Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) tarafından geçtiğimiz gün ‘Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü’ kutlandı. Orman Genel Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen kutlamada konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı, “Biyolojik çeşitlilik biz insanlar sebebiyle tehlike altında bulunmakta. Dünyada değişen çevresel etmenler doğal varlıkları hızla tüketmekte artan nüfus ve kontrol edilemeyen tüketim arzusunun oluşturduğu baskı tüm canlı varlıkların ve yaşam ortamlarının yok olmasına neden olmakta. Biyolojik çeşitlilik bir hazinedir, zengin biyolojik çeşitliliğe sahip olmak devletler için de büyük bir güçtür” dedi.
Sermaye arasında paylaşım
Timsahlar avlarını yerken gözyaşı dökermiş ancak bu gözyaşı avına acıdığından dolayı değil avı yerken duyduğu memnuniyetten yaşanırmış. Biyoçeşitlilik Günü için etkinlik düzenleyen Bakanlığın ve bağlı kurumların da benzer duygular içinde olduğunu gösteren açıklamalar dikkat çekti. Özkaldı, “Ülkemiz her alanda kalkınma hamleleri yaparken diğer yandan da biyolojik çeşitliliğin de korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından çalışmalarını yürütmektedir. Biyolojik çeşitliliğin korunması, biyolojik kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve genetik kaynakların kullanımında faydalanarak adil ve hakkaniyetli uygun paylaşımının oluşturulmasıdır” ifadeleri, biyoçeşitliliğin sermaye arasında paylaşımın hakkaniyetli olması gerektiğine yapılan vurgu olduğu anlaşılıyor.
Biyoçeşitlilik ticarileştirilmez
DKMP tarafından sürdürülen biyolojik çeşitliliğin kayıt altına alınarak bu bilgilere erişimin düzenlenmesine yönelik bir çalışma 2 yılı aşkın süredir aralıksız devam ediyor. 2019 yılı sonunda 81 ildeki çalışmaların tamamlanması hedefleniyor. Bu bağlamda Samsun’da yapılan çalışmalar hakkında daha önce konuşan Samsun Vali Yardımcısı Hakan Kubalı, “Sahip olduğu tabii kaynaklar bakımından oldukça zengin bir ülke olan Türkiye’nin, biyolojik çeşitliliğin ekonomiye kazandırılması ve genetik kaynaklarımıza dayalı sınai mülkiyet haklarından ülkemizin faydalanmasına katkıda bulunulması hedeflenmekte” olduğunu belirtmişti. Bu yapılan işlemlerin biyoçeşitliliğin tespiti ile canlıların sermaye yağmasına açılacağının açık göstergesiydi. Özkaldı’nın aynı vurgularda bulunması, biyoçeşitliliğin kendi doğallığında korunması gerekirken, biyoçeşitliliğin yağmalanacağını göstermeye yetiyor.
Veri kullanımları ticari
Sydney Üniversitesi’nden Dr. Ayesha Tulloch ve Queensland Üniversitesi tarafından yönetilen uluslararası bir bilim insanı grubu, veri yayıncılığının birçok türe yardımcı olmak için önemli olduğunu ancak birçok tehlike barındırdığını açıklamıştı. Dr. Tulloch’un, “Buradaki zorluk, yerel türlerin sömürülmesine yol açacak biçimde verileri paylaşmaktır. Bazı durumlarda yaban hayatı ticareti amacına hizmet için bu verileri kullandıkları inkâr edilemez” sözleri, biyoçeşitlilik verilerinin paylaşılıyor olmasının, ticarileştirmeye hizmet ettiğine dikkat çekiyor. Birçok bilim insanı tarafından, türlerin korunmasına yardımcı olmak için doğa fotoğraflarında konum verilerini gizlemek gerektiğine işaret ediliyor.
Doğa saldırı altında
Özkaldı’nın, “biyoçeşitliliğin devletler için büyük güçtür” sözleri doğal yaşama hangi gözle baktıklarını anlamamıza yetiyor. Tüm tohumların patentlenerek ticarileştirildiği günümüzde biyoçeşitlilik içinden endemik türlerin alınarak tonum ve gen şirketlerince patentlenmesi amaçlanıyor. İki yılı aşkın süredir kaydettikleri bitki türleri şirketlerce ulaşılabilir hale getirildi. Bugüne kadar hangi bitki türleri şirketlerce değerlendirildi, bu bilgiye sahip değiliz. Ancak ilgilerini çeken bitki türlerini gen havuzlarına işledikten sonra yetiştiği bölgede artık yaşayamaz hale gitirilmekte. Turizm, maden, enerji vb. alanlar için tüm koruma bölgeleri kurban edilirken, biyoçeşitliliğin korunamayacağı ise anlaşılabilmektedir. Endemik türlerin yaşadığı alanların bir çoğu yıkıma uğratıldı. Şu an özellikle Dersim ve Hakkari coğrafyalarında ‘doğa sporları ve turizm’ adı altında yok edilmeye başlanması, o bölgelerdeki endemik türlerin çoktan kayıt altına alındığını ve artık bunlara ihtiyaç duymadıklarını göstermek
EKOLOJİ SERVİSİ