Amsterdam’da bulunan Transnational Institute’un raporuna göre, AB, Yunanistan’a dayattığı ekonomik reformların yol açtığı yoksullaşma nedeniyle dava edilebilir.
TNI tarafından yayınlanan bir rapora göre, Yunanistan ekonomik krizi ile birlikte 2010 yılından itibaren Avrupa Birliği’nin (AB) Yunanistan’a dayattığı kemer sıkma politikaları başta kırsal kesimde olmak üzere tüm Yunanistan’da büyük bir yoksulluğa neden oldu. AB üç kez ‘kurtarma paketi’ kapsamında verdiği krediler karşılığında ekonomik reformların yapılmasını dayatmıştı. ‘Demokrasi satılık değildir: Yunanistan’da kemer sıkma döneminde gıda egemenliği mücadelesi’ başlıklı raporda, kemer sıkma politikalarının ülkedeki yoksulluğu arttırdığı vurgusu yapılıyor. AB’nin dayatması olan ekonomi politikalar sonucu endüstriyel gıda üretiminin payını arttırırken, gıdaya erişim ve gıdanın kontrolü konusundaki adaletsizliği de büyüttü.
Yoksulluk ve işsizlik arttı
Rapora göre, AB politikalarının dayatılması sonucu 2017 yılında Yunanistan’ın kırsal bölgelerinde yoksulluk tehdidi altında olan bireylerin oranı yüzde 38,9’a ulaştı. Aynı bölgelerde işsizlik oranı 2008’de yüzde 7 iken 2013’te yüzde 25’e çıktığına dikkat çekilirken, kişi başına gelirin yüzde 23,5 oranında düştüğüne işaret edildi. Raporda, Yunanistan’da gıda fiyatlarının euro bölgesi ülkelerine oranla artmış olmasına rağmen, çalışanların ücretlerindeki düşüşün sebebinin AB politikalarının uygulanması olduğuna dikkat çekildi.
Besinlere ulaşmak zorlaştı
Gıda fiyatlarındaki yükselişe paralel olarak gelirlerin azalması sonucu halkın gıda için ayırmak zorunda kaldığı bütçe de artmak zorunda kaldı. 2008 yılında bir kişi ortalama gelirinin yüzde 16,4’ünü gıda için harcarken, bu oran 2016’da yüzde 20,7’ye kadar çıktı. Yapılan araştırmalar sonucu aynı döneme dair 26 bölgede, 2 günde bir et, tavuk veya balık ürünleri ya da yeterli proteinli vejetaryen yemek imkanı olmayan insanların oranının yüzde 8’den, yüzde 14’e çıktığı tespit edildi. Ayrıca çocuklarına yeterli proteine sahip yemek sunamayan ailelerin oranı da ikiye katlanarak yüzde 8,9’e kadar ulaştı.
Dayatma sermayeye yaradı
AB’nin dayattığı kemer sıkma politikalarının küçük bir azınlığa hizmet ettiğine vurgu yapılan raporda, izlenen politikaların büyük gıda endüstrisi ve aracıların çıkarlarını gözettiği ve küçük üreticilerin gıda pazarındaki payını azalttığı belirtildi.
Tazminat davası açılabilir
Birleşmiş Milletler (BM) eski özel raportörlerinden Olivier De Schutter, rapora dayanarak, AB’nin Yunanistan halkının ‘gıda hakkını’ ihlal etme suçlamasıyla dava edilebileceğine dikkat çekti. AB’nin işleyişine dair antlaşmanın 340. maddesinde birliğin izlediği politikaların yol açtığı zararların tazmin edilmesi gerektiğinin yer aldığına vurgu yapan De Schutter’e göre AB’nin dava edilebilmesi için kemer sıkma politikalarından doğrudan zarar gören kişilerin tespit edilmesi gerekiyor. Bu durumda AB’nin Avrupa Adalet Divanı’na başvurulması mümkün olacak.
AMSTERDAM