Önceki zamanların bir başka ifade ile yılların not edilmiş bilgilerinden hakikate ulaşmak o kadar da kolay değil. Geçmiş zamandan bugüne kadar olan toplumsal mücadeleler ve değişimi, şimdiki zamanda bilgiye dönüştürmek yaşanan dönemin politik, toplumsal ve kültürel ortamını doğru analizle mümkün. Bilgiyi not eden devletler kendi bekalarına göre tarihi resmileştirir. Bu nedenle devletlerin hafızası resmi tarihtir. Bize düşen görev toplumsal yararı esas alan değişimi ve dönüşümü sağlamaktır. Otoriter rejimlerin varlığını devam ettirebilmesi toplumsal hafızayı kontrol etmesine, çarpıtmasına ve unutturmasına bağlıdır. Bizler devletler gibi kendi “bekamız” için değil yoksul halkların talepleri için “resmi hafıza” ile hesaplaşmalıyız. Bu mücadele bugün için barış, emek, özgürlük, eşitlik mücadelesidir.
Geçmiş zamanların hikâyelerini hatırlatmak, tanıklık etmek, çizmek, okumak, yazmak, araştırmak hakikate ulaşmak için nihai olarak mücadele etme arzusudur. Her yeni yıl bizler için sınıflar mücadelesinde yeni bir yaşam umudunu büyütmektir.
31 Aralık bütün yılların son günü ise sonraki yıllar insanlığın, doğanın geleceğinin dirençle kazanılmasıdır.
24 Şubat saat 06 – Ukrayna
2022 yılını geride bırakırken gezegenimizin geleceğini en çok etkileyen Rusya’nın Ukrayna’yı işgali oldu. Nedeni egemen emperyal blokların savaş sonrası insanlığa nasıl bir dünya bırakacak olmasıdır. Savaşın ortaya çıkardığı sonuç: Ölüm, yoksulluk, iklim krizi, küresel çapta gıda kıtlığı, ordulara daha fazla küresel harcama ve fosil yakıt kullanımının iki katına çıkmasıdır.
16 Eylül İran
Jîna Mahsa Amini Doğu Kürdistan’ın Sakız kentinden Tahran’a giderken ahlak polisince 16 Eylül’de gözaltına alındı. Genç kadının, gözaltına alındıktan iki saat sonra öldürüldüğü ortaya çıktı.
İran o günden bugüne 17 Eylül – 25 Aralık 2022 tarihleri arasında 507 protestocunun hayatını kaybettiğini duyurdu.
İran’da başlayan eylemler kadınların “Jin jiyan azadî” sloganları ile bütün dünyaya yayıldı. Eylemler özellikle siyasal İslamcı ideolojinin egemen olduğu rejimlerde başta kadınların olmak üzere toplumun yaşam biçimine müdahalenin sınırları dinsel gericiliğin hakiki yüzünü açığa çıkardı. 2023’e şimdiden kadınların kararlı mücadelesinin ve kazanımlarının damgasını vurması kaçınılmazdır.
6 yaşında istismar- Türkiye
6 yaşında ‘evlendirilen’ H.K.G., Haziran ayında verdiği ifadede ‘hayatımı elimden aldılar’ feryadı gündeme düştüğünde binlerce çocuk istismarını hatırlamanın ötesinde insanlığın hafızasını, vicdanını bir kez daha sorgulattı. Deleuze’in ifade ettiği gibi “Çocuklar politik tutsaklarımızdır”. Çocuk “evlilikler” tecavüzdür. Ne yazık ki Türkiye halkları ataerkil sistemin çocuk zihnine ve bedenine uyguladığı en travmatik saldırıya şahitlik etti.
Taliban, Afganistan
Afganistan’ı Taliban yönetimine terk eden ve bu durumu seyreden gelişmiş kapitalist ülkeler Afgan halkının nasıl bir zulümle karşı karşıya kalacağını biliyorlardı. Afganistan’daki kadınların tamamen kamusal alandan ve sosyal yaşamdan dışlanması Taliban’ın ve dinsel gericiliğin hakikati ile insanlık bir kez daha yüzleşmek durumunda kaldı.
İran, Türkiye ve Afganistan’ı aynı kefeye koyup sorgulayacak halimiz yok! Ancak aynı referanstan beslenen ideolojinin hedefinde ortaya çıkan kadın düşmanlığının 2022 yılına damga vurduğunun altını çizmeden geçemeyiz.
Savaşın temiz yüzü yoktur
Bazı olaylar vardır ki hiç unutulmaz, herhangi bir yıl içerisine de sığdırılamaz. Ülkemizde bu minvalde o kadar çok olay var ki sadece üç tanesini köşeme görselle taşımakla yetineceğim. Çizimler Serpil Odabaşı’na ait.
Dünü unutmamak nelerin değiştiğini ve neleri değiştireceğimizi umutla konuşmaya başlamaktır.
Elimizde sihirli değnek yok. Tek gücümüz haklılığımız, haksızlığa uğrayan binlerce insanımızın hakkını almak için buradayız, birlikteyiz, kazanacağız diyebilmek. Örgütlü kötülüğü ancak örgütlü mücadele yenecektir.
İyi seneler