2008-2022 yılları arasında 4 bin 137 kadın, erkek-devlet şiddeti nedeniyle katledildi. Kadınlar, ekonomik alanda da sömürü ve eşitsizlik kıskacında. Veriler, yoksulluğun bile erkek ve kadın arasında eşit olmadığını gösterirken, kadınların Mirabal Kardeşler’den Jîna Emînîlere yükselen mücadelesi, sistemleri sarsıyor
Yadigar Aygün / İstanbul
Türkiye’de kadına yönelik erkek-devlet şiddeti her yıl artıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) verilerine göre 2008 yılında 66, 2009 yılında 125, 2010 yılında 203, 2011 yılında 130, 2012 yılında 147, 2013 yılında 232, 2014 yılında 290, 2015 yılında 294, 2016 yılında 292, 2017 yılında 351, 2018 yılında 407, 2019 yılında 424, 2020 yılında 414, 2021 yılında 425, 2022 yılının ilk on ayında ise en az 337 kadın katledildi. 2008-2022 yıllarında toplamda 4 bin 137 kadın, erkek şiddeti nedeniyle katledildi. Erkek-devlet şiddetine ve kadın katliamlarına karşı tarihten bugüne direnen kadınlar, özgürlük ve eşitlik için sokakları doldurmaya devam ediyor. Kadınlar, 25 Kasım’da, Türkiye ve Kurdistan’da bir kez daha isyanını tüm sokaklarda haykıracak. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, erkek-devlet şiddeti verilerini ve ekonomik verileri derledik.
Kadınlar yoksullaşıyor
AKP’nin savaş politikaları nedeniyle Türkiye uzun süredir giderek derinleşen bir ekonomik kriz içerisinde. Yoksulluk ve açlık sınırı rakamları her ay yükseliyor. Kadınlar özel savaş politikalarının doğrudan hedefi olurken, özgürlük ve eşitlik sorunlarını ekonomik kriz, yoksulluk ve işsizlik de takip ediyor. AKP, bütçeyi savaş politikalarına ayırırken, savaş politikası, kadınları işsizliğe, açlığa ve yoksulluğa mahkum ediyor. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen 2023 Bütçesi’nde bu yıl da kadınlar görmezden gelindi. “Türkiye’nin Yüzyılı” olarak duyurulan bütçe teklifinde, bu sene sosyal yardıma ayrılan bütçe 258 milyar 437 milyon TL olarak belirlendi. Bu ‘yardım’ın yüzde 65’i kadınlara veriliyor. Sadaka olarak verilen düşük destekle kadınlar iktidara muhtaç bir konumda tutulurken, kalıcı bir yoksulluğun içine sürükleniyor.
Kadınların payı 25 TL
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçe teklifi 149 milyar 868 milyon TL oldu. Bu bütçe içinde “kadının güçlenmesi” için de sadece 2 milyar 86 milyon TL ayrılması öngörülüyor. Kadının güçlenmesi için ayrılan bütçe, ülkedeki 42 milyon 252 bin 172 kadına bölündüğü takdirde kadın başına sadece 25 TL düşüyor. Ailenin korunması ve güçlendirilmesi için ayrılan bütçe ise 3 milyar 781 milyon TL.
Savaş bütçesi 128 katı
Kadınlara ayrılmayan bütçe geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da savaşa ayrıldı. Savunma Bakanlığı’nın bütçesinin bu yıl 468 milyar TL’ye çıkarılması öngörülüyor. Savunma ve güvenlik için ayrılması planlanan bütçe 266 milyar 480 milyon 483 bin TL. Bu oran “kadının güçlenmesi” için ayrılan bütçenin 128 katıyken, ailenin korunması için ayrılan bütçe kaleminin de 70 katı.
Yoksulluk giderek artıyor
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSKAR) tarafından 2 Şubat 2022’de yayınlanan “Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluk Raporu”na göre, Türkiye’de her 5 kişiden biri yoksul. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre yoksul sayısı son 4 yılda yüzde 11.5 arttı. 2017 yılında 15 milyon 864 bin olan yoksul sayısı 2019 yılında 1 milyon 343 kişi daha artarak 17 milyon 207 bin kişiye, 2020 yılında ise 17 milyon 691 bin kişiye ulaştı. Yoksulluk oranı ise yüzde 21.9’a yükseldi. Kadınlar, erkeklere göre daha yoksul. Erkeklerde yoksul sayısı 8.6 milyon ve yoksulluk oranı yüze 21.3 iken kadınlarda yoksul sayısı 9.2 milyon ve yoksulluk oranı yüzde 22.5’dir. Kadınlar son bir yıl içerisinde erkeklere göre daha çok yoksullaştı. 2019-2020 yılları arasını karşılaştırdığımızda kadınlar yüzde 4.4, erkekler 3.8 daha da yoksullaştı. Yoksullukta da kadın ve erkek arasında eşitsizlik var.
İşsizlik artıyor
TÜİK’in resmi istihdam oranı 2022 3. çeyrekte yüzde 47.5 olarak açıklanırken, DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden hareketle hesaplanan Kayıtlı Tam Zamanlı İstihdam (KATİ) oranı yüzde 33.7 olarak gerçekleşti. Kadınlarda resmi istihdam oranı yüzde 30.5 iken KATİ oranı yüzde 18.6 ve erkeklerde resmi istihdam oranı yüzde 65 olarak açıklanmışken KATİ oranı yüzde 49 olarak hesaplandı. Genç işsizliğinde artış eğilimi devam ediyor. Rapora göre gençlerde geniş tanımlı işsizlik yüzde 36,6 düzeyinde gerçekleşti. Genç kadınlarda işsizlik oranı ise yüzde 48’i aştı. Ayrıca rapora göre her 100 kadından sadece 18’i kayıtlı ve tam zamanlı olarak çalışıyor.
Eşitsizlik derinleşti
Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği (CEİD) Gösterge Uzman Çalışma Grubu tarafından hazırlanan Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini İzleme Raporu (2021-2022), geçtiğimiz haftalarda yayınlandı. Raporda işgücü piyasasındaki eşitsizliklerin derinleştiği, kadın istihdamının olumsuz etkilendiği, kadınlar arasında işsizlik oranlarının çok hızlı yükselmesiyle kadın yoksulluğunun arttığı da belirtiliyor. Rapora göre, 2016 yılında kadınların istihdam oranı % 30.6 iken bu oran 2021 yılında yüzde 28.0’a düştü. İşgücüne dâhil olmayan kadınların oranı 2016’da yüzde 67.5 iken 2021 yılında bu oran yüzde 69.7’ye yükseldi. Ayrıca, 2016 yılında kadınlar için işsizlik oranı yüzde 13.7 iken bu oran 2021 yılında yüzde 14.7’e çıktı.
İş cinayetlerinde katledildiler
Kadınlar, birçok sorunun yanı sıra ekonomik kriz ile boğuşurken, işyerlerinde taciz, cinsel istismar, emek sömürüsüne erkeklerden daha fazla maruz kalıyor. Kadınlar, pek çok işyerinde eşit işe eşit ücret alamıyor. İşyerlerinde cinsiyet eşitsizliği giderek derinleşiyor. Çoğu işyerinde kreş bulunmuyor. Kadınlar hem işin yükünü hem de evin yükünü sırtında taşıyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sağlığı Meclisi (İSİG) verilerine göre AKP döneminde en az 30 bin 224 işçinin çalışırken yaşamını yitirdi. 2021 yılında 165, 2022 yılının ilk on ayında ise 90 kadın iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
Cinsiyet Eşitsizliği raporu
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) hazırladığı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2022 raporuna göre, Türkiye 146 ülke arasından 124. sırada yer aldı. Türkiye, toplumsal cinsiyete göre ‘ekonomik paylaşım ve fırsat’ indeksinde ise 134. sırada, ‘eğitim durumu’ indeksinde ise 101. sırada yer alıyor. Rapora göre, dünyada toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda en kötü puanı alan ülkeler Afganistan, Pakistan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, İran ve Çad oldu. Değerlendirmeye göre küresel cinsiyet uçurumunun kapatılması -eğer kadın devrimi olmazsa- bu haliyle 132 yıl daha alacak. Eğer acilen kararlı adımlar atılmazsa şiddet ve eşitsizlik birkaç nesil daha sürecek.
‘Kalabalığımızı hatırla’
Her yıl olduğu gibi bu yıl da kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde erkek şiddetine, devlet şiddetine, savaşa, yoksulluğa, açlığa, ekonomik krize karşı sokaklarda olacak. 25 Kasım Kadın Platformu, “kalabalığımızı hatırla” şiarıyla tüm kadınları 25 Kasım’da saat 19:00’da Taksim Tünel’e çağırdı.