Irak partilerinden Kürdistan Yurtseverler Birliği’nden hava saldırısına tepki: YNK olarak Türk devletinin bu saldırılarını kınıyoruz. Bu faşist bir saldırıdır. KDP’nin Türkiye’nin ortağı olduğu, onların desteği ve yardımı olmadan Türkiye’nin bunu yapamayacağı ve Kürdistan’da havadan ve karadan suç işleyemeyeceği Kürdistan ve Irak halkı için açık ve nettir
YNK yöneticisi Hesîbe Ebdullah, Maxmur, Şengal ve Dêrik’e yapılan saldırıya ilişkin olarak “KDP’nin Türkiye’nin ortağı olduğu, onların desteği ve yardımı olmadan Türkiye’nin bunu yapamayacağı ve Kürdistan’da havadan ve karadan suç işleyemeyeceği Kürdistan ve Irak halkı için açık ve nettir” dedi.
Türkiye’nin Maxmur Kampı, Şengal ve Dêrik’e (Deriak Hamko) yönelik 1-2 Şubat 2022 hava saldırısına bir tepki de Kürdistan Yurtseverler Birliği’nden (YNK) geldi.
RojNews’e konuşan YNK Yürütme Kurulu Üyesi Hesîbe Ebdullah KDP’ye de işaret etti: “YNK olarak Türk devletinin bu saldırılarını kınıyoruz. Türkiye tek başına bu saldırıları gerçekleştiremez. Bir Kürt siyasi partinin desteğiyle bu saldırıları gerçekleştiriyor. Irak ve Kürdistan Bölgesi’nin egemenliğini, sınırlarını ve hava sahasını ihlal ediyor. Bunların hepsi Erdoğan rejiminin ve müttefiklerinin kara noktalarıdır. Irak hükümeti bu saldırılara artık sessiz kalmamalı.”
Hesîbe Ebdullah, saldırıların beyhude bir girişim olduğunu belirterek, “Bu faşist bir saldırıdır. İnsanların iradelerini teslim almak istiyorlar. Ayrıca KDP’nin Türkiye’nin ortağı olduğu, onların desteği ve yardımı olmadan Türkiye’nin bunu yapamayacağı ve Kürdistan’da havadan ve karadan suç işleyemeyeceği Kürdistan ve Irak halkı için açık ve nettir” diye konuştu.
Hesîbe Ebdullah, Federe Kürdistan Bölgesi hükümetinin sessizliğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “KDP bir hükümet gibi hareket etmiyor. Çünkü bu saldırıların ortağı ve destekçisi olarak hareket ediyor. Kürdistan Bölgesi topraklarını savunmak adına yaptığını iddia ettiği şeylerin tümü çıkarlarına hizmet ediyor. KDP şu an Kürtleri ayrıştırarak, Şiiler ile Sünniler arasında arabuluculuk yaparak Şii örgütler için çabalıyor. Bunu da kendi çıkarları doğrultusunda gerçekleştiriyor.. Kandil’e ve Rojava’ya saldırı girişimleri Türkiye’nin DAİŞ’i yeniden canlandırma girişimidir. DAİŞ’i yeniden güçlendirmek ve düzenlemek istiyorlar. Bunların hepsi beyhude girişimlerdir ve başarılı olamayacaklardır. Kürdistan halkının ve PKK gerillaların iradesi birçoğundan çok daha güçlüdür.”
Maxmur Kampı Belediyesi: Birleşmiş Milletler ve Irak da sorumlu
MA’dan Ömer Akın’a konuşan Maxmur Kampı Belediyesi yöneticisi Ali Ürek de, Türkiye’nin saldırılarına hem Irak’ın hem de BM’nin ittifak halinde olduğunu belirterek, BM’ye işbirliği yerine sorumluluğunu yerine getirmeye çağırdı.
Ali Ürek, kamplarına gerçekleşen saldırının çok geniş kapsamlı olduğunu ifade ederek “Çok iyi biliyoruz ki; Türkiye bu saldırılarından vazgeçmeyecek. Çünkü, Türkiye özgür Kürdün yok olmasını istiyor. Kendi değerlerine sahip çıkan Kürtleri bitirmek istiyor” dedi.
Türkiye’nin 2020 yılından sonra stratejisini değiştirdiğini ve Kürtlerin bütün kazanımlarını yok etmeyi hedeflediğini vurgulayan Ürek, Türkiye’nin Zap, Metina, Avaşin, Werxelê, Mam Reşo ve Zendura bölgelerine yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda sonuç almayınca Maxmur Kampı, Şengal ve Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına yönelik hava saldırısı düzenlediğine dikkati çekti. Türkiye’nin bu hava saldırısıyla başarısızlığını örtmeye çalıştığının altını çizen Ürek, “Türkiye, DAİŞ’i tekrar canlandırmak ve saldırıya geçirmek için de Hesekê’de büyük bir plan devreye soktu. Bu planla hem Hesekê’yi işgal etmek hem de Şengal’e ulaşmak istiyorlardı. Fakat orayı savunanlar canları pahasına mücadele ederek gerekli cevabı verdi. Türkiye orada da suya düşen planlarını gizlemek için hava saldırısını düzenledi. Türkiye’nin hava saldırısı gerçekleştirdiği üç bölge de DAİŞ’in büyük bir hezimet aldığı yerlerdir. Onun için Türkiye’nin saldırı hedefleri sıradan değil bilinçli olarak seçilmiş yerlerdir” diye konuştu.
Türkiye’nin gerçekleştirdiği hava saldırılarında Birleşmiş Milletler (BM) ve Irak’ın da sorumluluğunun olduğunu anlatan Ürek şunları söyledi: “Çünkü biz Irak’ın topraklarındayız ve BM himayesindeyiz. Bu saldırıdan sonra ki sessizlik bunu gösteriyor. Hem Irak devleti hem de BM bu saldırılarda ortaktır. Zaten Başûr Kürdistanı yönetimi de fiili olarak Türkiye’ye yardım ediyor. Kampımıza yönelik bir yandan hava saldırıları gerçekleşiyor diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) eliyle ambargo uygulanıyor. Bu çift yönlü saldırılarda zorluklar yaşayabiliriz ama asla onursuz bir yaşamı kabul etmeyeceğiz. Dün de söyledik bugün de söylüyoruz ve yarın da söylemeye devam edeceğiz. Mahmur direnişin kalesidir. Bütün saldırılara karşı direnip mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Irak ve BM’ye seslenen Ürek, hem Irak’ın hem de BM’nin Türkiye’yle ittifakı bırakıp üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
SÜLEYMANİYE