SES Şişli Şubesi Eşbaşkanı Abuzer Aslan, sağlık emekçilerinin yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, ‘Bakanlık gerçek rakamları gizliyor. Despotça kararlar alıyor. Hepimize ciddi anlamda bıkkınlık geldi. Kendimizi koruyamıyoruz’ dedi
Koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı AKP ve Sağlık Bakanlığı’nın almadığı önlem ve tedbirlerden dolayı çember gittikçe daralıyor. Salgına karşı en önde mücadele eden sağlık emekçilerinin çoğu salgına yakalanırken, 200’e yakın sağlık emekçisi Kovid-19’dan yaşamını kaybetti. Sağlık emekçileri, “Artık tükendik, ölüyoruz, yönetemiyorsunuz” taleplerini gündeme getirse de Sağlık Bakanlığı çıkardığı genelgelerle sağlık emekçilerinin yıllık izin hakkını, istifa etmelerini yasaklayan kararlar aldı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Şişli Şubesi Eşbaşkanı Abuzer Aslan, sağlık emekçilerin yaşadığı sorunları gazetemize anlattı.
Toplumun sağlığı
Sağlık emekçilerinin salgın döneminde birçok zorlukla karşılaştığına dikkat çeken Abuzer Aslan, 1 Haziran’dan sonra “normalleşme” sürecinin Kovid-19 vaka sayısını artırdığını vurguladı. Aslan, yetkilerin önlem ve tedbir almak yerine sorumsuzca davrandığının altını çizdi. Aslan, “Her şeyi serbest bırakıp biz sağlık emekçilerini ölüme terk edip, hastaları da olduğu gibi açık bıraktılar. Ciddi anlamda hiçbir önlem almayıp kendi kafalarına göre ekonomiyi, turizmi düşünerek karar aldılar. Ayasofya’yı açarak, mitingler yaparak toplum sağlığı riske atıldı. Bunlar biz sağlık emekçilerinde ciddi kırılmalara yol açtı. Biz hastanelerde yoğun bakımlarda kan, ter, su içerisinde çalışırken yetkililerin sorumsuzca davranması bizi çok çok üzüyor. Sorunlarımızı yetkili mecrilere iletmek istediğimizde bizlere üsten bir dille yaklaşıyorlar. Sağlık emekçileri olarak sorunlarımızı dile getirecek bir makam, bir mevki bulamıyoruz” dedi.
Ölü sayısı artıyor
Yoğun bakımlarda artık hastalara yer bulunamadığının altını çizen Aslan, çoğu sağlık emekçisinin Kovid-19 salgınına yakalandığını belirtti. Virüs nedeniyle yaşamını kaybeden sağlık emekçilerini hatırlatan Aslan, “Sağlık emekçilerine bile artık yoğun bakımlarda yer bulamıyoruz. Bir arkadaşımıza yer bulamadık öldü. Biz bu işin içerisindeyiz, her gün arkadaşlarımızdan yoğun bakım isteği geliyor. Artık ölen sağlıkçıların sayısını tutamıyoruz. Her gün ölüm sayıları artıyor. Salgın o kadar çok ilerledi ki biz sağlıkçılar olarak kendimizi koruyamıyoruz. Sağlık emekçilerinin çoğu enfekte oldu. Bize verilen koruyucu ekipmanda sorun olduğunu düşünüyoruz artık” diye konuştu.
Bakan despotça kararlar alıyor
Salgın sürecinde sağlık emekçilerinin iş yükünün 2 katına çıktığını söyleyen Aslan, Sağlık Bakanı ve AKP’nin çıkardıkları genelgelerle sağlık emekçilerinin haklarının gasp edildiğinin altını çizdi. Aslan, “Az personelle çok iş bekliyorlar. İş yükümüz 2 katına çıktı. Çoğu sağlık çalışanı yıllık izin kullanmadı. Yıllık izinlerimizi kaldırarak bizim dinleme hakkımızı elimizden alıyorlar. Bunun yerine personel sayısını arttırılabilir. KHK ile ihraç edilen sağlık emekçilerinin işe geri iadesi sağlanmıyor. KHK’lar göreve hazır bekliyorlar. Sağlık Bakanı ve yetkililer çıkardıkları genelgelerle biz sağlıkçılara ‘İstifa edemezsin’, ‘Emekli olamazsın’ diyor. Bir Sağlık Bakanı yasal olarak sağlıkçının emekliliğini elinden alamaz. Bu oldukça despotça. Ciddi anlamda artık yılgınlık geldi hepimize” diye konuştu.
‘Sağlık ekip işidir’
Sağlık hizmetinde çalışan herkesin bir ekip işi olduğunu vurgulayan Aslan, yaşanan adaletsizliklere dikkat çekti. Aslan, “Çeşitli kadrolarda çalışan arkadaşlarımız (bilgi işlem, güvenlik, hasta bakıcı, temizlikçi) enfekte olup vefat ediyor. Sağlık Bakanı ve yasalar bütün arkadaşlarımızı bir ekip olarak görmüyorlar. Her anlamda ekonomik ve sosyal haklarda da eşit olarak görülmüyoruz. Performans sistemindeki ek ödemeyi çoğu arkadaşımız alamıyor. Hasta bakıcı, bilgi işlem, güvenlik ek ödeme hiçbir şekilde almıyor. Virüsle karşı karşıya hep birlikte çalışıyoruz. Herkes virüsü kapıyor. Maaş dağıtımında doktor, hemşire ve kadrolu çalışanlar ek ödeme alıyor. Temizlikçi de, güvenlikçi de, hasta bakıcı da aynı virüsü kapıyor ama ödemelere gelince yok sayılıyor” dedi.
Gerçek toplumdan gizleniyor
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladıkları vaka sayılarının gerçeği yansıtmadığını ve toplumdan gerçek sayıların gizlendiğini söyleyen Aslan, açıklanan tabloda hastaların binde birini gösterdiklerini belirtti. Gerçek rakamların ise açıklanan rakamlarının en az 25 katı olduğuna dikkat çekti. Aslan, “5 Kasım’da İstanbul’un sadece 8 ilçesinden elimize ulaşan vaka sayıları, Bağcılar 1.025, Arnavutköy 460, Fatih 875, Gaziosmanpaşa 670, Sarıyer 380, Şişli 330, Esenyurt 950, Başakşehir 600, toplam günlük 5.170 vaka. Sadece İstanbul’un 8 ilçesinde 5.170 vaka var ise 33 ilçeye toplamda 21.326 rakam elde ederiz. İstanbul’da 21.326 vaka ise bakanın kendi ağzından söylediği İstanbul Türkiye nin %40’ıdır bu hesaplama ile Türkiye genelinde vaka sayısı 53.215’tir. İstanbul’da yoğun bakım servisinde yer bulunmuyor. Sağlık emekçileri bunu görüyor. Bunu göremeyen bilip de yanlış, hatalı bilgi veren bir bakanlık var. Onlar için kimin hasta olup kimin hasta olmadığı önemli değil. Ekonomiyi nasıl rayda tutacakları önemli. Şu an en çok bununla ilgileniyorlar” dedi.