28 yıl önce bugün, gazetemiz Özgür Ülke’nin üç ayrı binası, aynı anda, bizzat bu ülkenin başbakanı Tansu Çiller’in “bertaraf edilsin” emriyle bombalandı.
“Bu ateş sizi de yakar” manşetini attığımız günden bu yana geçen 28 yıl boyunca ülke boydan boya ateşler içinde kaldı ve hiç gün yüzü görmedi. Bu arada biz, daha onlarca gazeteci arkadaşımızı pusularda yitirdik, gerçeği söylemenin bedelini cezaevlerinde ödedik. Bugün, şu anda, yine onlarca arkadaşımız hapiste. Nagihan’ımızı Süleymaniye’de, Nujiyan’ımızı Şengal’de, İsam Ebadullah’ı Derîk’te yitirdiler.
Ama yanıldılar. Hep yanıldılar.
Bir bombalık ömrümüz var sanıyorlardı, yanıldılar.
Bir kilitlik kapımız var sanıyorlardı, yanıldılar.
Bir hücrelik inancımız var sanıyorlardı, yanıldılar.
Çok bakan eskittik. Çok hakimi, savcıyı emekli ettik. Hatta bazıları dünyadan bile emekli olmuşlardır artık, kimse adlarını bile hatırlamıyor!
Biz hayattayız ama.
Her zaman olduğu gibi, işimizin başında, Apê Musa’nın yolundayız.
Ersin’e ve bütün şehitlerimize sözümüzdür.
Durmayacağız, yorulmayacağız, susmayacağız.
Yeni Yaşam