Yasak ve çatışmalara sahne olan Sur, Cizre, Nusaybin, Yüksekova gibi kentlerde yaşanan yıkımın genç bir şairin gözünden anlatıldığı ‘Yıkıntılar Arasında’ filminin gösterimi Diyarbakır’da yapıldı.
Yasak ve çatışmalara sahne olan Sur, Cizre, Nusaybin, Yüksekova gibi kentlerde yaşanan yıkımın genç bir şairin gözünden anlatıldığı “Yıkıntılar Arasında” filminin gösterimi Diyarbakır’da Amed Şehir Tiyatrosu’nda yapıldı. Sonbahar, Gelecek Uzun Sürer ve Rüzgarın Hatıraları filmleriyle tanınan Özcan Alper’in yönetmenliğini üstlendiği animasyon türündeki kısa film, çok sayıda sinemasever izledi. Film, Basklı şair Jose Sarrionandia’nın Zor Zamanlar şiirinden kesitlerle beraber, son yıllarda Sur, Nusaybin, Cizre, Yüksekova, Şırnak’ta yaşanan yıkımı ve insani durumu, genç bir şairin gözünden anlatıyor. Filmin tasarımında, Dicle Haber Ajansı’nın arşiv desteğiyle gerçek fotoğraflar kullanıldı.
Filmin konusu
Avrupa’nın önemli film festivallerinden 66. San Sebastian Film Festivali’nde gösterilen filmin konusu, şöyle: “Genç Kürt şair Lal (32), bitmeyen günlerini küçük hücresinde düşünceleriyle baş başa geçirmektedir. Bir anda hücresinin içinde gerçek mi kendi hayal ürünü mü olduğu anlaşılmayan bir serçenin belirmesiyle rüya ve gerçeklik arasında asılı kalan bir yolculuğa çıkar. Çocukluğunu geçirdiği şehrin sokaklarına dönen şair, zamanı durmuş, anılarını yıkılmış ve insanlarını dağılmış buluyor.”
‘Hafıza oluşması için çalıştık’
Gösterimin ardından Yönetmen Özcan Alper ve Senarist Murat Özyaşar’ın katılımıyla söyleşi gerçekleştirildi. Yönetmen Alper, filmi Diyarbakır’da çekmeye karar verdiğini, ancak çekme imkanlarının olmadığını dile getirerek, Sur, Cizre ve Nusaybin gibi semt ve kentlerde ablukalar ve çatışmalar başlamıştı. Herkes gibi ben de şehre geldim lakin Sur’a giremedik. Sonra bir süre bekledim ama bunun kısa sürmeyeceği belli oldu. Sonrasında da gördük zaten, bütün kent komple yakıldı ve yıkıldı.” Senaryoyu kentte yaşayan birçok şair ve yazarla paylaştıklarını belirten Alper, “Süreçle ilgili binlerce fotoğraf arasından 100’e yakın fotoğraf seçtik. Bu fotoğrafların daha çok Sur, Cizre ve Nusaybin’de yaşananları anlatabilen kareler olmasına özen gösterdik. İleriye dönüp bakıldığında 20-30 yıl sonrası için bu sürece dahil bir hafıza oluşması için çalıştık. Daha sonrada bu fotoğrafları da klasik boya resim tekniğiyle boyayarak bir biçim oluşturduk” diye belirtti.
‘Yaşananları anlatacak kavram bulamıyoruz’
Yazar Murat Özyaşar da bir felaketin yaşandığını vurgulayarak, “Sizi boğan bir durum. Bundan kaçamazsınız. Kaçsanız nereye kaçacaksınız. Felaketi anlatma meselesi. Yaşananları unutarak yaşayamayız. Bir yas gibi. Bunu nasıl anlatmalıyız. Yaşananları anlatacak kavram bulamıyoruz. Sürekli bir şeyler yok ediliyor” diye konuştu.
Kaynak: MA