Ankara’da Dünya Evimiz Uluslararası Dayanışma Derneği’nin atölyesinde bir araya gelen 10 kişi, yüz siperliği ve sabun üretip, ücretsiz dağıtıyor.
Dünya Evimiz Uluslararası Dayanışma Derneği ile Esat Ahalisi, Ankara’da yaşayan mültecilerle birlikte yüz süperliği ve sabun üretiyor. Çankaya İlçesi Bardakçı Sokak’taki atölyede her gün bir araya gelen 5’i Türkiye vatandaşı, 5’i Afgan toplam 10 kişi, ürettikleri yüzlerce siperlik ve sabunları ayrım yapmaksızın ihtiyaç sahiplerine ücretsiz dağıtıyor.
Atölyede gönüllü çalışanlarla birlikte üretime katılan ve MA’dan Emrullah Acar’a konuşan Dünya Evimiz Uluslararası Dayanışma Derneği Başkanı Emine Gül Ayaşlıoğlu, “Dayanışma için ne yapabiliriz diye düşünürken, koruyucu yüz siperliği ve sabun üretimi yapabiliriz diyerek, bu atölyeyi başlattık” dedi.
Dayanışma vurgusu
Atölye için Solfasol Gazetesi’nin kendilerine yer sağladığını belirten Ayaşlıoğlu, “İlk başladığımızda nasıl yapacağımızı bilmiyorduk, bize o konuda ‘Esad Ahalisi’ yardımcı oldu. Mülteci kadınlarla birlikte 10 gün önce üretim yapmaya başladık. Burada üretilen siperlik ve sabunları ihtiyaç sahiplerine ayrım yapmaksızın dağıtıyoruz. Ankara Tabip Odası’na (ATO) sağlık çalışanlarına dağıtmaları için yüzlerce siperlik verdik. Şimdide Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği için üretim yapıyoruz. Huzur evleri, çocuk esirgeme gibi kurumlarda çalışan kişilere de dağıtacağız. Günde 300’den fazla siperlik üretiyoruz. Gönüllü bir şekilde, dayanışma duygusuyla bu işi yapmak çok keyifli” diye konuştu.
Açlık ve yoksulluk
Derneğin koronavirüs (Kovid-19) Genel Koordinatörü Özgür Tüfekçi de salgın sürecinin günübirlik işlerde çalışarak geçinmeye çalışan mültecileri çok zor durumda bıraktığını söyledi. Tüfekçi, “Yoksullukla mücadele ederden bu sefer pandemi ile birlikte açlıkla da mücadele etmek zorunda kaldılar. Hayatları iki kat daha zor oldu. Mülteci toplumu, toplumun en kırılgan kesimini oluşturuyor. Bu salgın dalgası mültecileri çok ağır bir şekilde etkilemiş vaziyette. Salgından kaynaklı kimi kamu kurumları çalışmalarını hafiflettiler, kimi Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) çalışmalarını askıya aldılar. Desteğe ihtiyacı olan kitleler açısından çok daha olumsuz sonuçlara neden oldu” şeklinde konuştu.
Tek yol yan yana durabilmek
Gerekli tedbirleri alarak “sahadan çekilemediklerini” dile getiren Tüfekçi, şunları söyledi: “Bu dönemde kamu kurumları STÖ’lerle bir araya gelerek, insanlar arasında dayanışmayı örmeye çalıştık. Mülteciler için en temel ihtiyaç gıda, bu konuda acil yardımların yapılması gerekli. Türkiye’de mülteciler onurlu bir yaşam sürdürmek adına çok ağır bedeller ödüyorlar. Mültecilerin temel hedefi ayakta kalabilmek ve hayatlarını tek başlarına sürdürebilecekleri bir konuma erişmek. Çocukları için umut ışığı ararken, ödedikleri bu bedelleri bir nebzede olsun hafifletebiliriz. Bununda tek yolu toplumsal dayanışmayı arttırmak, çoğaltmak, birlikte yan yana dura bilmek.”
HABER MERKEZİ