Eylül 2022’de zaman aşımına uğrayacak Musa Anter Davası’nın duruşması 15 Eylül’e ertelenirken, Av. Nuray Özdoğan sanık Abdülkadir Aygan’ın ifadesinin beklenmeden alınmasını istedi. ‘Suçlar sabit, sanıkların bir an önce cezalandırılması gerek’ dedi
Diyarbakır’da 20 Eylül 1992’de Kürt bilgesi Musa Anter’in katledilmesine dair açılan davanın duruşması Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
JİTEM Ana Davası ve 1993 yılında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk davasıyla birleştirilen Anter davasının zaman aşımına uğramasına 3 ay kalırken, duruşmayı Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen, Gazeteci-Yazar Hüseyin Aykol’un yanı sıra Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar ve çok sayıda kişi izledi.
Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada sanık Cemil Işık’ın Almanya’da öldürülmesine dair polis amirliğinden gerekli bilginin temini için Adalet Bakanlığı tarafından yazılan yazıya cevap verilmediği belirtildi.
İHD’den davaya katılma talebi
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, davaya katılım talebinde bulundu. Türkdoğan, “İHD 1986 yılında kuruldu. Dolayısıyla suç tarihi itibariyle Türkiye’de varlığını sürdürüyordu. Bu nedenle suçtan zarar gördüğünü düşünüyoruz. Kurulduğu günden beri demokrasi mücadelesi yürütmüştür. Anter’in yaşamını yitirmesi Kürt halkının çok üzüldüğü bir olaydır. Sadece Anter değil, o dönemde çok sayıda faili meçhul cinayet işlenmiş, çok sayıda köy yakılmıştır. Dolayısıyla Türkiye’nin bir döneminin aydınlatılması gerekiyor. Türkiye’de özellikle faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması amacıyla Meclis’te komisyonlar kurulmuştur. Araştırma komisyonuna sunulan raporlarda binlerce faili meçhul olduğu tespit edilmiştir. Biz de İHD’nin bilançolarını ve özellikle Kürt sorununun demokratik çözümüne dair paylaşımlarımızı yaptık. Akabinde 2013 yılında bir çözüm süreci başladı. Bu süreçte aktif olarak yer aldık. Büyün görüşlerimizi iktidara sunduk. O dönem toplumsal barış konulu Meclis araştırma komisyonunda da görüşlerimizi sunduk. İHD’nin bu tür davalarda katılma hakkını olduğunu düşünüyorum. Politik cinayet davalarında doğal olarak maktulün siyasal, etnik veya sosyal kimlikleri üzerinden tartışmalara yürütmek zorundayız. Sadece Anter değil kim Kürt sorununun çözümünden yanaysa öldürüldü” dedi. Türkdoğan, İHD’nin davaya katılma talebinin kabul edilmesini istedi.
ÖHD’den katılma talebi
ÖHD adına söz alan Avukat Alişan Şahin de katılma talebinde bulundu. Şahin, “O dönemden bugüne gelen cezasızlık politikası, bu yapılanları meşru kılmaya çalışmıştır. Biz de buna karşı taşın altına el koymak istiyoruz. Keşke bu taşın altına tüm sivil toplum örgütleri el koysa. Bu katliamların yarınlarda da yaşanacağına dair kuvvetli deliller var. Bunun izdüşümlerini biz görüyoruz. Katılma talebimizin kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz” diye belirtti.
‘Erdoğan’ın talebiyle Aygan’ın iadesi isteniyor’
Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, ”Senelerdir Abdülkadir Aygan’ın ifadesi alınmadı ama şu anda Erdoğan’ın talimatıyla Aygan’ın iadesi isteniyor. Bu çelişkili bir durum. Keşke ifadesi şimdiye kadar alınsaydı” diye konuştu.
Tefrik talebi
Dava avukatlarından Nuray Özdoğan ise zaman aşımı riskine vurgu yaparak, “Ceza zaman aşımı konusundan bir karar vermeniz için beyanlarımızı tekrarlıyoruz. Dosyanın zaman aşımına uğratılması kasıtlı işlemlerle istendi. Zaman aşımının tartışma konusu olamayacağını söylüyoruz. Mahkemenizin bu cinayetin toplumsal koşullarını değerlendirerek bir sonuca ulaşmasını bekliyoruz. Bu dosyada TCK’nin 72’nci maddesinin uygulanmasını istiyoruz. Bu aşamada 30 yıldır sanıkların yakalanmasını bekliyoruz. Tefrik talebimizi yineliyoruz. Talebimizi reddedeceksiniz eğer Aygan’ın ifadesi için de beklenmemeli. Zaten suçları sabit. Sanıkların bir an önce cezalandırılması yönünde talebimiz var” ifadelerini kullandı
Katılma taleplerine ret
Sanık avukatları, katılma taleplerinin reddini talep etti. Taleplere dair mütalaasını sunan iddia makamı, İHD ve ÖHD’nin davaya katılma taleplerinin, “suçtan doğrudan zarar görmedikleri” gerekçesiyle reddedilmesini istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, kurumların davaya katılma taleplerini, “suçtan doğrudan zarar görmedikleri” gerekçesiyle reddetti. Sanık Hamit Yıldırım’a istinat edilen suçun niteliği ve azami tutukluluk süresi göz önüne alınarak uygulanmasına karar verilen adli kontrol tedbirinin ölçüsünü koruduğu anlaşıldığı için kaldırılması ve esnetilmesi yönündeki talepler reddedildi.
Dosyanın ayrılması yönündeki talebi de reddeden mahkeme başkanı, yargılamayı karara bağlamadan bir sonraki duruşmayı 15 Eylül’e erteledi.
Kaynak: MA