DEDAŞ yüksek faturalarla halkı adeta soyarken, diğer yandan çiftçilerin tarımsal desteklerine el koymaya devam ediyor. Halkın can derdine düştüğü günlerde soygun peşinde olan DEDAŞ’a tepki artıyor
Amed, Riha, Mêrdîn, Êlih, Şirnex ve Sêrt’te adeta başkesen konumunda olan DEDAŞ, bölgede halkı baskı altına almanın bir aracı haline getirildi. Halka adeta zulüm uygulayan ve her yıl verilen teşviklerle vergi ödemeyen, yatırımları devletçe karşılanan, SGK ödemeyen DEDAŞ bölgede hukuksuz uygulamalara imza atmayı sürdürüyor. DEDAŞ’ın uygulamalarına tepki gösteren ‘Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu’, 11 kenti etkileyen depreme rağmen kesilen yüksek faturalara tepki göstererek, “DEDAŞ’ın bu tutumunu kınıyoruz. Yetkilileri bu süreci takip etmeye davet ediyoruz” açıklamasında bulundu.
Erteleme uygulanmıyor
Mereş merkezli deprem nedeniyle 11 kentte depremzedeler manevi ve maddi büyük mağduriyetler yaşarken, bu mağduriyetlere bir de elektrik ve doğalgaz faturaları eklendi. Deprem nedeniyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in 9 Şubat’ta yaptığı açıklamada yaşanan olağanüstü hal sebebiyle elektrik ve doğalgaz faturalarının tahsilatını ertelediklerini açıklamış olmasına rağmen deprem bölgesi olan Amed’de Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) yüksek elektrik faturası kesmeye devam ediyor.
‘DEDAŞ’ı kınıyoruz’
Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, sanal medya hesabından DEDAŞ’ın yüksek faturalarına yaptıkları açıklamayla tepki gösterdi. Platform, açıklamasında, “Depremin ekonomik açıdan yaralarını sarmak için vergi, kredi ve borç ödemeleri konusunda birçok düzenleme yapılırken; deprem sürecinde evde bulunulmamasına rağmen DEDAŞ tarafından önceki aylara göre ikiye katlanmış faturaları anlamak mümkün değildir! Bu süreçte birçok kurum ve halkımız olağanüstü bir dayanışma örneği ortaya koyarak depremin yaralarını sarmaya çalışırken, DEDAŞ’ın bu tutumunu kınıyoruz. Bu anlayışınızı tarihe not düşerek unutmayacağımızı belirtiyor; yetkilileri, bu süreci takip etmeye davet ediyoruz!” ifadelerine yer verdi.
DEDAŞ’a kıyakta sınır yok
Yaşanan büyük depremden bir hafta önce Dicle Elektrik Dağıtım AŞ’nin (DEDAŞ) enerji sattığı illerde 4 milyar 480 milyon 500 bin TL tutarında teşvik verildi. Teşvik paketinde faiz desteği, KDV istisnası, 10 yıllık sigorta primi desteği, 10 yıllık sigorta primi işveren hissesi desteği, yüzde 50 vergi indirimi ve yüzde 15 yatırıma katkı oranı bulunurken, halka ve özellikle çiftçilere DEDAŞ’ın gönderdiği yüksek ve haksız faturalarla halk soyguna uğratılıyor. Bu soygunu ise AKP ikidarının kolaylaştırıcılığı ve ortaklığı ile gerçekleştiriyor olması ise dikkat çekiyor.
DEDAŞ politik bir sorun
2022 yılı sonuna kadar suya ve elektriğe gelen anormal zamlardan sonra bölgede özellikle küçük çiftçinin üretim yapması adeta yasaklandı. İktidarın sınırsız desteğine sahip DEDAŞ, halkın zaten ödeyemediği elektrik fiyatının aşırı artmasıyla birlikte bölgede başkesen edasıyla faturaları halka yollarken, üretimin önünde büyük bir engel olarak duruyor. Kürt halkının yaşadığı bu bölgede HDP’nin yüzde 80’lere varan oylar alıyor olması bu uygulamanın en temel nedeni olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin başka hiçbir bölgesinde yaşanmayan sorunlar, bölgenin gündelik yaşamı haline gelirken, DEDAŞ sorunu ekonomik sorun olmaktan çıkmış ve politik bir sorun haline gelmiş durumda.
Yüksel bedelli ödeme emirleri
Türkiye’nin Kürt coğrafyası dışında bulunan tüm su birlikleri enerji borç batağındayken hiçbirisinin enerjisi kesilmiyor. DEDAŞ’ın elektrik sattığı Riha, Mêrdîn, Amed, Sêrt ve Êlih’deki su birliklerinin, halkın ve çiftçilerin ise borçları nedeniyle enerjleri kesilerek üretimler darbeleniyor. Yetersiz olan kanaletlere sular barajlardan doğal akış biçiminde salınmaması sonucu su birlikleri kanaletlere suyu dev elektrik pompaları ile basıyor. Çok az sayıda çiftçiye ulaşabilen bu sular ise çıkarılan yüksek bedelli pusulalardan ibaret ödeme emirlerinden kaynaklı borç miktarları şişirilerek çiftçinin bu bedelleri ödeyememesi sonucu çiftçi üretim yapamaz hale getirilirken, çiftçi destekleri DEDAŞ’ın kasasına aktarılıyor.
Altyapıyı çiftçiler yapıyor
Çiftçiler suya erişmek için yeraltına sondaj vurdurarak enerji ile elde ettikleri suyu kullanmaya mahkumlar. İktidar 44.5 milyar lira yatırım dessteği verdiği DEDAŞ çiftçiye elektrik ulaştırmıyor. Sondaj kuyularından su çekmek için DEDAŞ’tan elektrik talebinde bulunan çiftçiye elektrik vermiyor. DEDAŞ, elektrik talep eden çiftçiye elektriği kendisinin inşa edeceği direkleri temin edip dikmesi gerektiğini ve kendi trafo tesisi ile enerji nakil hattını kendisinin inşa etmesini istiyor. DEDAŞ bu şekilde enerjiyi kilometrelerce uzaktan getirmeleri halinde çiftçilere elektrik abonesi yapmayı taahhüt ediyor. Çok büyük masraflara katlanarak enerjiye ve suya ulaşan çiftçiler ise hükümetin tarım politikalarına takılarak ürettikleri ürünlerden kâr etmek bir yana büyük zararlarla yüz yüze kalıyor ve normalin 2-3 katı olan elektrik birim fiyatlarıyla DEDAŞ’ın pusulalara yazdığı (fatura değil) tutarları ödeyemediği için çiftçinin trafo, nakil hattı ve direklerine DEDAŞ tarafından el konuluyor.
DEDAŞ çiftçinin parasını hesabına aktardı
DEDAŞ bölge kentlerinde tarımın önündeki en büyük engel olarak öne çıkarken, çiftçi desteklerine el koyuyor. Diyarbakır Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çiftçi ve üreticilere mazot-gübre desteği olarak vermiş olduğu paraların, Dicle Elektrik A.Ş tarafından kendi hesaplarına aktardıklarını açıkladı. DEDAŞ’a borcu olduğu iddia edilen birçok çiftçinin desteğine şirket tarafından el konulduğunu ifade eden İskenderoğlu, “DEDAŞ’a borcu olan çiftçilerimizin parasına el konuldu. Buna tepkiliyiz, bunu kabul etmemiz söz konusu değil. Dicle Elektrik acilen kendine gelmeli, bu depremden ve olağan üstü halden dolayı acilen çiftçilerimizin parası hesaplarına yatırılmalı” dedi.
DEDAŞ kamulaştırılmalı
İktidara ve iktidar organlarına seslenen İskenderroğlu, “Afet bölgesine gönderilen paralara DEDAŞ el koydu. Birçok çiftçimiz depremden etkilendi, yapılır mı bu? Siyasetçiler nerede? Bu çiftçinin hakkını kim koruyacak? DEDAŞ’a kayyum atanmalı, DEDAŞ kamulaştırılmalı. Yurttaşların bu şirketten kurtulması lazım. Her kesimi perişan etti bu şirket. İlgili siyasilere, yetkililere sesleniyorum, DEDAŞ bir an önce kamulaştırılmalı” diye belirtti.
EKOLOJİ SERVİSİ