PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride tepki gösteren Kürdistan Komünist Partisi Süleymaniye Merkezi Başkanı Osman Zindani, ‘Kuşkusuz, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü pek çok yönüyle etkili olacaktır’ dedi
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, 24 yıldır ağır tecrit koşullarında tutuluyor. Abdullah Öcalan ile İmralı’da bulunan diğer tutuklular Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’a dönük haber alınamama hali iki yılı aştı. Aile ve avukatların Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları tüm görüşme başvuruları ise “disiplin” gerekçeleriyle reddediliyor. Son olarak PKK Lideri Öcalan, Konar, Yıldırım ve Aktaş’a 15 Mart’ta 3 aylık yeni bir aile görüş yasağının; 26 Nisan’da ise 6 aylık avukat görüş yasağının verildiği ortaya çıktı. Asrın Hukuk Bürosu, aile ve avukat görüş engelinin yanı sıra telefon, faks ve mektup gibi her türlü iletişim hakları engellenen Abdullah Öcalan ile İmralı’da bulunan diğer tutuklular Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’a dönük tecrit haline karşı 9 Mayıs’ta Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) başvurdu.
Mücadele ruhunu yükseltir
Kürdistan Komünist Partisi Süleymaniye Merkezi Başkanı Osman Zindani, Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış mutlak tecride ilişkin Rojnews’e konuştu. Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün başta barış olmak üzere birçok yönden etki yaratacağını belirten Zindani, “Abdullah Öcalan’ın tutuklanması, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Türkiye’deki siyasi özgürlüklerin açık bir ihlalidir. Maalesef, uluslararası kamuoyunun bu konuda sessizliğini koruyor. Kuşkusuz, Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğü pek çok yönüyle etkili olacaktır. En başta barış sürecinin ilerlemesine neden olacaktır. Aynı zamanda devrim ve ulusal mücadeleyi de etkileyerek bir kez daha ulusal mücadele ruhunu yükseltecektir” dedi.
Son 10 yılda Erdoğan hükümetinin sadece Kürt halkının değil, diğer halkların ve solcu siyasetçilerin de sorunlarını geçmiş pratiklerinden yola çıkarak barış ve diyalog yoluyla çözemediğinin altını çizen Zindani, “Erdoğan hükümeti Güney Kürdistan’a bile müdahale ediyor. Dolayısıyla Önderliğin varlığı ve devrimin devamı mutlaka Türkiye’yi de etkileyecektir. Komünist Parti, Türkiye ve bölgedeki Kürt sorununun barış yoluyla çözülmesi gerektiğini daha önce vurgulamıştı. Bu, barış da aynı zamanda Abdullah Öcalan’ın ve Kürt siyasi tutsakların serbest bırakılması anlamına geliyor. On binlerce insan şu anda Türkiye hapishanelerinde. Belediye başkanlarından aktivistlere, sanatçılara ve kendini insan hakları savunucusu olarak gören dünya devletlerinin bu devletin yaklaşımına karşı tavır almaları gerekir” diye konuştu.
Ekonomik çıkarlar
Zindani, Kapitalist devletlerin siyasi ve ekonomik çıkarlarının Kürdistan’ın her dört parçasında Kürt halkına karşı işlenen suçları görmezden gelmelerine neden olduğunu ifade ederek, “Kapitalist devletlerde Kürtlere yönelik komplolarda yer almıştır ve Abdullah Öcalan’ın tutuklanması da Uluslararası komplolardan biridir” şeklinde konuştu.
SÜLEYMANİYE