Goran Hareketi Balisan Sorumlusu Resul Mihemed: “KDP’nn de bu tehlikeli planın içinde olduğu anlaşılıyor” YNK’nin Soran ilçesine bağlı Balisan beldesi sorumlusu Serdar Şêx Wesanî: “Türk devleti Kürt devrimcilerine karşı yasaklı kimyasal silah kullanıyor”
Dêrîn Pêşmergesi Ronak Mecîd: “Barzani çizgisi ihanet çizgisidir”
Türkiye’nin 17 Nisan’da Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik başlattığı saldırılar 16. günde devam etti. Goran Hareketi temsilcisi Resul Mihemed, Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) temsilcisi Serdar Şêx Wesanî ve Dêrîn Pêşmergesi Ronak Mecîd, Türkiye’nin sınır ötesi operasyonuna tepki gösterdi
Goran Hareketi Balisan Sorumlusu Resul Mihemed Rojnews’e yaptığı açıklamada, Türkiye’nin operasyonlarına tepki gösterdi. Kürdistan Bölgesi’ne yönelik büyük bir tehlikenin olduğuna dikkat çeken Resul Mihemed, Türkiye’nin amacının Kürt halkının dört parçadaki tüm kazanımlarını yok etmek olduğunu ifade ederek, “Türk devletinin amacı sadece PKK ise Başika’da PKK mi var? Başika’da neden askeri üsleri var? Kar Şirketi Sorumlusu Şêx Baz’ın evi bombalandı, Kürdistan Bölgesi başkanlığı olayı hemen kınadı ve tepkisini dile getirdi. Ama faşist Türk faşist devletinin işgal saldırılarına sessiz ve saldırıları kınamıyor. Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani’nin Türkiye ziyaretinin hemen ardından saldırılar oldu. Ziyaretin ardından yapılan saldırı, KDP ile koordineli yapıldığını gösteriyor. KDP’nn de bu tehlikeli planın içinde olduğu anlaşılıyor” dedi.
YNK Temsilcisi: Kürtlerin birlik olma zamanı
Irak’ın devrik diktatörü Saddam Hüseyin’in döneminde Balisan ve köylerinde kullanılan kimyasal silahlara dikkat çeken YNK’nin Soran ilçesine bağlı Balisan beldesi sorumlusu Serdar Şêx Wesanî ise şunları söyledi: “Kimyasal silahların bir zamanlar kullanıldığı Balisan ve köylerinde bugün aynı bölgelerde işgalci Türk devleti Kürt devrimcilerine karşı yasaklı kimyasal silah kullanıyor. Kürt halkına yönelik katliam saldırıları hiçbir zaman engellenemedi. Saldırıların yoğunlaştığı bu dönemde Kürtlerin birlik olma zamanıdır. Ama ne yazık ki bazı Kürtler tarihten ders almamışlar. Öyle olmasaydı Kürtlerin düşman karşısında en iyi silahı birliktir.”
Dêrîn Pêşmergesi Mecîd: Saldırılar Kürdistan statüsüne darbe
Dêrîn Pêşmergesi Ronak Mecîd, KDP-AKP ortaklığında yürütülen saldırılara tepki göstererek, “Saldırılar Kürdistan statüsüne karşı geliştirilen bir darbedir. Buna karşı tek bir günümüz bile eylemsiz geçmemeli” dedi. Tevgera Azadî Yönetim Kurulu üyesi ve Dêrîn Pêşmergesi Ronak Mecîd, KDP’nin bölgede yürüttüğü politikaların Kürtlerin düşmanına hizmet ettiğini söyledi. Mecîd şöyle devam etti: “Barzani ailesi kişisel çıkarlarını korumak amacıyla bu yönteme başvurdu. Artık her şeyi kaybetti ve buradaki halk onları istemiyor. Çıkarlarını ve elde ettiği sermayeyi korumak için Türkiye ile işbirliğine girdi. Şimdi de Türkiye’ye petrol ve gaz satıyor. Bununla da kalmıyor 50 yıllık bir petrol sözleşmesi yapıyor. Bölge bu akılla yürütülüyor. Başûr Kürdistan’ın kurulması için binlerce şehit verildi ve halen de veriliyor. Barzani ailesinin bu siyaseti bizleri birbirimizden uzaklaştırıyor ve bizleri parçalıyor. Halkının yanında durması gerekirken, düşmanın yanında saf tutuyor. Bu Kürdistan statüsüne karşı geliştirilen bir darbe operasyonudur. Zap, Metîna ve Avaşîn’de başlatılan bu saldırılar yayılacaktır. Bu da Kürt kazanımlarını tehlikeye atacaktır. Bu sadece Başûr Kürdistan’a dönük bir saldırı değildir. Bizler bu sürece hassas yaklaşmalı ve bu operasyonların Kürdistan kazanımlarını ve Kürtleri bitirme operasyonu olarak değerlendirmeliyiz.”
‘Qazî Mihemed’e ihanet ettiler’
Ronak Mecîd, ihanete karşı Kürt ulusal birliğinin güçlendirmesi gerektiğine vurgu yaparak şunları söyledi: “Eğer Kürtler bulundukları her yerde buna karşı tepki gösterirlerse bu plan boşa çıkacaktır. Kürtlerin bu planı boşa çıkartacak güçleri de var. Kürtlerin bu ihanete ve düşmanlığa karşı tek güç olması gerekir. Şuanda bizlerin tek ihtiyacı ortak tutumdur. Barzani çizgisi ihanet çizgisidir. Şimdi iki tane çizgi var; bunlardan biri yurtseverlik çizgisi, diğeri de ihanet çizgisidir. Barzani ailesi ihaneti seçti. Kürt halkı bunu görmeli. Başûrlu Kürt siyasetçilerin buna karşı sessiz kalmaması gerekir. Siyasetçilerden akademisyenlere kadar herkes tek ses olmalıdır. KDP’ye karşı gelen herkesin bu sürece samimiyetle yaklaşıp karşı durması gerekir.”
Her şart ve koşulda kazanımlarını korumaya hazır olduklarını kaydeden Mecîd şunları kaydetti: “Barzani ailesi eskiden beri halkına karşı ihanet içinde. Mahabad Kürt Cumhuriyeti kurulduğu zaman da Qazî Mihemed’e ihanet ettiler. Bunda etkin rol oynayan birçok öncüyü ya öldürdüler ya da öldürttüler… Barzani ailesi kendine bağlı güçler kurdu. Kendi çıkar ve menfaatlerini korumak için bu güçleri eğitti ve kardeş dediklerinin karşısında savaşmaya götürüyor. Bu kurulan güçler ihanetçilerden ve ajanlardan oluşuyor. Özellikle Roj çetelerini kullanıyorlar. Pêşmergeler bunu kabul etmiyor ve buna karşı tepkililer. Çünkü Pêşmerge kardeşine silah çekecek durumda değil ve bunun için de bir hazırlığı yoktur. Bu yüzden Barzani ailesi, şimdi seferber olmuş ve Türkiye’ye kalkan olmuş. Ama biz Dêrîn Pêşmergeleri’nin bu duruma karşı tavrı nettir. Bizler yurtsever bir ruhla bu saldırılara karşı duracağız. Bugüne kadar bu saldırıları durdurtmak için çok çabamız oldu. Bizlerin her iki tarafla da görüşmelerimiz oldu. Eğer Dêrîn Pêşmergelerine ihtiyaç varsa biz topraklarımızı ve ülkemizi savunmaya hazırız. Bizler bütün dillerin, dinlerin, kültürlerin ve halkların birlikte yaşayabileceği bir Kürdistan istiyoruz. Bizim tek bir günümüz bile eylemsiz geçmemeli. Bu ihanete ve düşmanlığa karşı cevap eylemlerimiz olacaktır. Bundan dolayı özellikle de kadınlar bulundukları her yerde bu ihanete tepki göstermeli ve eylem yapmalıdır.”
HEWLER