İmralı Cezaevi’nden diğer cezaevlerine yayılan tecrit politikaları ile hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için çalışma başlatacak Yeşil Sol Parti’nin çalışmadaki amacında dair konuşan Yeşil Sol Parti Amed Milletvekili Serhat Eren, ‘Hasta tutsakların aslında ölmelerini sağlayacak bir politika izleniyor’ dedi
Hak ihlallerinin en yoğun yaşandığı cezaevlerinde her gün yeni haberler gelirken, son yıllarda çok sayıda hasta tutuklu hayatını kaybetti. Öte yandan İmralı Cezaevi başta olmak üzere tecrit ise bütün cezaevlerine yayılmış durumda.
Cezaevlerinde yaşanan tecrit ve hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek amacıyla Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) de kampanya yapmaya hazırlanıyor.
Zamana yayılmış ölüm politikası izleniyor
Bu konuda bilgi veren Yeşil Sol Parti Amed Milletvekili Serhat Eren, yaşanan hak ihlallerini sıralayarak, cezaevlerindeki hasta tutukluların çıplak arama ve ağız içi arama gibi kötü uygulamaları kabul etmediği için sağlığa erişemediğini, bu nedenle hastalıkların ilerlediğini dile getirdi. Eren, bunun sistematik bir politika olduğuna işaret ederek, “Devletin bu politikası zamana yayılmış bir öldürme politikasından farksız değildir. Hasta tutsaklara yaklaşım, aynı zamanda topluma, aileye verilen bir mesajdır. Topluma, Kürtlere ve muhaliflere ‘Ülkedeki hukuksuzluklara, adaletsizliğe karşı durursanız geldiğiniz durum bu olur’ mesajı veriliyor” dedi.
ATK Erdoğan’dan bağımsız değil
Hasta tutukluların tedavi ve tahliyelerinde önemli bir rol oynayan Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) hükümetin politikalarından bağımsız olmadığını söyleyen Eren, “Cumhurbaşkanı tarafından atanan bir ATK başkanının, hükümetin ve Erdoğan’ın talimatlarından bağımsız hareket etmesi mümkün gibi görünmüyor” diye belirtti. Eren, şöyle dedi: “ATK ‘cezaevinde kalabilir’ raporları veriyor ve çok kısa bir süre içerisinde bu tutsaklar yaşamını yitiriyor. Yani hasta tutsakların aslında ölmelerini sağlayacak bir politika izleniyor.”
İntikam politikası uygulanıyor
Sağlık Kurulu’nun en son Erzincan L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Şakir Turan’a “Ceza erteleme gerekmez” raporu verdiğini ve bu rapordan 20 gün sonra Turan’ın hayatını kaybettiğini hatırlatan Eren, “Bu bir intikam uygulamasıdır. Bu uygulama Kürt tutsaklara yönelik hükümetin 2015 yılından sonra hayata geçirmiş olduğu uygulamalardan biridir ve bunun içerisinde hasta tutuklulara, yakınlarına yönelik bir intikam var” dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) hasta tutukluların tedavi süreçlerine ilişkin birçok kararı bulunduğunu ancak bunun Türkiye tarafından uygulanmadığına dikkat çeken Eren, bu durumun “Kürtleri düşman görme politikasıyla, düşman hukukunun” uygulanmasıyla açıklanabileceği söyledi.
Tecrit İmralı da başlayıp yayıldı
Türkiye’de yaşanan hukuksuzlukların temel kaynağının PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecritle doğrudan ilişkili olduğunu ifade eden Eren, toplumun tecride sessiz kalmasının iktidarı cesaretlendirdiğini ve bu politikasını toplumun tümüne yaydığını söyledi.
Eren, partisinin İmralı tecridi ve hasta tutuklular için kampanya hazırlığı içinde olduğu bilgisini de paylaştı.
Haber: Müjdat Can / MA