Saniye Seçgin*
İnsanın her canı yandığında ya da yaşadığı büyük kayıplarda söylenen en bildik söz; “zamanla geçer” , “zamanla alışırsın”, “zaman en iyi ilaçtır” , “zaman bütün yaraları sarar” gibi gibi. Teselli sözleri söylenir.
Peki öyle midir? Gerçekten. Yaraları sarar, acıları unutturur mu? Zaman!
Yoksa üzerinden yıllar geçse de için için kanar durur mu insan…
Ben hep kanadım! Hâlâ gördüğüm işkenceler için kanarım! Yaşadığım yoksulluk için kanarım!. Minik bir kır çiçeği için, yanan börtü böcek için, evsizler için, işsizler için, gençler için, katledilen kadınlar için, adalet arayanlar için, haksız yere zindanda ömür tüketenler için, cesedi bir hafta sokak ortasında kalan Taybet ana ve bu acıyı ömür boyu boynunda bir esaret halkası gibi taşıyacak çocukları için, buzdolabında evladının cesedini bozulmasın diye saklayan ana için kanar dururum..
Geçtiğim sokaklar, yürüdüğüm caddeler kan izlerimi taşır. Utanç abidesi gibi..
Ben kanarken kimse görmez bunu… Daha çok kanarım..
Kanlı bir kent oldu burası, kanlı bir ülke! Dağ-taş kan kokuyor..
Çiçekler kan açıyor!
Nehirler kan akıyor! Bulutlardan yağmur yerine kan yağıyor. Toprak kanla besleniyor..
Ah zaman! Acımasız zaman… Yetmez mi kanadığın! Yetmez mi kanadığımız!
Artık benim ülkemin dağlarına, sokaklarına da bahar gelsin!
Çiçekler açsın, kelebekler uçsun, kuşlar mutluluk makamında ötsün! Sokaklarda şen çocuk kahkahaları çınlasın..
Tek dert can sıkıntısı olsun!…
Yoruldum artık kanamaktan, yorulduk!
Hiç mi doymaz bu vampirler..
* HDP Adana Kadın Meclisi Üyesi