‘İradeye Saygı Yürüyüşü’ne katılan yurttaşlar, kayyım politikalarının tecrit ile bağlantılı olduğunu belirterek, ‘Kayyımları göndereceğiz, tecridi kıracağız’ dedi
Selman Çiçek
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Colemêrg (Hakkari) Belediyesi’ne 3 Haziran’da kayyım atanmasına karşı başlatılan “İradeye Saygı Yürüyüşü” Wan’dan Colêmerg’e doğru devam ediyor. Türkiye ve Kürdistan’ın birçok ilinden yürüyüşe katılan yurttaşlar, “Kayyım defol”, “Kayyım gaspını tanımıyoruz” tişörtleri giyerek, yürüyor. Yürüyüşe katılan yurttaşlar, kayyım gidene kadar mücadele edeceklerini söyledi.
Bir hedef ve amaç ile Adana’dan geldiğini söyleyen Supiye Bayav, “Seçimden önce iktidar, ‘Herkes seçiminde özgürdür’ dedi. Ancak konu Kürtler olunca her türlü hukuksuzluğun devreye girerek, kazanılan belediyelere kayyım atandı. Kürtlere her şey yasaklanıyor. 40 milyon Kürt var ama dilleri halen yasaktır” dedi. Colêmerg başta olmak üzere Kürdistan’ın birçok noktasında DEM Parti’nin her türlü hile ve engellemeye rağmen kazandığını söyleyen Bayav, “3 Haziran’da halkın iradesini tanımayanlar önce belediyeye kayyım attılar, ardından belediye başkanını tutukladılar. ‘Halka siz yoksunuz, ben nasıl istersem öyle yaşarsınız’ diyorlar. Kendi Kürtlerini yaratmak istiyorlar. Bizim haklarımızda onlar gibi var. Biz bir halkız ve buradayız. Biz kardeş ve eşitiz diyoruz” dedi.
Kürdistan gül bahçesidir
Kayyım atandıktan sonra Adana’dan ikinci kezdir Colemêrg’e geldiğini söyleyen Bayav, “İki defa geldim bu kentte ve sadece gelmek ile yetinmedim. Bir aydır Adana’nın her sokağında kayyıma karşı çıkıyorum. Her parkında her sokağında ‘kayyım hırsızlıktır’ dedim. Kayyım nedir? Kayyım zulüm ve zorbalıktır. Kayyım katliamdır, yok saymaktır. Kayyım insan iradesini yok saymaktır. Çünkü kayyım, bizim irademizi yok sayıyor. Adana’da bu iradeye sahip çıkmak için bu yürüyüşe katıldım. Bütün dünya sesimizi duysun; Kürtler vardır ve hakları vardır. Kayyımlara karşı geliyoruz, ellerinizi belediyelerimizden çekin’ diyoruz” diye konuştu.
Bayav, “Kürdistan gül bahçesidir. Bütün halkları ve dinleri kendisinde barındırıyor. Bu güzellikleri yok sayıyorlar. Biz varlığımız için irademiz için yürüyoruz” dedi
Kayyımlara karşı mücadele
İstanbul’dan yürüyüşe katılan Hanım Kuru, bu yürüyüşte birçok ilden katılan insanların Kürt halkının iradesine sahip çıktığını söyledi. İki gündür Wan‘dan Colêmerg’e doğru bir özgürlük yürüyüşü başlattıklarını söyleyen Kuru, “Kayyımlara karşı her yerde mücadele ettik. Belki yeterli değil ama mücadele etmeye devam edeceğiz. Türkiye’de son dönemde başta ekonomi olmak üzere ciddi sıkıntılar var. Ancak bunlar tecrit ve kayyım politikaları ile birebir bağlıdır. Tecrit sürdükçe ülkedeki sorun ve sıkıntılar artmaya devam edecektir. Hem tecridi hem de kayyım politikalarını kırmak için yürüyoruz. Herkesi bu yürüyüşe davet ediyoruz. Belediye halka teslim edilmeyene kadar Colêmerg’i terk etmeyeceğiz” diye belirtti.
Yürüyüşe yediden yetmişe katılım olduğunu söyleyen Kuru, halkın kararlı duruşu ve coşkusu kendilerine güç kattığını ve bu güçle yürüyüşlerine devam ettiğini söyleyerek toplumun her kesimi bu yürüyüşe ve kayyıma karşı mücadele de saf tutmaya davet etti.
Kayyım kaybedecek halk kazanacak
Bingöl’den yürüyüşe katılan Sıdık Yurtsever ise, “Bu zulmün ve adaletsizliğin son bulması için, gasp edilen halk iradesini geri almak için yürüyoruz. Bu gaspı kabul etmeyeceğiz. Belediyelerimizi kimseye vermeyeceğiz. Belediyelerimizi geri almak için sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Colêmerg Belediyesi bizimdir ve bizim kalacak. Bugün batıda alınan belediyelere kayyım atanabiliyor mu? Halk iradesine kimse müdahale ediliyor mu? Hayır edilmiyor ancak Kürtler konu olunca neden müdahale ediliyor?” diye sordu.
“Bu halk neden seçime gidiyor” diye soran Yurtsever , “Bu halkı yok mu sayıyorlar. Bu halkın iradesi yok mu? Bu halk, dünyanın her yerinde bilimi ile birikimi ile mücadelesi ile ciddi bedellerle kendisini bu aşamaya getirdi. Bundan sonra da boyun eğmeyecektir. Sonuçta kayyım kaybedecek, halk kazanacaktır” dedi.