Meclis’te düzenlediği basın toplantısı ile gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Yeşil Sol Parti Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Erdoğan’ın yeni anayasa dair sözleri için ‘Ortam demokratikleşmeli ki, demokratik, özgürlükçü bir anayasanın da yapılma ortamı da çıkabilsin’ dedi ve ‘makyaja alet olmayız’ yorumunu yaptı
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısı ile gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Oluç konuşmasına Madımak Katliam Davası’nda değinerek başlayarak, “Davanın 29’uncu duruşmasında mahkeme katliamın insanlığa karşı suç olduğu kanaatini ortadan kaldırdı. Adalet Bakanlığı’nda zamanaşımı tarihleri 2 Temmuz 2023 dolacağını açıkladı. Yarın eğer dava aksi bir karar alınmaz ise maalesef zamanaşımına uğratılmış olacak. Madımak’ta insanlığa karşı suç işlenmiş iktidar ise bunu ört bas etmek için elinden geleni yapmaktadır. Zaman aşımı kararının yanlış olduğunu bir kez daha vurgulayalım” dedi.
Türkiye OECD ülkeleri arasında en yüksek enflasyona sahip
Oluç, seçim sonrasında yapılan zam yağmuruna değinerek, asgari ücretin son iki ayda 2 bin 217 lira eridiğine dikkat çekti. Oluç, ayrıca Türkiye’de 36 aydır kesintisiz olarak gıda fiyatlarının arttığını belirterek, “Türkiye yıllık bazda en yüksek gıda enflasyonuna sahip 10’uncu ülke durumunda. OECD arasında ise birinci sırada yer alıyor. Şekere 4 ayda 11 kez zam yapıldı yine çaya son 3 aydır 4 kez zam yapıldı” dedi. Oluç, en ciddi sorunu yaşayanların başında emeklilerin geldiğini belirterek, emeklilerin yaşanan krizde dayanacak güçleri kalmadığını söyledi.
Bu eğitimin ücretsiz eğitimle alakası yok
Okul masraflarında yaşanan artışa da dikkat çeken Oluç, “Sözde ücretsiz eğitim deniliyor ama alakası yok. Okullara yapılan bağışlar, masraflar eğitim masraflarının son derece yüksek olduğunu bize gösteriyor. Servis ücretlerine yapılan zamlar geçen yıla oranla üç kat artmış” dedi.
41 yıldır zulüm yaşıyoruz
12 Eylül darbesinin yıldönümüne de değinen Oluç, “Şunu net olarak söyleyelim. Anayasaya makyaj yapmaya biz asla alet olmayacağız. Birkaç maddesini değiştirmek için adım atılacaksa bu adımların hiçbirinin yanına olmayacağız. Çünkü daha fazla makyaja tahammülümüz yok.
12 Eylül sonrası yapılan Anayasa’nın kabul edilmesinin üzerinden 41 yıl geçti. 12 Eylül Anayasa’sının adaletle, demokrasi ile hukukla, evrensel hak ve özgürlüklerle alakasının olmadığını hep söyledik. AKP bu anayasada 12 kez değişiklik yaptı. Aslında 12 kez anayasada yama yaparak, dönemi atlatmaya çalıştılar. Bu demokratik olmayan darbe anayasasından kurtulma imkanını bu toplum bulamadı. 41 yıldır bu anayasanın zulmünü ve hukuksuzluklarını yaşıyoruz” dedi.
Anayasa için tüm kesimler dinlenmeli
“Dün AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir açıklama yaparak yeni bir Anayasa çağrısında bulundu” diyen Oluç, “Ama gerçekten demokratik sivil bir anayasa yapılacaksa hem Meclis çatısı altında hem de Meclis dışında toplumun farklı kesimlerinin önerileri ile yapılması planlanacaksa iktidar ve muhalefet ile o zaman bu çalışmaların ciddiye alınma ihtimali ortaya çıkar. Ama iktidar eğer kendisine yarayacak yama faaliyetleri ve palyatif tedbirlerle ‘yeni bir anayasa yapıyoruz’ havasına giriyorsa biz böyle bir şeyden yana olmayacağımızı söyleyelim” dedi.
Anayasadan önce demokratik ortam sağlanmalı
Ülkenin içinde olduğu duruma işaret eden Oluç, “Yeni demokratik özgürlükçü bir anayasa yapmak için; ağzını açanın sosyal medya paylaşımı yapanın tutuklandığı, ifade özgürlüğünün esamesinin bulunmadığı, HDP’ye kapatma davası, Kobanê Kumpas Davası’nın sürdüğü, basın özgürlüğünün kısıtlandığı bir ortamda demokratik ve özgürlükçü anayasa yapılmasının mümkün olmadığını belirtmek isteriz. Yani ortam demokratikleşmeli ki, demokratik, özgürlükçü bir anayasanın da yapılma ortamı da çıkabilsin” dedi.
Konferanstan sonuçlar çıkardık
Yaptıkları konferansa da değinen Oluç, “Dünkü konferanslarımız, ‘Değişimle özgürlüğe” şiarını taşıyordu. 14-28 Mayıs seçimlerinin ardından yeniden yapılanma muhasebesinin sonuçlarını ortaya çıkardı. Sonuçlarını kongremize taşıyacağız. Kongrede kararları kesinleştirerek hem partinin ismi değişecek hem partinin tüzüğünde değişiklikler olacak hem de parti yönetimi değişecek” diye konuştu.
Tarihin en kirli ilişkilerini görüyoruz
Oluç, kendisine Erdoğan’ın yeni anayasa söylemlerine ilişkin sorulan soru ile Ayhan Bora Kaplan operasyonuna ilişkin sorulan sorulara ise şu şekilde cevap verdi: “Bu tür konuları yakın tarihimizde özellikle içişleri bakanlığı ve emniyet açısından baktığımızda; gerçekten Türkiye yakın tarihinin en şaibeli en kirli ilişkilere sahip olan, bunu kara para aklanmasından mafyatik ilişkilerde ve uyuşturucu ticaretine kadar ilerleten özellikle olduğunu vurguladık. Zaten mafyatik ilişkileri bu kadar geniş kurmuş olan mafya ve uyuşturucu tacirleriyle çok kalın bir fotoğraf albümü yaratmış olan bir İçişleri Bakanlığından bahsettiğimiz için hani böyle bir iki operasyon ile temizlenecek gibi bir durum görünmüyor. Ama bu iktidar içi ilişkilerin nasıl ilerleyeceğini ne tür adımlar atılacağını bizler de yakından izliyoruz.”
ANKARA