Türkiye halkları hakikat savaşçısı olan demokrat bir gazeteciyi kaybetti. Bir yurtsever, bir demokrat sürgünde son nefesini verdi. Tüm yakınlarına, dostlarına ve arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz.
Aslında Celal Başlangıç’ın yaşamını yitirmesi AKP-MHP faşist iktidarının bir cinayetidir! Her çiçek toprağında güzeldir, gerçek rengini ve kokusunu verir. Celal Başlangıç gibi insanlar ülkelerinden kopunca gerçek rengini, kokusunu ve enerjisini tam açığa çıkaramazlar. Ülkelerinden, halkından kopmanın yarattığı bir boşluğu mutlaka hissederler. Celal Başlangıç da böyle bir demokrat, sosyalist ve gazeteciydi. Son ana kadar da Türkiye’de gazetecilik yapmak ve mücadele etmek istiyordu. Bu mücadele imkanının kalmadığını görünce AKP-MHP faşizmine karşı hakikat savaşçılığını ülkesi dışında yürütmek zorunda kaldı.
Yüreği temiz ve saf bir insandı. İçten bir dosttu. Kürt halkına karşı hep samimi dostluk içinde oldu. Kürt halkının özgürlük mücadelesine hep destek olmak istedi. Kürtler özgür ve demokratik bir yaşama kavuşmadan Türkiye’nin demokratikleşemeyeceğine derinden bir inancı vardı. Kürt halkının özgürlük mücadelesine kendi koşulları ve kapasitesi oranında büyük katkılar sundu. Onun özgürlük mücadelesine verdiği hizmetler hiçbir zaman unutulmayacaktır. O, her zaman zor koşulların dostu olmuştur. Bedel ödemekten kaçınmayarak Kürt halkının özgürlük mücadelesinin dostu olarak bu mücadelenin yanında yer almıştır.
1980’li yılların sonu ve 1990’lı yılların başlangıcında Kürt halkı serhildana kalktığında bu mücadeleyi en iyi yansıtan dost gazetecilerden oldu. Türk devletinin Kürt halkına yaptığı zulmü hiçbir kaygı içine girmeden teşhir etti. Kürt halkının direnişi onun özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelesine inancını artırmış; onu daha coşkulu kılmıştır. Gazeteciliğinin en güzel ve verimli zamanlarını Kürt halkının özgürlük mücadelesini yansıttığı dönemde yaşamıştır.
Celal Başlangıç’la Özgürlük Hareketi’nin dostluğu on yıllara dayanmaktadır. Bu dostluk karşılıklı güven ve inançla sarsılmaz biçimde sürmüştür. Biz onun emeklerine hep saygı duyduk, bağlı kaldık, vefalı olduk. O, bizim için her zaman değerli bir dosttu, arkadaştı. Görüşmelerde, konuşmalarda ve tartışmalarda hep açık olduk. Bu da dostluğumuzu kopmaz ve çok içten hale getirmiştir. Biz onu sevdik, o da bizi…
Bir demokrat, bir sosyalist ve bir gazeteci olarak çok değerliydi. Yüreğinin temizliği, güzelliği ve saflığı bu değerini daha fazla artırmaktaydı. Zaten iyi bir demokrat, sosyalist ve gazeteci olmasında bu kişiliğinin etkisi büyüktür. Düşüncesi, duygusu ve yüreği bir ve tutarlı olan bir insandı. Bu açıdan tüm güzel yanlarını her an yüzünde ve kişiliğinde görebilirdiniz. İçi dışı bir insanlardandı o…
Türkiye koşullarında Celal Başlangıç gibi aydın, demokrat ve gazeteciler az bulunmaktadır. Bunu Türkiye’deki tüm aydınlar ve demokratlar takdir edecektir. Türkiye’de Kürt düşmanlığına dayalı faşist sistem Kürt dostlarına da bedeller ödetmektedir. Kürtlerin dostları da düşman olarak görülmektedir. Birçok insan bu dostluğu göze alamamaktadır. Bu açıdan Celal Başlangıç gibi Kürt dostlarının, demokratlarının, aydınlarının, gazetecilerinin değeri iyi bilinmelidir. Sahiplenilmeli ve vefa gösterilmelidir. Bu insanlar aynı zamanda Kürt halkı ile Türkiye halklarının ortak mücadelesi ve demokratik birliğinin köprüsüdürler. Türkiye’nin gerçek yurtseverleri Celal Başlangıçlardır.
Celal Başlangıç Türkiyeli bir gazeteciydi. Biz onu aynı zamanda Kürt gazeteciliğinin öğretmenlerinden biri olarak görüyoruz. Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesinin sesi ve vicdanı olarak da her zaman anacağız. Özcesi her düzeyde mücadele tarihimizde yer alacak, Kürt halkı tarafından hep minnetle anılacaktır.
Onunla dostluğumuzun ortak değerlerine hep bağlı kalacağız, demokratik Türkiye’yi, özgür Kürdistan’ı yaratarak onun özlemini gerçekleştireceğiz.
Güzel insanı saygı, sevgi ve özlemlerimle her zaman anacağım…