Emine Bulut cinayetine ilişkin hazırlanan iddianamenin detayları açıklandı. Cinayeti önceden tasarladığı ortaya çıkan sanık Fedai Varan’ın, ‘iyi hal’ ile ‘haksız tahrik’ indirimi almak için birçok yalan söylediği belirlendi
Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı İddianameye göre; Fedai Varan ile Emine Bulut 2013’te anlaşmazlık nedeniyle boşandılar. Velayet annede kaldı. Anlaşmaya göre sanık Varan, her ayın ilk ve son hafta sonları ile temmuz ayında çocuğuyla görüşebiliyordu. Dosyadaki Whatsapp mesaj kayıtlarındaki fotoğraflara göre, en son 20 Ağustos’ta çocuk baba Varan’da yatılı kalıyordu. Bu durum, zanlının ‘çocuğuyla görüştürülmediği’ iddiasını yalanlar nitelikte.
Yine mesaj kayıtlarına göre, Emine Bulut son buluşmadan bir gün önceki yazışmada, evlenme durumundan bahsetti. Olay günü yaşanan tartışma sırasında şahitlerin ifadelerine göre, Varan agresif ve saldırgan bir tutum sergilerken Emine Bulut ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Tartışma devam ederken Varan, Bulut’u başka bir yere götürmeye çalıştı. Birlikte kafeden çıktılar. Hemen ardından Bulut koşarak geri geldi. Arkasından koşan Varan onu yakaladı ve arka cebinden çıkardığı bıçakla boğazını kesti ve vücudunun çeşitli yerlerine sapladı.
‘Haksız tahrik’ indirimi için
Şahitlerin ifadelerine göre, Emine Bulut’un Fedai Varan’a yönelik herhangi bir hakareti olmadı. Sanık Varan işlediği cinayeti ‘haksız tahrik altında işlemiş gibi göstermek’ için Bulut’un kendisine hakaret ettiğini söylemişti. Oysa, iddianameye göre, cinayeti önceden tasarlamış. Ayrıca, Varan’ın hakkında daha önce de Bulut’a hakaret ettiği için dava açılmış.
Bolu Cezaevi’ne nakledildi
Fedai Varan tutuklu bulunduğu Kırıkkale Hacılar F Tipi Cezaevi’nden alınarak, Bolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na nakledildi.
Cinayet eylemine AVM’den engel
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genç Kadın Meclisi’nin katledilen kadınlar için Diyarbakır’daki Ceylan Karavil AVM önünde yapmak istediği oturma eylemi, AVM yönetimi tarafından engellendi ve kadınların 15 dakika dahi oturmasına izin vermeyeceklerini söylendi. Ardından kadınlar cadde üzerine yakın bir park bölümünde oturma eylemi yaptı. Ellerinde “Ölmek istemiyoruz”, “Jin, jiyan, azadi” ve “Jin jiyane, jiyane nekuje” yazılı dövizler taşıyan kadınlara, çevreden de destek geldi. Kadınlar oturma eylemi sonrası kısa bir çağrı yaparak, “Biz ölmek değil yaşamak istiyoruz. Bugün bizi engelleyenler, önümüzü kesenler de bu katliamların ortaklarıdır. İstanbul Sözleşmesi’nin kabul edilmesini istiyoruz. Kadın katliamları ideolojiktir ve biz buna karşı mücadele etmekten de, yaşamdan da vazgeçmeyeceğiz” dedi.
‘Çizdiğiniz sınırda yaşamayacağız’
Emine Bulut cinayetine karşı Dersim’de açıklama yapan kadınlar, kadın cinayetlerinin önlenmesi için İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Koruma Kanunu’nun etkin bir şekilde uygulanmasını istedi. Yürüyüş ve açıklama yapan Dersimli kadınlar, “Aile içinde çizdiğiniz o sınırda yaşamayı kabul etmeyeceğiz” dedi. Kadınlar, açıklamanın ardından kısa süreli oturma eylemi yaptı.
Diyanetin ‘emanet’ sözüne tepki
Diyanet İşleri Başkanı’nın Emine Bulut’un katledilmesiyle ilgili sarf ettiği, “Kadının canı, hakları dokunulmaz ve emanettir” sözleriyle kadını bir kez daha mülkleştirdiğini belirten Sosyalist Kadın Meclis’lerinden Gülcan Taşkıran, “Kadına yönelik her olayda sahneye çıkan Diyanet, dini argümanlarla erilliği meşrulaştırıyor. Erkeğin yüceltildiği toplumda erkek şiddeti de paralel yürüyor. Diğeri de cezasızlık, kravat takan erkeğe uygulanan indirim. Kadınlar ise meşru müdafaada dahi indirim alamıyor. Çünkü kadın bedenine uzanan her el din kisvesi üzerinden meşrulaştırıldığı için bu da meşrulaştırılıyor” dedi.
KIRIKKALE