Kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve cinsel istismar vakalarının sosyal ve siyasal nedenlerine dikkat çeken Sosyolog Şeyda Arslantaş, ‘İdam yönündeki tartışmalarla, ciddi bir çatışma ve sosyal patlamanın zeminini hazırlıyorlar’ dedi
Esra Solin Dal/Diyarbakır-MA
Türkiye’de her geçen gün daha da artan kadın ve çocuklara yönelik cinsel istismar, şiddet ve öldürülme vakalarına karşı iktidar, idam ve kimyasal hadımı gündeme getirdi. Sosyolog Şeyda Arslantaş, kadın ve çocuklara yönelik saldırılar ile hükümetin buna karşı politikalarının sosyal ve siyasal nedenlerini değerlendirdi. Son dönemlerde Türkiye’de kadın cinayetlerinin yanı sıra intiharların da yoğun olarak artış gösterdiğini ve istatistiklere göre Türkiye’de ayda 30 kadının öldürüldüğünü kaydeden Arslantaş, “Toplum çok ciddi sosyal bir patlamayla karşı karşıya. Yönetme anlayışı seküler değilse ve temel insan hakları değerlerini esas almıyorsa; bugün gündemde olan çocukları istismara maruz bırakan kişilerin idamı yönündeki tartışmalar, yönetimin bakış açısıyla şekillendirdiği zihniyetin dışa vurmasıdır. Evrensel insan haklarından uzak yasalar çözüm değildir” dedi.
Ciddi çatışma olabilir
Kadın ve çocuklara yönelik istismarların durdurulması için eğitim alanlarının oluşturulması gerektiğinin altını çizen Arslantaş, “Eğitimle gelecek nesile evrensel değerleri, toplumsal bakış açısıyla topluma kazandırabilirsiniz” diyerek, şu şekilde devam etti: “Toplumların maddi gelişimleri zihinsel değişimlerinden çok daha hızlıdır. Kapitalist modernitenin değerleriyle maddi bir büyüme sağlıyorsunuz; ama diğer yandan bunun gereklikleri olan temel insan hakları temelinde zihinsel gelişimi gerçekleştirmiyorsunuz ve tam tersi bir gerilemeyi empoze ediyorsunuz. Toplumun yapısını kurgulayan ve örgütleyen araçlar, toplumu zihinsel olarak geriye atan ama maddi değerler açsından ilerleten bir noktaya getirdiğinizde, çok ciddi bir çatışma ve sosyal bir patlamanın da zeminini hazırlıyor.”