Rewşan Döner, 1995’te yaşamını yitiren ağabeyi Abdulhamit Döner’in cenazesine 2014 yılında kavuştu. Xerzan Mezarlığı’na gömülen cenaze bu kez 2017’de Kilyos’taki kaldırıma gömüldü. Şimdi 5 yıldır yine cenazesini almak için mücadele ediyor
Xerzan Mezarlığı’ndan çıkarılarak Kilyos’ta defnedilen ağabeyi Abdulhamit Döner’in cenazesini alabilmek için 5 yıldır mücadele verdiklerini söyleyen Rewşan Döner, “O yiğitlerin kaldırım taşı altında kalmalarına izin vermeyelim” dedi
Bedlîs (Bitlis) merkeze bağlı Oleka Jor köyünde bulunan Xerzan (Garzan) Mezarlığı, 8-17 Aralık 2017 tarihleri arasında yıkılarak, mezarlıkta bulunan 300’ü aşkın cenaze çıkarıldı.
Uzun süre nereye götürüldükleri bilinmeyen cenazelerin, 2 Ocak 2018’de Bitlis Valiliği tarafından yapılan açıklamayla, İstanbul Adli Tıp Kurumu’na (ATK) götürüldükleri ortaya çıktı. ATK’de bir süre bekletilen cenazeler, Kilyos Mezarlığı’ndaki kimsesizler için ayrılan kaldırım dibindeki parsellere defnedildi.
Aileler, bunun üzerine harekete geçerek, cenazelerini alabilmek için başvurularda bulundu. 5 yıllık süreçte bazı cenazeler aileleri teslim edildi. Teslim edilen cenazelerin sayısının 20’yi aşkın olduğu ancak tam sayının kaç olduğu bilinmiyor.
Hâlâ birçok aile yaşamını yitiren yakınlarına ait cenazeleri almak için mücadele ediyor. Bu ailelerden biri de Abdulhamit Döner’in (Agit Xerzan) ailesi. Kilyos Mezarlığı’nda bulunan Döner’in cenazesini 5 yıldır yaptıkları tüm girişimlere rağmen alamadıklarını belirten kardeşi Rewşan Döner, bu süreçte yaşadıklarını anlattı.
Rewşan Döner, ağabeyi Abdulhamit Döner’in, 1993’te PKK’ye katıldığını ve 1995 yılında çıkan bir çatışmada hayatını kaybettiği haberini aldıklarını belirtti. Ölüm haberinin ardından 2014 yılına kadar kardeşinin cenazesini alamadıklarına dikkat çeken Döner, 2013-2015 yılları arasında başlatılan “çözüm süreci” nde HPG’lilere ait cenazelerin Xerzan Mezarlığı’na gömülmeye başlanmasının ardından cenazelerine kavuştuklarını söyledi.
Döner, “10 Eylül 2014’te, kardeşimin de aralarında olduğu 40 HPG’linin cenazesi, Xerzan Mezarlığı’na getirilip bölgedeki yurtsever halkın yoğun katılımıyla defnedildi” dedi.
‘5 yıldır cenazemizi almak için bekliyoruz’
3 yıl sonra 2017’de Bedlîs’in Geliyê Şex Cuma bölgesinin “yasaklı bölge” ilan edildiğini televizyondan öğrendiğini aktaran Döner, Xerzan Mezarlığı’nın yıkıldığını ise mezarlığa yakın köydeki yurttaşlardan öğrendiklerini belirtti. Mezarlığın yıkılıp cenazelerin İstanbul’a götürülmesinin ardından kendilerine “Cenazeler DNA testi yapılıp sonuçların ardından tek tek ailelere teslim edilecek” bilgisinin verildiğine dikkat çeken Döner, “Biz bunu öğrendiğimizde hemen İnsan Hakları Derneği (İHD) ve mahkemeye başvurup durumu anlattık. Cenazemizi almak istedik, o günden sonra tam 5 yıldır cenazemizi almak için bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Askerler amcamı camide katletti’
Döner, ailenin politik olma durumunu ise amcasının 1980’de askeri darbe ve sonrasındaki süreçte verdiği mücadeleden kaynaklandığını dile getirdi. O yıllarda amcasının siyasi duruşu nedeniyle askerlerin sürekli evlerine baskın düzenlediğini aktaran kardeş Rewşen Döner, 1990 yılının Eylül ayında bir Cuma namazı saatinde amcasının askerler tarafından camide katledildiğini söyledi.
Ailelere çağrı
Devletin Kürtlere yönelik baskılarının geçmişten günümüze değişmediğine dikkat çeken Döner, bugün yaşanan duruma ilişkin ise, “Kürt, Ermeni ya da kim olursa olsun bir insan yaşamını yitirdikten sonra onun cenazesine hürmet ve saygı gösterilmelidir. Ancak bu devletin ölen Kürde dahi tahammülü olmadığı için mezarlarını dahi yıkıyor” dedi.
Bu sürecin aileler için çok ağır olduğunu ifade eden Döner, kendileri gibi birçok ailenin cenazelerini alamadıklarını ifade etti. Çatışmalarda yaşamını yitirenlerin cenazelerinin nerede olduğunu dahi bilmeyen ailelere, mahkemeye başvurmaları ve bu süreçte ısrarlı olmaları konusunda çağrı yapan Döner, “Yakınlarının cenazelerine ulaşamayan tüm ailelere çağrımdır; o yiğitlerin kaldırım altlarında kalmalarına izin vermeyelim” şeklinde konuştu.
Kaynak: MA