Kökleri 12 bin yıl öncesine uzanan Hasankeyf, ömrü 50 ila 70 yıl arasındaki bir baraj uğruna tarihe, doğaya ve insana düşman bir zihniyet tarafından suya gömülmenin kıyısında
İki yakasını Dicle Nehri’nin ayırdığı Batman’ın Hasankeyf ilçesi, yapılması planlanan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali nedeniyle sular altında bırakılmakla yüz yüze. 1981 yılında “doğal koruma alanı” olarak tescil edilmiş olan tarihi kente baraj yapılmasıyla binlerce yıllık kültürel hazine de sular altında kalacak.
Tüm itirazlara ve gösterilen tepkilere rağmen yapım çalışmalarına 2010 yılında başlanan Ilısu Barajı’nda su tutma testlerine geçtiğimiz haftalarda başlandı. Batman Valisi Hulusi Şahin de, önceki gün yaptığı açıklamada proje kapsamında tarihi Hasankeyf ilçesi yolunun, 8 Ekim’den sonra ulaşıma kapanacağını duyurdu. Kayalara oyulmuş konutları nedeniyle Süryanice ‘Kifo’ (kaya) kelimesinden türetilmiş Kifos ve Cepha/Ciphas isimleriyle bahsedilen şehre, Arapça’da “Mağaralar Şehri” ya da “Kayalar Kenti” anlamına gelen “Hısnı Keyfa” ismi verilmiş. “Hısn-ı keyfa” adı, Osmanlılar zamanında Hısnıkeyf, halk arasında ise zamanla Hasankeyf olarak anılmaya başlanmış. Geçmişi antik döneme kadar dayanmakta olan Hasankeyf’te yapılan çalışmalarda 3 bin 500 yıldan 12 bin yıl öncesine kadar arkeolojik buluntulara rastlanılmış durumda. Yukarı Mezopotamya’dan Anadolu’ya geçiş yolu üzerinde ve Dicle Nehri’nin hemen kenarında kurulmuş olması nedeniyle stratejik bir öneme sahip olan kent, birçok medeniyete ev sahipliği yaptı.
Doğal güzelliklerle süslü Tarihi ve doğal güzellikleriyle önemli turizm merkezlerinden biri olan Hasankeyf’te binlerce mağara bulunuyor. Yine Roma döneminden kalma Hasankeyf kalesi, İmam Abdullah Türbesi, günümüze kadar önemli kısmı yıkılan Hasankeyf Köprüsü, Zeynel Bey Türbesi, Ulu Cami, Küçük Saray, günümüze sadece yıkıntıları kalan Büyük Saray, Mescid-i Ali Cami, Rızık Cami, Süleyman Cami, Koç Cami, Kızlar Cami ve Küçük Cami, Eyyubilerden kalma Kale Kapısı ile halk arasında “Yolgeçen Hanı” olarak adlandırılan doğal mağara, kentin önemli tarihi eserlerini oluşturuyor. Bu tarihi yapılardan Eyyubi Camisi, Zeynel Bey Türbesi ve Artuklu Hamamı gibi bazı yapılar, yeni yerleşim yeri olarak belirlenen bölgeye taşındı. Geri kalan eserler ise baraj sularının altında kalacak. Üstelik ömrü sadece 50 ile 70 yıl olacak bir baraj uğruna. Bu durum, başlı başına ‘insanlık tarihine ihanet’ olarak nitelendiriliyor.
Baraj yapım çalışmalarının sürdüğü kente tepeden baktığınızda tarihin derinliklerine uzanan kökleri kesilmesine rağmen Hasankeyf, hala tüm güzelliğiyle cezbedebiliyor insanı.
Tek tip evler
Yakın zaman içerisinde sulara gömülecek olan tarihi kentin 3 kilometre uzaklıkta ise yeni yerleşim alanı kurulmuş durumda. Bir yanda hemen ayaklarınızın ucunda uzanan Hasankeyf ile bu yeni yerleşim alanını kıyaslayabiliyorsunuz apaçık. Bir yandan insanın başını döndüren doğal bir güzellik, diğer yanda ise kupkuru tek tip yapılar. Bu yeni yerleşim yerine tek tip evlerden oluşan 710 konut yapılmış. Tarihe, doğaya ve insana düşman bir zihniyetin suyla boğmak istediği Hasankeyf için hala geç değil!
BATMAN