Onlarca baraj ve yüzlerce HES inşa edilmiş olan bölgede, Yusufeli Barajı ile Cengiz, Kolin ve Limak besleniyor. Halk ise yaşam alanından sürülüp borçlandırılırken, bölge iklim değişiminin kıskacına girmiş durumda
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Artvin’de Çoruh üzerine yapılan Yusufeli HES’in su toplama havzasında kalan Irmakyanı köyü halkının taşınacağı yer geçtiğimiz gün belli oldu. Resmi Gazete’de yayımlanan ve 7 Ekim 2022 tarihinde 6292 sayılı Kanun’un 4. maddesi gereğince alınan Cumhurbaşkanı kararında, “Artvin ili Yusufeli ilçesi, Irmakyanı köyü halkının yerleşim yerinin Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali (HES) su toplama havzasında kalması nedeniyle başka yere nakledilecek ve yerleştirilecek” denildi. Yusufeli ilçesine bağlı 4 köy, Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali (HES) Projesi’nin yapımı nedeniyle Tekkale, Irmakyanı, Yeniköy ve Meşecik köylüleri, zorunlu olarak göçe tabii tutuluyorlar.
DSİ borçlandırıyor
Yansıtıcılar Mevki’nde 150 hektarlık alanda 3 bölgeye yerleştirilme çalışmaları süren Yusufeli’nin mevcut merkez ve köylerinde yaklaşık 5 bin konut, 270 iş yeri ve 9 bin 430 dönüm tarım arazisi, sular altında kalacak. Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali (HES) inşaatı nedeniyle Artvin ilindeki Tekkale, Irmakyanı, Yeniköy ve Meşecik köylerinden başka alanlara zorunlu olarak göç ettirilen insanların konut ve işyeri kura çekimleri ile bunlara ilişkin tebligat ve borçlandırma işlemleri Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü adına Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülürken, hak sahipliği gibi sorunlar dışında halk, büyük bir borç yükünün altına sokuluyor.
1 milyon 200 bin borç
Yusufeli Kaymakamlığı’nın resmi internet sitesinde ilçeye bağlı Çevreli, İşhan, Tekkale, Çeltikdüzü ve Yeniköy köylerinde baraj mağduru aileler için yapılan konutların ödeme koşulları yayınlandı. Buna göre TOKİ tarafından inşa edilen yeni evlerin borçlandırmaya esas fiyatları 1.183.497 ile 1.189.166 TL arasında değişiyor. Evlerin tutarlarının peşin olarak ödenmesi durumunda ise 414 bin ila 416 bin TL gibi rakamlar ortaya çıkarılıyor. Yusufeli ilçesi için Meclis’ten geçen özel tasarıyla peşin ödemelerde yüzde 65’i devlet karşılarken, konutlarını almak isteyen hak sahipleri yüzde 35’ini ödeyerek tapularını alabiliyor. Ancak bölgedeki yurttaşların peşin ödeme olanağı olmaması nedeniyle 1 milyon 189 bin lira borçalandırılacak olması büyük bir sorun olarak görülüyor.
Enerji için değil
Yusufeli Barajı için ilk ihaleyi Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü ‘Yusufeli Barajı ve HES İnşaatı’ adı altında 13 Ağustos 2012 tarihinde düzenledi. Bu ihale 486 milyon 875 bin TL’ye beşli çete olarak nitelenen şirketlerden Limak İnşaat, Cengiz İnşaat ve Kolin İnşaat’ın kurduğu iş ortaklığına verilmişti. Ardından birçok ihale daha verilen bu şirketlere toplam ödeme tutarı 4 milyar liraya ulaştı. Çoruh Nehri üzerinde inşa edilecek 5. Baraj olan Yusufeli Barajı ülkenin enerji ihtiyacı nedeniyle yapıldığı iddia edilse de üreteceği enerji Türkiye’nin enerji üretim kapasitesi içinde 540 MW güçle ancak yüzde 0.5’ini bile karşılayamıyor. Bölgede inşa edilen barak ve HES’lerin sayısına bakıldığında ise bu barajın 5’li çete dışında hiç kimseye bir yarar getirmeyeceği anlaşılabiliyor.
Baraj sayısı 8’e ulaşacak
Yusufeli, son 150 yıl içinde 7. kez taşınırken, bu kez sermaye çıkarı uğruna yer değiştiriyor. Yusufeli milattan önce 5500 yıllarına dayanan bir geçmişe sahip, Anadolu’nun ilk yerleşim alanlarından biri olan ve bu süre içinde ortaya çıkmış ve çıkarılmayı bekleyen birçok arkeolojik bulgu ve yaşam kalıntıları suların altına gömülüyor. Aynen Hasankeyf, Allianoi’da ve Zeugma’da olduğu gibi. AKP, iktidara geldiği 2002 yılından bu yana geçen 16 yıl içinde Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 50’yi aşkın baraj ve 350’ye yakın HES inşa ederek tüm akarsuları yatağından çalarak büyük bir iklim değişimine neden oldu. Artvin’deki Muratlı, Borçka, Deriner ve Artvin barajlarına Arkun ve Yusufeli Barajı da eklenerek Çoruh Nehri üzerinde dev boyutlarda baraj sayısı 6’ya ulaşacak. Ayrıca Artvin Aşağımaden ile Yusufeli Kılıçkaya barajları da bu sayıya eklenerek sayı 8’e ulaşacak.
Bölgesel iklim değişimi yaşanıyor
Devasa büyüklükteki barajların bölgesel iklim düzenini değiştirdiği ve artan barajlarla birlikte her geçen gün bu değişimin daha fazla yaşanacağı ise biliniyor. Son yıllarda, geçmişte bölgede aynı dönemlerde görülen kar yağışlarının yerini daha önce yaşanmamış kuraklıklara bırakmaya başladı. Yağış rejiminin bozulduğu ve kurak havanın hakim olmaya başladığı bölgede uzmanlar, kış kuraklığı konusunda uyarılarda bulunuyor. Yağışların azalmasının sebebi olarak ise bölgede yaşanan bölgesel iklim değişimi gösteriliyor. Bu iklim değişimine neden olan şey ise bölgeye yapılan devasa barajlar, yüzlerce mikro HES’ler olduğu biliniyor. Bölgede yağışlar azalırken, yağış olduğu zamanlarda ise taşkınlara ve sellere yol açan felaketler ortaya çıkmaya başladı. Bu durum ise tipik iklim değişiminin yarattığı bir durum olarak görülmesine karşın, bölgesel düzeyde ortaya çıkan değişimin tek nedeni ise baraj ve HES’ler.
Aşırı yağışlar kader değil
İklim değişikliği sonucu yağış rejiminin, dağlarda son yıllarda giderek azalan kar yağışının daha da düşmesinin yanında yağış rejiminde aşırılıkları arttırmakta. Bir yıl çok kurak geçerken, ertesi yılın bir dönemi aşırı yağışlı olabilecektir. Aşırı bir yağış olduğu anda, örneğin Borçka Barajı ya da diğer barajların ne kadar su bırakacakları ya da ne kadar su tutacaklarına dair DSİ’ye (Devlet Su İşleri) bilgi geçen bir sistemin olmadığı ise bilinmektedir. Birçok bölgede baraj kapaklarının ani açılması nedeniyle birçok insan ölümü bu sistemsizlikten kaynaklanmıştır. Küresel iklim değişikliğiyle birlikte, Birleşmiş Milletler raporlarında da belirtildiği üzere; Karadeniz Bölgesi’nde yoğun bir yağış rejimi değişikliği olacağına dikkat çekildiğini belirtmemiz gerekiyor.
Felaketler yaşanabilir
Melen Barajı’nın gövdesinde ortaya çıkan çatlakların bölgedeki barajlarda yaşanmayacağı iddia edilemez. Son yıllarda yağış miktarlarındaki ani artışların saniye de metre kareye 250 m3 yağışı ortaya çıkarırken, gelecekte bu yağış miktarının artması muhtemel. Bu durumda Borçka, Deriner hatta inşa edilen Yusufeli Barajı’nda yıkım olması halinde Borçka’nın haritadan silinmesi işten bile değildir. Gelecek günlerde çok daha büyük felaketlerin ortaya çıkacağını söylemek içinse kahin olmaya gerek yok. Dünya üzerinde yaşanan iklim değişiminin hangi sonuçları ortaya çıkardığına bakmak yeterli olacaktır. Karadeniz Bölgesi’nde yeni barajlar derhal durdurulmalı, dereleri kurutan mikro HES’ler iptal edilip derelere tekrar özgürlükleri kazandırılarak, oksijensizlikten ölmekte olan Karadeniz sularına oksijen taşınmasının da önü açılmalıdır.