Ekonomik krize çözüm bulamayan iktidar kamunun parasını dağıtılmaya devam ediliyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Ankara tren Garı için Limak-Kolin-Cengiz grubuna yolcu garantisi nedeniyle 6 milyon 352 bin 545 dolar ödendiğini açıkladı
Ekonomik krizle birlikte yurttaşların geçim sıkıntısı yaşadığı, intiharların arttığı ve işsiliğe çarenin bulunamadığı Türkiye’de yandaş şirketlere kamunun parası akıtılmaya devam ediyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Ankara Yüksek Hızlı Tren (YHT) Garı için Limak-Kolin-Cengiz grubuna yolcu garantisi nedeniyle 2017 ve 2018 yılları için toplam 6 milyon 352 bin 545 dolar ödendiğini açıkladı.
Turhan, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in soru önergesine verdiği yanıtta, Ankara YHT Garı’nın 29 Ekim 2016 tarihinde hizmete açıldığını, devlet tarafından 14 yıl boyunca yolcu garantisi verildiğini, yatırımın kamuya devrinin ise 2037 yılı içinde gerçekleşeceğini bildirdi.
Kimin cebinden?
Turhan, “TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü’nce kamu özel işbirliği modeliyle yapılan Ankara YHT Garı için sözleşme gereğince 2017 ve 2018 yılları için toplamda 6 milyon 352 bin 545 dolar artı KDV garanti ödemesi yapılmıştır” dedi.
Turhan’ın yanıtını Sözcü’den Başak Kaya’ya değerlendiren Çakırözer, “Bu projeler için ‘Halkın cebinden 5 kuruş çıkmayacak’ denilmişti. Evet, doğru 5 kuruş çıkmıyor, milyon dolarlar çıkıyor. Yolcu başına verilen garanti 1.5 dolar artı KDV kimin cebinden çıkıyor? 2 yılda 6 milyon 352 bin 545 dolar kimin cebinden gitti? Hani milletin cebinden 5 kuruş çıkmayacaktı?” diye sordu ve şunları söyledi:
“Tank Palet Fabrikası’nın 50 milyon dolar paramız olmadığı için satıldığı söyleniyor. Emeklilikte yaşa takılanların talepleri, gerçek olmayan ‘İskandinav ülkeleri gibi çökeriz’ söylemi ile reddediliyor. Asgari ücret tüm taleplere rağmen 2 bin 324 lira olarak belirleniyor. İşsizlik günden güne artıyor. Bir taraftan halka dövizlerin bozdurulması çağrısı yapılıyor, diğer taraftan halkın sırtından firmalara döviz bazlı yolcu garantisi ödeniyor. Millet için bulunamayan paralar yandaş şirketlere dağıtılıyor. Verilen Hazine garantileri nedeniyle Türkiye ekonomisinin en az 25 yıllık geleceği ipotek altına alınıyor. Kamu hizmeti kamu eliyle yapılmalı.”