Savaşa karşı çıkmayan ama savaşın olumsuz etkilerini de kabul etmeyen bu faşist güruh AKP-MHP iktidarının özeti gibi
Rüstem Barin
Kayseri’deki faşist linç girişimleriyle başlayan olaylar Türkiye’nin çeşitli kentlerinde devam ediyor. Toplumsal meşruiyet içinde çocuk tacizi gibi kimsenin itiraz edemeyeceğini düşündükleri argümanları öne sürüyorlar. Aynı faşist güruhun desteklediği 100 yıllık iktidar döneminde neredeyse normalleşen taciz şimdiye kadar hiçbir başkaldırıya dönüşmemişti halbuki. Zaten bu yoz kitlenin sicili Maraş’tan Madımaklara kadar uzanan katliamlarla dolu. Haliyle derdin taciz filan olmadığı açık ve seçik.
Savaşa karşı çıkmayan ama savaşın olumsuz etkilerini de kabul etmeyen bu faşist güruh AKP-MHP iktidarının özeti gibi. Alevilerin, Ermenilerin, Rumların ve sürekli olarak Kürtlerin malına çökmekte mahir olan faşizm şimdi de gözünü Suriye’den kaçan Arapların lokmasına çevirmiş. Ucuz ve sigortasız iş gücü olarak kullan, yaşanılmaz evlerini ederinden fazla kiraya ver, üstüne üstlük hor gör, aşağıla ve bunlar da yetmesin linç girişimleriyle mallarına çökme derdine gir. AKP-MHP sadece devleti mafya yöntemleri ile yeniden inşa etmiyor, aynı zamanda topluma da bu yöntemi dayatarak çürümenin önünü açıyor.
Bütün dünyanın huzurunu boz, Ortadoğu’nun savaş imalatçısı ol, halkını girmiş olduğun savaş bataklığından ötürü aç bırak, yolsuzluk, rant talan gırla… Sonra mutlu, huzurlu, refah içinde yaşayacağını düşün. Olmuyor işte, olmaz da… Zulüm ile abad olanın akıbeti berbat olur sözü tam da bu günleri anlatıyor değil mi? Afrin’de birbirine girdiler işte.. Ne kadar mutluydular değil mi Afrinli Kürtlerin zeytinliklerine çöktüklerinde. Katliam pozlarını verdiklerinde. Şimdi birbirlerine sıkıyorlar. Abad olmadılar ama şimdi berbat durumdalar.
Şimdi de normalleşme adı altında bu berbat durumlarına tam olarak ortak arıyorlar. AKP-MHP iktidarını zayıflatan Kürtlerin hamlelerini boşa çıkarmak için anti-Kürt paktına CHP’yi de eklemeye çalışıyorlar. Bu anlamda sicili bozuk ve kötü alışkanlıkları olan ana muhalefetin bu imkanı verme riski hala var. Kısa bir abad olma hali (muhtemelen siyasi ve maddi rant-rüşvet olarak teklif ediliyor) için berbat işlere ortak olur mu bilinmez ama esas olan bu mafyatik faşist ittifaka karşı demokratik devrimci mücadeleyi olabildiğince büyütmek ve genişletmek olduğu kesin.
Kaos büyüyor. Savaşla ilgilenmeyenlerle savaşın ilgilendiği günlere geldik. Madem bir coğrafya olarak beraber mutlu, huzurlu olma imkanını ortadan kaldırdı AKP, o vakit hep beraber huzursuz olma zamanı geldi. Kaos büyüyor ve bir hortum gibi önüne ne geliyorsa katıyor içine. Kürtler alışık ve hazır. Özgürlük kendi diyalektiğini dayatıyor: Ya hepimiz ya hiçbirimiz !