74 yıllık ömrün 26 yılını cezaevleri kapısında geçiren anne Hasina Güler’in yaşadıkları…
Yakınları cezaevlerinde olan ailelerin 16 Kasım 2021’de Diyarbakır Barosu hizmet binasında başlattığı Adalet Nöbeti eylemi, bugün 2 ayını geride bıraktı. Aileler, bin 600’ü aşkın hasta tutuklu ile infazlarını tamamlamalarına rağmen Cezaevi Gözlem Kurulları tarafından verilen “iyi halli olmadığı” yönündeki raporlarla tahliyeleri engellenen tutukluların özgürlüklerine kavuşmasını talep ediyor. Yaşanan çatışmalarda Bir oğlu yaşamını yitiren, bir oğlu ve eşi cezaevinde olan Hasina Güler (74) ise 2 aydır devam eden Adalet Nöbeti’nin eylemcilerinden.
Ömrü cezaevi kapılarında geçen Güler, Adalet Nöbeti sürecine ilişkin MA’dan Dicle Müftüoğlu ve Özgür Paksoy’a değerlendirmelerde bulundu. 1994 yılında askerler ile PKK’liler arasında çıkan çatışmanın ardından evlerine düzenlenen baskınla her şeyin ters yüz olduğunu söyleyen Güler, eşi Sıddık Güler ve kardeşi Mehmet Güler’in uzun süre karşılaştıkları her türlü işkenceden sonra tutuklandığını, aramalarda Sıddık Güler’e ait ruhsatlı silahın “suç delili” olarak kabul edildiğini ve hiçbir delil olmamasına rağmen Güler’in de çatışmaya katıldığı ileri sürülerek Sıddık Güler’in silahın sahibi olması nedeniyle 36 yıl hapis cezası aldığını belirtti.
İki oğul dağların yolunu tutar
Evlerinin ateşe verilmesinden sonra zorla göç ettirildiklerini söyleyerek bu süreçte yaşadığı baskılardan ötürü iki oğlunun (Yakup ve Habip) dağların yolunu tuttuğunu ve oğul Yakup’un 1998 yılında Dorşin Dağı’nda çıkan bir çatışmada yaşamını yitirdiğini belirterek, oğlu Habip Güler’in ise 2000 yılında Hasankeyf’te çıkan bir çatışmada yaralandıktan sonra tutuklandığını söyledi. 74 yıllık ömrünün 26 yılını cezaevi kapılarında geçiren Hasine Güler, yaşadığı zorluklara ayrıca eşinin yakalandığı sağlık sorunlarının da eklenmesiyle her geçen anın yeni bir cezalandırma sürecine dönüştürüldüğünü belirtti. “Ömrüm cezaevi kapılarında geçti” diyen Hasina Güler, Barış Anneleri Meclisi içinde yer alır, mücadele eder. 2006 yılında Diyarbakır Koşuyolu Parkı’nda düzenledikleri eylemle PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarını protesto eden 23 Barış Annesi ile birlikte gözaltına alınarak tutuklanır. Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde 40 gün tutuklu kalan Güler, ardından serbest bırakılır.
Yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle Kandıra F Tipi Cezaevi’nde tutulan oğlunu 3 yıldır görmeye gidemeyen Güler, salgından bu yana görmediği eşini ise geçtiğimiz ay ziyaret edebildiğini fakat buna rağmen bu kadar uzun yol gittikten sonra ise görüşmenin sadece 30 dakika ile sınırlandırıldığını ifade ederek tepkisini dile getirdi. Eskiden ailelerle birlikte araç tutarak cezaevine gittiklerini anlatan Güler, şimdi cezaevi idaresinin tüm tutukluların saat ve günlerini değiştirmesi nedeniyle herkesin bireysel imkanları doğrultusunda gidebildiğine işaret etti.
‘Şenyaşar’dan etkilendim’
Tüm imkansızlıklara rağmen eşine ve oğluna destek olmaya çalıştıklarını dile getiren Güler, “Dün çocuklarım babalarını görmeye gittiler ve sadece yarım saat görüşebildiler. Her ay 500 TL birine, 500 TL’de ötekine para gönderiyoruz. Borçlansak bile bu parayı wonlara gönderiyoruz. Yaşamımızı bu şekilde sürdürüyoruz” dedi. 2 oğlu ve eşi katledilen, bir oğlu ise tutuklanan Emine Şenyaşar’ın oğluyla birlikte başlattığı Adalet Nöbeti’nden de etkilendiğini belirten Güler, “Televizyondan izlerken yüreğim yanıyordu, eylemine gidip ziyaret ettim. Yağmurun, sıcağın altında eylemine devam ediyor” dedi. Güler sözlerinin devamında eşinin durumunun kritik olduğunu, eşinin hem hasta ve yaşlı olmasından kaynaklı yaşamını idame ettiremediğini söyledi. Mücadelenin önemine işaret eden Güler, “Gözlerim görmüyor, dizlerim tutmuyor ama burada olmaya devam edeceğim. İstiyoruz ki tüm tutuklu yakınları buraya gelsin. Bir tek kendimiz için değil, herkes için adalet istiyoruz” diye sonlandırdı.
DİYARBAKIR/MA