Kürt kadının baskı ve zulme karşı iradesini konu alan Zarê filmi aynı zamanda Kürtlerin ezilmesini ve sömürülmesini konu alır
Kürt kadınları ve toplumunun sorunlarını işleyen ilk filmlerden biri de Zarê’dir. Zarê sessiz sinema tekniği ile çekilir ancak daha sonra seslendirilir. Zarê içeriyor. Filimde kadının yaşadığı sorunları normal sorunlar olarak ele almayarak kadının iradesinin sorunların çözüm anahtarı, baskı ve zulme karşı set olarak işleniyor.
Zarê, 1926 yılında Sovyetler Birliği döneminde Ermenistan’da çekildi. Filmin senaryosu Hakob Gazaryan’ın ‘Zarê’nin Kaderi’ adlı öyküsünden esinlenerek yazıldı. Filmin yönetmeni ise Ermeni sinemasının kurucusu olarak kabul edilen Hamo Beknazaryan’dır. Bir drama filmi olan Zarê Ağrı Dağı eteklerinden Ermenistan’ın bugün başkenti olan Erivan’ın Elegez tepeleri eteklerine göç eden Kürtlerin yaşamını konu alır. Elegez Dağlarındaki köylüler ve Saribulax köylüleri filmde rol alır.
Filimde ayrıca aşiret ve ağalık sisteminin sömürgeci politikaları, Kürt göçmenlerin yaşamı ve kadının yaşadığı sorunlar işleniyor.
Zarê bir aşk filmi olmanın yanı sıra Kürtlerin günlük hayatına dair de bir filmdir. O günün geri teknolojik imkanlarına rağmen günlük hayata dair çok önemli görüntüler içerir. Sadece bu görüntüler üzerinden Kürt kültürüne ve günlük yaşamına dair bazı okumalar yapmak mümkün.
Film tek bir öyküden oluşmaz. İç içe geçmiş birçok öykü kısa kısa ve art arda sıralanır. Örneğin önemli bir öykü, merkezi hükümetin isteği üzerine Kürtlerde bir gönüllü birliğin oluşturulması ve savaşa gitmesidir. Bir başka öykü ise yazın yaylalara çıkan Kürt köylülerinin kış yaklaştığında köye dönmelerinin öyküsüdür. Filmin alt başlığı ‘Kürtlerin yaşamına dair 7 bölümlük bir filmdir.’ Yan rollerin çoğunu filmin çekildiği köylerdeki köylüler oynamıştır.
Zarê’nin konusu
Film bir Kürt ağası olan Temur Bey tarafından Kürtlerin kararsızlığı ile bilgisizliğini kullanarak acımasızca ezilmesini ve sömürülmesini konu alır. Filmde birbirine âşık olan Zarê ile çoban Seydo üzerinden ağalık, başlık parası, kumalık gibi konulara değinilmektedir. Film ayrıca arka planında zengin ile fakir arasındaki çatışmalara ve dönemin bürokrasisinde yaygın olan rüşvet gibi toplumsal sorunlara eleştirel olarak değinmektedir. Filmde, Zarê köyün çobanına aşık genç ve güzel bir kadındır. Evli olan köyün ağası Temur Bey ise Zarê’yi kendine ikinci kadın (kuma) olarak istemektedir. Temur Bey, Zarê’yi alabilmek için köyün şeyhi ve yerel Sovyet bürokratlarına başvurarak büyük bir çaba sarf eder. Temur Bey ardından Zarê’yi kaçırır ve bir düğün düzenler ve zorla Zarê ile birlikte olmak ister. Fakat Zarê buna direnir. Bunun üzerine ağa Zarê’nin bakire olmadığını ve namustan yoksun olduğunu söyler ve adet olduğu üzere köyün sokaklarında eşeğe ters bindirip gezdirir. Bu yaşananların ardından çoban Seydo ve arkadaşları, Temur beyi öldürüp Zarê’yi kaçırırlar. Böylelikle filmin sonunda çoban Seydo ve Zarê kavuşmuşlardır.
Kaynak. RojNews