Zeytinlik alanların madene açılmasına karşı başlatılan yürüyüş yarın yapılacak mitingle son bulacak
AKP iktidarı boyunca talan edilmedik alan bırakılmadığı gibi, “çılgın” projelerin son kurbanı zeytinlik alanları oldu. Maden yönetmeliğinde yapılan değişiklikle zeytinlik alanlarının madene açılmasına karşı tepkiler ve eylemler ise devam ediyor. Bursa’dan Muğla’ya kadar sürecek ve TİP Kent ve Ekoloji Bürosu tarafından başlatılan yürüyüş devam ediyor. 23 Mart günü Bursa ve Antakya olmak üzere iki koldan yola çıkan gruplar, 27 Mart günü Muğla Sınırsızlık Meydanı’nda zeytin mitingi düzenleyecek.
Bursa’dan yola çıkan grup, Balıkesir’in ardından önceki gün de İzmir’de zeytin üreticileri ve köylüler ile görüşmeler gerçekleştirdi. Daha sonra kentte bulunan İklim Grevi eylemine katılan grup, yeniden yola çıktı. MA’dan Tolga Güney’e konuşan TİP Kent ve Ekoloji Bürosu üyesi Koral Hacıbeyoğlu, yolculuğa çıkışlarını ve karşılaştıkları tepkileri anlattı.
190 milyon zeytin ağacı
AKP hükümetinin kaçınılmaz sona yaklaştıkça her alanda olduğu gibi doğaya da saldırmaya devam ettiğini vurgulayan Hacıbeyoğlu, madencilik yönetmeliğinde yapılan değişikliğe değindi. Bu değişiklikle beraber Bursa’dan Antakya’ya kadar olan bölgedeki bütün zeytinliklerin imara açılacağını kaydeden Hacıbeyoğlu, “Bu toplam 12 buçuk milyon hektar arazi ve 190 milyon zeytin ağacı demek. Bu alanlar artık gerek sanayi gerek madene gerekse turizme açılmak üzere imar planlarında kabul olmaya başladı” diyerek buna karşı mücadelelerinin süreceğini belirtti.
‘Amaçları talan etmek’
Bursa, Balıkesir ve İzmir’de zeytin üreticileriyle görüştüklerini ifade eden Hacıbeyoğlu, üreticinin büyük kısmının bu yönetmelikten haberi olmadığını kaydetti. Üreticinin gündeminin maliyetler olduğunu söyleyen Hacıbeyoğlu, “Türkiye’de 90’ların sonundan itibaren tarım ve tarımcılık sistematik olarak yok edilmeye çalışılıyor. Bu köylere gidip ‘Arazileriniz imara açılacak. Buraya zeytin ekemeyeceksiniz’ dediğimizde üreticinin yanıtı, ‘biz zaten zeytin üretemiyoruz’ oluyor. Balıkesir’de bir köyde konuştuğumuz çiftçi ‘Ben bir hasat döneminde 100 bin liralık masraf yapıyorum. Aldığım destek 5 bin lira. Yaptığım iş beni kurtarmıyor. Zeytini dalında bırakacağım’ dedi. Bunların bir yönetim beceriksizliği olduğunu düşünmüyoruz. Amaçları zeytin üreticisi olduğu için giremedikleri zeytinlik coğrafyaları talan etmek” diye belirtti.
Mitinge çağrı
Yine Balıkesir ve İzmir’de zeytinlik alanların turizme açılması gibi projelerin bulunduğuna işaret eden Hacıbeyoğlu, bu durumun sadece zeytinlikler için geçerli olmadığını, tohum politikalarında da yaşandığını kaydetti. Devletin üreticiyi tarımdan uzaklaştıracak şehirlerde ucuz iş gücü olarak kullanmak istediğini söyleyen Hacıbeyoğlu, üreten değil tüketen bir toplum yaratıldığını aktardı. Hacıbeyoğlu son olarak bugün yapılacak mitinge katılım çağrısı yaptı.
EKONOMİ SERVİSİ