1930 yılında 40 bin Kürdün katledildiği Zilan Katliamı bu kez doğal yaşama yönelik gerçekleşiyor. Maden ve HES’le birlikte kuşatma altına alınan bölgede yurttaşlar baraj gölünde binlerce balığın öldüğünü duyurdu
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Kürtlerin tarihteki önemli hafızası olan ve bölgenin en önemli coğrafik yapısına sahip Zilan Vadisi’nde yok olma süreci yaşanıyor. 1978-1992 yılları arasında Zilan Deresi üzerinde inşa edilen Koçköprü Barajı ile Kürt halkının hafızasıyla birlikte yaşam alanlarının yok edilmesi demek olan süreç kesintisiz sürüyor. 2012 yılında Zilan Deresi üzerine bu kez Hidroelektik Santrali (HES) adımı atıldı. Maden ocağıyla istilaya uğrayan bölgede tüm bu adımlardan sonra Zilan Deresi kirlilikle tanıştı. HES inşası sırasında ortaya çıkan hafriyat Zilan Deresi’ne ve Koçköprü Barajı’na bırakıldı. Geçtiğimiz günlerde ise baraj gölünde binlerce balık ölümü yaşanırken, 2 adet su samurunun cansız bedeni bulundu.
Zilan HES’e özel muamele
Van Valiliği Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından 30.03.2012 tarih ve 1318 sayılı yazısı ile 30.03.2012 tarih ve 14 No’lu “ÇED gerekli değildir” kararıyla, 2014 yılında inşaatı başlatılan Zilan HES projesi, köylülerin ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin itirazı üzerine durdurulmuştu. Bu kararın ardından HES’in yapılacağı arazilere yönelik Bakanlar Kurulu kararı ile acil kamulaştırma kararı çıkartılarak yeni bir süreç başlatıldı. Durumu yargıya taşıyan köylüler, geçim kaynaklarının tarım ve hayvancılık olduğunu belirterek, HES’in yapılması durumunda bölgede oluşacak ekolojik tahribat nedeniyle geçimlerini sağlayamayacak duruma geleceklerini ve bu nedenle göç edeceklerini söylemelerine karşın bir sonuç alabilmiş değiller.
Danıştay’a rağmen
Koronavirüs salgını sürecinin başlamasıyla birlikte durumu fırsata çeviren şirket, çalışmalarına tekrar başladı. Kimi yurttaşlar ‘ÇED gerekli değildir’ kararını Van 1. İdare Mahkemesi’ne taşıdı. Mahkeme yurttaşların başvurusunu reddetti. Yurttaşlar bu karar sonrası davayı Danıştay’a taşıdı. Danıştay bilirkişi atamasının yasaya aykırı biçimde oluşturulduğu gerekçesiyle mahkemenin kararını bozdu. Geçtiğimiz perşembe günü Zilan Deresi Ekoloji Hareketi Eşsözcüsü yazar Şehabettin Demir ‘ÇED gerekli değildir’ kararının bozulması için Van 1. İdare Mahkemesi’nde yeni bir dava daha açarken, daha önce binlerce lira bilirkişi ücreti ödenmesine karşın yeni bilirkişiler için tekrar 9 bin 449 lira ödemek zorunda kaldı.
Binlerce balık öldü
Zilan Deresi üzerinde ve Zilan Vadisi’nde büyük bir tahribat aralıksız sürüyor. Baraj gölünde yaşanan balık ölümleriyle ilgili olarak CIMER başta olmak üzere olmak üzere onlarca kuruma başvuru yapılmasına karşın herhangi bir sonuca ulaşılamadı. Baraj gölünde balıkçılık yapan yurttaşlar ise bu durumdan büyük zarar görürken, gölde su hacmi de azalmış durumda. Mermer madeni ocağının tüm kirliliğinin Zilan Deresi’ne oradan da baraja ulaşması balık ölümlerinin başlıca nedeni olarak görülüyor. Diğer taraftan Zilan Deresi üzerinde dava konusu olan HES’in inşaat hafriyatlarının da dereye bırakılıp baraja ulaşmasıyla göldeki su hacmi küçülürken aynı zamanda göle akan Zilan Deresi’nin debisi de HES’in dere suyunun önemli bir kısmını enerji üretimine bağlamasıyla iyice azaldı.
‘4300 bitki çeşidi yaşıyor’
HES’ten kaynaklı vadide büyük bir tahribat yaşandı. Yüzlerce ağaç kesildi, bölgedeki kimi mezarlıklar tahrip edilirken, birçok tarım arazisi de yok edildi. Derelerin debisi düşerken, kirlilikle birlikte oksijensiz kalan balık ölümleri yaşanmaya başladı ve su samurlarının sayısında ciddi düşüşler oldu. Zilan Vadisi’nde 30’u aşkın yerleşim yeri bulunuyor ve binlerce kişi ikamet ediyor. Oldukça uzun ve geniş bir bölgeyi kapsayan vadide, ayrıca 10’u aşkın akarsu bulunuyor. Van balığı olarak da bilinen inci kefali balığının üreme ve geçiş güzergahlarından biri olan vadi, çok sayıda endemik canlıya da ev sahipliği yapıyor. Yine binlerce küçükbaş hayvanın yanı sıra su samuru başta olmak üzere birçok canlı vadide yaşam sürüyor. Vadi, zengin bitki örtüsüyle de dikkat çekiyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, vadide 4 bin 300 bitki örneği bulunuyor.
***
Zilan Katliamı
Zilan Deresi’nde tarihte yaşanmış en büyük katliamlardan biri olan, ‘Zilan Katliamı’ üzerinden 91 yıl geçti. Tarihe geçen katliamda on binlerce çocuk, kadın demeden Kürtlere yönelik bölgesel soykırım yapıldı. 3 Temmuz 1930 tarihinde Van’ın Erciş ilçesinde yer alan Zilan Deresi Vadisi’nde (Geliyê Zilan) bulunan 44 köy ateşe verildi ve ardından Zilan Deresi vadisinde toplanan halk makineli tüfeklerle ateş altına alındı ve sağ kalanlar ise süngülenerek toplam 40 bini aşkın Kürt katledildi. Resmi tarihte yer verilmeyen bu katliam, ‘öteki tarih’ olarak adlandırılan tarihe ‘Zilan Katliamı’ olarak geçti.
‘Lepalep cesetler’
Zilan Deresi’nde yaşananları 16 Temmuz 1930’da o gün devletin yarı resmi gazetesi konumunda olan Cumhuriyet Gazetesi manşetinde haber olarak yer aldı. Haber şöyleydi: “Ağrı eteklerinde eşkiyaya iltica eden köyler tamamen yakılarak ahalisi Erciş’e sevk edilir ve orada iskan olunmuştur. Zilan harekâtında imha edilen eşkiya miktarı 15 binden fazladır. Yalnız bir müfreze önünde düşüp ölenler bin kişi olarak tahmin ediliyor. Zilan Deresi’nden sıvışan 5 şaki de teslim olmuştur. Buradaki harp pek müthiş bir tarzda cereyan etmiş, Zilan deresi lepalep cesetle dolmuştu.”