YSK rutin olarak ocak ayında açıkladığı seçime girecek yeterliliğe sahip partileri bu yıl açıklamadı. Bu durum HDP’nin kapatma davasıyla ilişkilendiriliyor. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı M. Rüştü Tiryaki, ‘YSK iktidara angaje bir görüntü çiziyor’ dedi
Hüseyin Kalkan
İktidar HDP’yi her taraftan kuşatmak istiyor. Kapatma davası sürerken, YSK geçen ay yapması gereken seçime girecek yeterliliğe sahip partileri açıklamayarak başka bir hamle yaptı. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) geçtiğimiz ay seçime girecek yeterliliğe sahip partileri açıklaması gerekiyordu. Ancak YSK böyle bir açıklama yapmadı. Neden yapmadığına dair resmi bir açıklama da yapmadı. Bu durum HDP hakkında açılan kapatma davası ile ilişkilendirildi. Eğer HDP kapatılırsa seçime girme yeterliliğine sahip başka bir parti ile seçime girmesi mümkün. YSK’nin seçime girme yeterliliği olan partileri açıklamamasının nedeni olarak HDP’nin başka bir parti ile seçime girmesinin yolunu kesmek olarak değerlendiriliyor. Daha önce partisi adına YSK üyeliği yapmış olan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki ile YSK’nin bu tutumunu konuştuk.
Tiryaki, bu konu ile ilgili şunları söylüyor: “Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) görevlerinden birisi 298 sayılı kanuna göre seçimlere girme yeterliliğine sahip partileri açıklamak. Kanun diyor ki seçim kurulu hakimlerinin belirlendiği aylarda açıklar. Bu ay da ocak ayı. Ayrıca YSK’nin kendi ilke kararları var, bu ilke kararlarının hemen hemen hepsinde 2003’te, 2012’de, 2013’te, 2018’de tamamında ‘seçime girme yeterliğine sahip partileri ocak ayında açıklamak’ diye YSK’ye bir görev verilmiş durumda. 2017, 2018, 2019, 2020, 2021, 2022… Uzunca bir süredir ‘seçime girme yeterliğine sahip partiler’ açıklanıyordu. Fakat bu yıl ocak ayında açıklanmadı. Bunun birkaç tane nedeni var. YSK diyor ki ‘seçime girme yeterliliğine sahip partiler kanununda’ değişiklikler yapıldı. Eskiden mesela Meclis’te grubu bulunan partiler seçime girebiliyordu, şimdi artık bu hüküm kalmadı. Yine iki yıl üst üste kongresini yapmadığı yerlerde seçime girme yeterliliği olmayacak, gibi değişiklikler yapıldı, yeni kanunda. Bu kanun 6 Nisan’da yürürlüğe girecek. Bu yüzden YSK diyor ki ‘şimdi açıklayacağım partilerle, nisan ayında açıklayacağım partiler aynı olmayacak, bu yüzden açıklamak istemiyorum.’ Bunu nasıl söylüyor, resmi olmayan toplantılarda YSK bürokratlarının dile getirdiği görüş. Bunun kabul edilebilir bir tarafı var. Bir yere kadar. Ama seçime girme yeterliliğine sahip siyasi partilerin açıklanmaması, sebep her ne olursa olsun seçime girme yeterliliğine sahip partileri tedirgin ediyor. Çünkü her parti bu kararı bekliyor, eğer bu karar açıklanmazsa siyasi partiler seçmen kütüklerini de istemiyorlar YSK’den. Çünkü YSK sadece seçime girme yeterliliğine sahip partilere seçmen kütüklerini veriyor. Mesela Zafer Partisi aralık ayında başvuruda bulunmuştu, vermedilere onlara. Bir 15 gün kadar önce Yeşiller-Sol Parti başvuruda bulunmuştu, henüz vermediler o partiye de. Dolayısıyla siyasi partiler bu konuda tedirginlik yaşıyorlar. Bazı siyasi partiler resmi başvurular yaptı. Bunu gözlemliyoruz. Ben YSK’nin bu süreci çok uzatmadan -çünkü bu amaçla bir komisyon kurdular- birkaç hafta içerisinden seçime girme yeterliğine sahip siyasi partileri açıklayacağını düşünüyorum.”
HDP’nin kapatılması ile ilgili
Tiryaki, bu tutumun HDP’nin kapatılması ile ilişkisine dair şunları belirtiyor: “Doğurdan değilse bile dolaylı olarak ilgi kurulabilir. Çünkü HDP hakkında kapatma kararının verilmesi durumunda HDP’nin bir başka siyasi parti ile seçime girmesi mümkün. O siyasi partinin hangisi olacağını da HDP’nin şimdiden görmesini istemedikleri için böyle bir yol izlemiş olabilirler. Bu mümkündür ama gayri resmi yaptıkları açıklama biraz önce söylediğim biçimdeydi. Bizim HDP olarak bu konudan doğrudan bir başvurumuz yok ama birleşenlerimiz ve ittifakı içinde olduğumuz partilerin bu konuda resmi girişimleri var, biz de bunları takip ediyoruz.”
YSK’nin güvenirliğine gölge
Tiryaki’ye göre son yıllarda YSK’nin güvenirliğine gölge düştü. Bu aldığı iktidarı yanlısı kararlardan kaynaklanan bir güvensizlik. Bu durum gelecek seçimde de taraflı davranacağına dair kuşkular doğuruyor. Tiryaki, bu konuda şunları söylüyor: “YSK çok uzun bir geçmişe sahip. 50 yılı aşkın bir geçmişi var. Son birkaç seçimdir YSK kararları çok tartışılıyor. Daha önce YSK bu kadar tartışılmadı. Şimdi tartışılmasının nedeni verdiği kararlar. İşte OHAL KHK ile ihraç edilenlere mazbata vermemek gibi, İstanbul seçimlerini iptal etmek gibi, mühürsüz oy pusulalarını geçerli saymak gibi, çok yaygın biçimde güvenlik gerekçesi ile sandık birleştirme kararları vermesi gibi. Dolayısı ile YSK’nin biraz iktidara angaje bir görüntü çizdiğini söylemek mümkün, seçilen üyelerin önemli bir bölümünün iktidara yakın olduğu söyleniyor. ‘Cumhurbaşkanı’nın işaret ettiği kişiler seçildi’ gibi sözler söyleniyor. Ama gerçekte böyle midir? Elimizde bunu teyit edecek bir veri yok ama kamuoyunda böyle bir tartışma var. YSK çok uzun süredir toplum nezdinde güvenilirliğini yitirdi zaten. Bu yeni bir şey değil.”