Putin, Reisi, Erdoğan arasında Tahran’da yapılan Astana 7. Liderler Zirvesi’nden 3 gün sonra Rus savaş uçakları İdlib’in batısındaki Cisir Şixûr beldesini bombaladı. İsrail de başkent Şam’a yönelik hava saldırısında bulundu, Rusya hava savunma sistemini yine işletmedi
Tahran’daki liderler zirvesinden üç gün sonra Rus savaş uçaklarının, İdlib’in batısındaki Cisir Şixûr beldesine dönük saldırısında 7 kişi hayatını kaybetti.
Rus savaş uçakları 22 Temmuz 2022 sabahı, İdlib’in batısındaki Cisir Şixûr beldesine bağlı Yaqûbiye ve Cidêde köylerini bombaladı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre, bombardımanda 4’ü çocuk 7 kişi hayatını kaybetti. Aralarında kadın ve çocukların da olduğu çok sayıda kişi halen enkaz altında kaldı.
İsrail Başkent Şam’ı vurdu
İsrail de 22 Temmuz’da Suriye’nin başkenti Şam’ı bombaladı. Suriye resmi ajansı SANA haberinde şunlar kaydedildi:
“İsrail’in Şam kenti yakınlarında bazı noktaları hedef alması sonucunda 3 asker şehit düştü, 7 asker de yaralandı.
Askeri bir kaynak SANA’ya yaptığı açıklamada, ‘Bugün saat 12:32 sularında düşman İsrail, Şam şehrindeki bazı noktaları hedef alarak işgal altındaki Suriye Golan yönünden roketlerle bir hava saldırısı gerçekleştirdiğini belirtirkne, hava savunma sistemlerimizin bu füzelere karşı koyduğunu ve çoğunun düşürdüğüne işaret etti. Kaynak, ‘saldırganlığın 3 askerin şehit ldüşmesine ve 7 askerin de yaralanmasına ve bazı maddi kayıplara yol açtığını’ da sözlerine ekledi.”
Tahran Zirvesin’de İdlib maddesi
19 Temmuz 2022’de Tahran’da Tahran Uluslararası Konferans Salonu’nda AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı üçlü zirve yapmıştı. Tahran’da Suriye, İdlib, Rojava, İsrail’in Suriye’ye saldırıları, Suriye’deki silahlı oluşumlar, Ukrayna Savaşı, tahıl krizi gibi meseleler ele alınmıştı. Astana 7. Liderler Zirvesi denen toplantı sonrası 16 maddelik ortak bildiri de yayınlanmıştı.
TSK-SMO ve HTŞ kontrolündeki İdlib için 7. maddede şunlar kaydedilmişti: “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesindeki durumu ayrıntılarıyla ele almışlar ve sahada sükunetin sağlanması için İdlip’le ilgili bütün anlaşmaların tam olarak uygulanması gerektiğinin altını çizmişlerdir. İdlib Gerginliği Azaltma bölgesinin içindeki ve dışındaki sivillere tehdit oluşturan terörist grupların varlığı ve terörist faaliyetleri konusunda ciddi endişelerini dile getirmişlerdir. İnsani durum da dahil olmak üzere, İdlip Gerginliği Azaltma bölgesi ve çevresindeki durumdaki normalleşmenin sürdürülebilir olmasını sağlamak için daha fazla çaba göstermek hususunda mutabık kalmışlardır.”
12. maddede İsrail için de şunlar kaydedilmişti: “İsrail’in, sivil altyapı dahil Suriye’deki askeri saldırılarını kınamışlardır. Bu saldırıların, uluslararası hukuku, uluslararası insancıl hukuku ve Suriye’nin egemenliğini ihlal ettiğini değerlendirmişler; bölgeyi istikrarsızlaştırdığını ve gerginliği tırmandırdığını teslim etmişlerdir. İsrail’in bu bağlamda aldığı tüm karar ve önlemleri de geçersiz sayan ve bunların hiçbir hukuki etkisi olmadığını değerlendiren Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 242 ve 497 sayılı kararları başta gelmek üzere, Suriye Golanı’nın işgalini reddeden ilgili Birleşmiş Milletler kararlarının hükümleri dahil, evrensel olarak tanınan uluslararası hukuk kararlarına uyulması gerekliliğini teyid etmişlerdir.”
İDLİB