Kadınlar bin yıllar öncesinde başladıkları buğday öğütme geleneğini ilerleyen teknolojiye rağmen devam ettiriyor. Kilamlar eşliğinde destarı çeviren kadınlar kışa hazırlık yapıyor
Bölgede verimli tarlalara ekilen buğday bin bir emek sonucunda un, kavut, bulgur ve kavrulmuş şeklinde sofralarla buluşuyor. Buğday üretiminin her anında tarlada ter döken kadınlar, bu kez elbirliğiyle birçok aşamadan sonra hazır hale getirdikleri buğdayı ‘destar’da (El değirmeni) öğütmek için kolları sıvıyor. Van’ın Edremit ilçesine bağlı Kurubaş Mahallesi’nde yaşayan kadınlar, buğday için bölgenin oldukça elverişli topraklara sahip olduğuna vurgu yaparak, bu yıl yağışlarında etkisiyle bereket aktığını söylüyor. İlerleyen teknolojiye rağmen yine kendi üretimleri olan geleneklerine sahip çıkan kadınlar nedeyse yüz yıllık ömrü olan destarda ellerini bir birine kenetleyerek kavurdukları buğdayı stranlarla (şarkı) öğütüyor. Biri destarı çevirirken başka bir kadın kavrulmuş buğdayı ufak ufak destarın iki taşının üzerindeki delikten içeriye gönderiyor. Ardından destarın iki taşının arasında ezilen buğdayın sesine kadınların sesi karışıyor.
‘Köy işleri eziyetti’
Meryem Kumli, tarihi destar’ın kültürel geçmişini yad ederek bir zamanlar üretirken ne kadar mutlu olduklarını anımsatıyor. Meryem Kumli, “Çocukken buğday öğütmek ancak akşam saatlerinde yapılabilen bir işti. Çünkü köy işleri kadınlar açısından oldukça eziyetti. Erkenden kalktıktan sonra akşama kadar tarlada, bahçede, koyunlarla birçok işi beraber götürüyorduk. Akşam olduktan sonra da bir araya gelir derin ‘cohni’ denilen taşta buğdayı döverdik” diye anlatıyor.
İlerleyen teknolojinin insanları geleneklerden kopardığını kaydeden Meryem Kumli, “El emeğinin değdiği her şey hem bereketli hem de daha güvenilir. Bundan kaynaklı öğüttüğümüz buğdayı birçok yemekte kullandığımız gibi ayrıca qelandiki kışın çerez olarak kullanıyoruz” diyor.
Hikmet Tunç/Van-Jinnews