AKP kriz yok dese de pazara yansıyan çok ayrı oluyor. Yurttaşlar, ‘Cumhurbaşkanı ve Albayrak’ın söylemleri gerçeği yansıtmıyor. Gelip pazarın halini görsünler. Fiyatları gören kaçıyor’ diyerek yaşanan ekonomik krize dikkat çekti
Hafta içinde dolar 7.40, euro ise 8.80’i görürken TL’nin tarihi değer kaybı ile var olan ekonomik kriz giderek derinleşiyor. TÜİK’in enflasyon rakamları “her şey iyi” dese de yurttaşlar, en temel gıda maddelerini alamaz hale geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonominin iyi” olduğunu belirtip, “Buzdolabı satışlarına bakıyoruz. 2002’de 1 milyon 88 bindi. 2017 itibarıyla 3 milyon 107 bin, 2019’da ise 2 milyon 486 bin adede çıktı” derken, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise “Maaşlarınızı dolarla mı alıyorsunuz?” diyerek TL’nin değer kaybı eleştirilerini dalgaya alsa da sokağa yansıyan kriz çok ağır.
AKP’lilerin söylediklerine karşı İstanbul’un Küçükçekmece ilçesi Halkalı Bezirganbahçe pazarında yurttaşlar ve pazarcılar ile yani yaşananları doğrudan krizin muhatapları ile konuştuk.
‘Dolapta var diyor oysa yok’
Ekonomik krizin giderek derinleştiğine dikkat çeken Pazarcı Mehmet Yeşilırmak, dövizdeki yükselişin pazar fiyatlarını artırdığını söyledi. Yeşilırmak, “18 yıldır pazarcılık yapıyorum. Sebze, meyve alan var alamayan var. Önceden 2 kilo ürün alan müşterimiz şimdi yarım kilo ürün alıyor. Evde dolapta var diyor ama imkânları olmadığı belli. Maaşlar çok düşük. Kira fiyatları yüksek. Dolar, euro, altın her şey sürekli yükseliyor. Pazar marketlere göre daha uygun. Yurttaşlar ister istemez marketlere gidemiyor. Yurttaş dolaşıyor, en uygun neredeyse oradan alışveriş ediyor çürüğüne çarığına bakmıyor. Cumhurbaşkanı ve Berat Albayrak’ın söylemleri gerçeği yansıtmıyor. Gelip görsünler pazarın halini. Gelsinler halkın içine girsinler. Önceden ürünleri aldığımızda vergi yansımıyordu artık yüzde 4 vergi yansıyor. 40 milyarlık mal aldığımızda 4 milyarlık vergi ödüyoruz. 3 liralık mal aldığımızda 5 liralık maliyeti var” diye konuştu.
‘Fiyatları gören kaçıyor’
Pazarcı Hikmet Tigis de fiyatların çok pahalı olduğunu belirtti. Ekonominin geçen yıla göre hatta haftadan haftaya değiştiğine dikkat çeken Tigis, “15 yıldır pazarcılık yapıyorum. İnsanlar yarım kilo ürün almak için yarım saat alsam mı, almasam mı? diye düşünüyor. Cüzdanını açıp bakıyor. Fiyatlar çok yüksek. Bir kilo incir 10 TL. Her bir ailede 5 nüfus var. Kaç kişi kaç tane incir düşecek. Biz de artık geçen yıla göre az ürün alıyoruz. Bu yıl hiçbir şey yok ancak yevmiyemizi çıkarabiliyoruz. Ürünlere eklenen katma değer vergisi (KDV) çok yükseldi. Kilo başı 10 kuruşa 20 kuruşa çalışıyoruz. Günü kurtarıyoruz. 6 tane işçi var. Ben ne kazanıp ne vereceğim işçilere. Zaten günü zor kurtarıyoruz. Fiyatlardan dolayı müşteri tezgâha uğramıyor. Fiyatları gören kaçıyor” dedi.
‘Kayınpeder yağlı olunca…’
Konuşmak istediğimiz pazar alışverine çıkan yurttaşlar isimlerini vermek istemese de yaşananları anlatıyorlar. Pazara alışveriş yapmaya gelen ismini vermek istemeyen kadın yurttaş, “Fiyatlardan hiç memnun değiliz. Emekli maaşımızla istediklerimizi alamıyoruz. Geçen hafta pazar daha uygundu. Bu hafta bir kilo sebze 8 TL olmuş. Bunun sebzesi var, meyvesi var. İyi ki çocuklarım evlendi de iki kişiyiz. Kıt kanaat zar zor idare ediyoruz. Maaşlarımızdan kesiyorlar. İstanbul’da bir emekli maaşıyla geçinemiyorum. Evim de kendimin bir de kira olsa hiç geçinmemin imkânı yok. Ekonomi iyiye gitmiyor. Kayınpeder tepeden yağlı olunca tabii iyi gidecek ekonomi. Onların hesabı yanlış. Halkı hiç düşünmüyorlar. Benim en çok kızdığım ne biliyor musunuz? Cumhurbaşkanı herkese yardım edin dediğinde bir milletvekili 15 milyar maaşlarından vermiyor. Ben artık oy da kullanmayacağım. Hiçbir partiye de oy vermeyeceğim. 15 milyar maaş alıyorsun, halka 1 aylık maaş bağışlayamıyorsun. Sonra oy zamanı gelince oy istiyorsun, böyle bir adalet var mı?” diye konuştu.
‘Sırayla alıyorum’
İsmini vermek istemeyen başka bir kadın yurttaş da “Bu hafta peynir alıyorsam haftaya zeytin alıyorum. Gücüm yetmediği için sırayla alıyorum. Emekli maaşım yetmiyor. Maaşımızdan başka gelirimiz yok. Tok yatıyorsak aç kalkıyoruz. Ekonomiyi yönetemiyorlar” dedi.
‘Çocuk bile kötü der’
Pazarda yevmiyeli işçi olarak çalışan 19 yaşındaki Yusuf İslam Polat da yaşadığı geçim sıkıntısını şu sözlerle anlattı: “Okulu çoktan bıraktım. Şu anki devrin okuma devri olduğunu düşünmüyorum. Günlük 50 TL’ye çalışıyorum. Cebime sadece 50 TL giriyor. Kazandığım parayı sadece kendime harcamıyorum. Aileme de yardım ediyorum. Başka iş bakıyorum. Sosyal bir hayatım yok, hep çalışıyorum. Her gün sabah 05:00 akşam 22:00’ye kadar çalışıyorum. Sadece 3 pantolonum var. Arkadaşlarımla oturup hiçbir şey içemiyorum. Ekonominin kötü olduğunu çocuğa sorsan söyler.”