Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı ekonomi paketlerini mercek altına aldık. Gazeteci Bülent Falakoğlu, “Ekonomi büyümüyor, şişiyor. AKP, şişmiş bir balonu başarı hikayesi gibi anlatıyor” dedi
Yadigar Aygün/İstanbul
Hazine ve Ekonomi Bakanı Berat Albayrak, gün gün yeni bir ekonomik paket açıklıyor. Koronovirüs (Kovid-19) salgını sürecinde de ekonomik paketler açıkladı. Ancak bu paketlerin hiçbiri ekonomide bir canlılık yaratmadı. Albayrak’ın, göreve geldiğinden beri açıkladığı hiçbir ekonomik paket hedefi tutturamadığı gibi, ekonomik kriz giderek derinleşti. Paketlerin büyük çoğunluğu sermayeye para transferi şeklinde gerçekleşti. Türkiye’de yoksul sayısı ise daha da arttı.
Bu sermaye kalkanı
Koronavirüs salgınının ekonomi üzerindeki etkilerini azaltmak için açıklanan ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ kapsamında atılan adımların tutarı 260 milyar TL’ye çıkarıldı. Vergi ötelemeleri, “ticari” hayatın aksamaması için devreye alınan tedbirler, kısa çalışma ödeneği, asgari ücret desteği ile bireysel, esnaf ve işletmelere yönelik destek paketlerinin üretim gücüne, esnafa ve istihdama koruma kalkanı sağladığını iddia eden Bakan Albayrak, “Şu ana kadar yaklaşık 4.4 milyon ailemize 1000 liralık nakdi destek yardımında bulunduk” dese de asgari ücretle geçimini sağlamaya çalışanlar, dar gelirli yurttaşlar, küçük esnaflar, ezilen kesimler kiralarını ve faturalarını ödeyemez hale geldi. Yurttaşların çoğu evine ekmek götüremiyor. Son dönemde çöplerden yiyecek toplayıp, sokaklarda insanların yemek istediğine şahit olduk. Bu süreçte milyonlar işsiz kalırken, işçiler ve emekçiler, geçim telaşına düştü. Ayrıca her gün en az 1 yurttaş ekonomik nedenlerden intihar ediyor veya intihar girişiminde bulunuyor. Açıklanan ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ paketinin emekçileri, yoksulları, dar gelirlileri ve ezilen kesimlere kalkan olmadığını görüyoruz. Gazeteci Bülent Falakoğlu ile Kovid-19 sürecinde açıklanan ekonomik paketleri konuştuk.
Ekonomi büyümüyor, şişiyor
Gazeteci Bülent Falakoğlu, açıklanan ekonomik paketlerlerini değerlendirdi. Falakoğlu, ekonominin canlanmadığına dikkat çekerek “Aslında bize kredi paketleri açıklayarak nefes aldırmaya çalışan iktidar sürekli ekonomiyi canlandırmak için daha yeni yeni paketler açıklıyorsa burada bir sorun var demektir. Ekonomi böyle büyümüyor. Bu yöntemlerle bazı şirketler nefes alıyor ama asıl sorun yaşayanlara derman olmuyor. Ekonomi büyümüyor, ekonomi şişiyor. Hükümet, şişmiş bir balonu başarı hikayesi gibi anlatıyor” dedi.
Paketler uygun değil
Falakoğlu, Kovid-19 sürecinde açıklanan ekonomik paketlerin salgında yurttaşları korumadığını aksine yurttaşlara çok cüzzi rakamların reva görüldüğünü söyledi. Falakoğlu, “Hükümet Kovid-19 sürecinde 260 milyar TL’yi aşan bir paket hazırladığını ve bunun çok büyük bir paket olduğunu söylüyor. Medya da buna çanak tutuyor. Oysa iddialar doğru mu, değil mi diye baktığımızda hükümetin iddialarının aksi yönünde olduğunu görüyoruz. Bugüne kadar koronavirüs sürecinde 20’den fazla paket açıklandı. Paketlerin içeriğine baktığımızda yurttaşın cebine giren çok cüzzi bir para var. Paketleri incelediğimizde borç ile erteleme, banka kredilerine yapılan ödemeler, faiz kolaylığı ve bol bol kredi üzerine kredi var. Neresinden bakarsak bakalım bu paketlerin dönemin içeriğine uygun paketler olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Yoksulluk çığ gibi büyüdü
İşsizliğin giderek arttığını belirten Falakoğlu, yurttaşların faturalarının ve borçlarının arttığına dikkat çekti. Falakoğlu, “İşsizlik sürekli artıyor. Kovid-19 salgını sürecinde çok sayıda kişi işsiz kaldı. Kaba bir örnek verirsek gelir azalması oldu. Burada sadece işsiz kalanları kastetmiyoruz. Kısa çalışma ödeneği alıp 1500-1700 TL’ye geçinmeye çalışan yüzbinler oldu. İşten çıkartılmamış gözüküp 1100 TL’ye geçimini sağlamaya çalışanlar oldu. Küçük esnaflar, okul servisi şoförleri, sokak satıcıları, gündelik temizliğe giden milyonlarca emekçi gelirlerinden mahrum kaldı. Bu kadar gelir yoksunluğu yaşanırken bir de evde kalanların faturaları kabardı. Elektrik, su faturaları arttı. İnsanlar faturalarını ödeyemecek hale geldi. İstanbul, İzmir, Adana, Mersin, Ankara gibi büyük şehirlerde askıda fatura ile 100 binin üzerinde yurttaş yararlandı. Banka ve fatura borcunu ödeyemeyenlerde artış oldu. Daha önce bir umutla aldığı konut ve araç kredisini ödeyemeyenler arttı. Yoksulların sayısı çığ gibi büyüdü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 1 milyondan fazla ailenin sosyal yardıma başvurduğunu açıkladı. Bu aslında bize bir şunu anlatıyor. Büyük şehirler bas bas bağırıyor. Büyükşehirler, sosyal yardım talebi geliyor ama bunlara yetişemiyoruz diyor. Gıda fiyatları nisan ayında gördük ki en çok artan listesinde oldu. Her şey zamlandı. Mutfakta yangın var. Kısaca, gelirler azaldı, işsizlik arttı ve evdeki faturalar büyüdü” dedi.
Milyonlar aç ve işsiz
Kamu bankaları, ‘normalleşme’ sürecine geçiş ve sosyal hayatın canlanması için “konut kredisi”, “taşıt kredisi”, “sosyal hayatı destek” ve “tatil destek” olmak üzere 4 yeni kredi paketini hayata geçirdi. AKP’nin yurttaşları giderek borçlandırdığının altını çizen Gazeteci Falakoğlu, “İktidar yurttaşlara ne veriyor diye baktığımızda yeniden borç yapılandırması ve bolca kredi veriyor. Faizi düşük, 6 ay sonra ödeyin deniliyor. 6 ay sonra insanların o rakamları ödeyip ödemeyeceği garanti değil. Bunu tartışmak lazım. Birçok veri, araştırma şirketi, Dünya Bankası, Türkiye için başka bir tablo görüyor ve söylüyor. Açıklanan ekonomik paketler gerçekten bugünki duruma ilaç oluyor mu? Olmuyor çünkü bu paketlerin içerisinde 4 milyon 200 aileye salgın sürecinde sadece 1000 TL verildi. Bugün geliri olmayan insan merhem olacak bir rakam değil. Toplamda yurttaşlara verilen tutar 10 milyarı bile bulmuyor. Buna karşı iktidar, 260 milyar TL’lik paket açıkladık diyor. ‘Ekonomiyi canlandırma’ hedefleri var. Bu paketlerden anlıyoruz ki iktidar yurttaşları, emekçileri değil turizmciyi, sanayici, inşaat patronlarını canlandırma hedefi olduğu gözüküyor. Konut kredisi veriyor. Salgın sürecinde işsiz kalan 5 milyon işsiz var. İşsiz kalmamış gibi gözüken geçimini 1500 TL’ye sağlamaya çalışan milyonlar var. Belediyelere sosyal yardım için milyonlar başvuruyor. Hükümet diyor ki konut alın. Bu iktidarın her pakette vazgeçemediği şey inşaat sektörünü düşünmek. Konutu bu süreçte kim alabilir? Parası olan 3’ncü evi yatırım amaçlı alacaklar alabilir. Konut, salgın sürecinde mağduru, yoksulu, emekçiyi, dar gelirlileri ilgilendiren bir destek değil ki. ‘Sosyal hayata destek kredisi’ diyor bakarsak ne var bunların içerisinde mobilya, seramik, kapı, pencere, tatil hatta bisiklet bile var. Sosyal hayattan evimizin içerisindeki eşyaları yenilemek mi anlıyoruz yoksa gerçekten çıkıp dışarıda hayatımızı sürdürebileceğimiz bir şey mi anlıyoruz? Milyonlar, evine ekmek götüremiyor. Ev yenilemek acil durum değil. Bu paket, satış yapamayan beyaz eşyacıyı, mobilyacıya tekstil sektörüne can vermektir. Başka anlam taşımıyor. Tatil kredisi diyorlar, 1 haftalık tatil için insanları 3 yıl için borçlandıracaklar. Neymiş ilk 6 ay ödemiyormuş, geri kalan 3 yıl boyunca yurttaşlar borç ödeyecek. Evde yaşam mücadelesi veren insanların önceliği ev, araba, seramik, tatil olmadığının altını çizmek gerekiyor” diye konuştu.
İşsizlik 16-17 milyonu bulabilir
20 Eylül 2018 tarihinde Yeni Ekonomi Programı Paketi’ni (YEP) ‘Dengelenme, disiplin, dönüşüm’ olarak tanımlayan Bakan Albayrak’ın işsizlik beklentisi hedefleri 2018’de yüzde 11.3, 2019 için yüzde 12.1, 2020 için yüzde 11.9 ve 2021 için yüzde 11.8 olarak açıklanmıştı. Kovid-19 salgını nedeniyle 144 bin işyeri ‘geçici’ olarak kapatıldı. Resmi rakamlara göre bu işyerlerinde geçici ya da kalıcı olarak yaklaşık 5 milyon 100 bin kişi işsiz kaldı. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DI·SK-AR) Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 11 Mayıs 2020 günü açıkladığı Şubat 2020 dönemi Hane halkı İşgücü Araştırması (HİA) ile İŞKUR tarafından 8 Mayıs 2020’de açıklanan işgücü verilerini değerlendirmesinde “Şimdiye kadar açıklanan çeşitli verileri dikkate alarak Kovid-19 nedeniyle yaşanacak iş/istihdam kaybını tahmini olarak hesaplamak mümkündür. Tahminimiz Kovid-19’un ilk aylardaki etkisinin (Mart-Nisan-Mayıs) 7 ile 8 milyon yeni istihdam ve iş kaybına yol açacağı yönündedir. Böylece Kovid-19’un ilk dönemlerinde dar tanımlı iş ve istihdam kaybının 12 milyona, geniş tanımlı işsizliğin ise 15-16 milyon civarına ulaşabileceğini tahmin ediyoruz” denildi. Bakan Albayrak, her açıkladığı pakette işsizliği azaltacağız dese de işsizlik her gün artıyor. İşsizliğin yüzde 30’lara kadar çıkacağı tahmin ediliyor.
Enflasyon yükseldi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mayıs ayı enflasyon verilerini baktığımızda tüketici fiyat endeksinde (TÜFE) 2020 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 1,36; bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 4,57, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11,39 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 12,10 artış gerçekleşti.