Çocuk istismar vakalarındaki artışa dikkat çekmek için yapılan açıklamada konuşan Yeşil Sol Parti ve HDP, 22 yılda 15 yaşından küçüklerin yaptığı doğum sayısının 21 bin 87’ye ulaştığını belirterek, 19 yaş altı hamile çocuk sayısının da 2 milyonu aştığını belirtti
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çocuk Komisyonu, erken yaşta evlilik, çocuklara yönelik istismar olaylarına ilişkin Meclis’te ortak basın toplantısı düzenledi. Açıklamayı grup adına Mêrdîn Milletvekili Beritan Güneş Altın yaptı.
‘Gebe çocuk sayısı 2 milyonu geçti’
Ülke genelinde “evlilik” adı altında çocuk istismarı AKP-MHP iktidarının kadın ve çocuk düşmanı politikaları sebebiyle her geçen gün artığını söyleyen Altın, yaşanan artışın TÜİK verilerine de yansıdığını ve “15 yaş altı doğum oranları yüzde 25 artarken, 19 yaş altındaki gebe sayısı 2 milyonu aşmış ve 22 yılda 15 yaşından küçüklerin yaptığı doğum sayısı 21 bin 87 ulaşmıştır” dedi.
Konuşmasının devamında verilere yer veren Altın, 16 ve 17 yaşında olup aile onayı ile evlendirilen kız çocukları sayısının 731 bin 16, erkek çocuk sayısının ise 34 bin 795 olarak kayıtlara geçtiği bilgisini paylaştı.
129 bin çocuk için ‘evlendirilebilir’ dendi
Altın, “2012-2021 yılları arasında mahkemeler tarafından reşit olmadığı halde 129 bin 547 çocuk için ‘evlenebilir’ kararı verildiği de kamuoyuna yansıyan veriler arasındadır” diyerek bu artışın sebebinin iktidarın kadın düşmanı politikaları olduğunu ifade etti. Altın, 18 yaş altı doğum oranlarının artmasında yargı kararlarının rolü olduğuna dikkat çekerek, verilmiş bazı kararları hatırlattı. Altın, “Bizler henüz 15 yaşında bir kız çocuğunun gebe olmasının evlilik için zorlayıcı neden olarak görülmesini kabul etmiyoruz. Yerel mahkeme ise Yargıtay kararlarını tanımıyor” dedi.
Her türlü şiddete maruz kalıyor
İstismar sonucu oluşan gebeliği evlilik için zorunlu hal sayarak meşru kılan anlayışı kabul etmediklerini söyleyen Altın, kız çocuklarının hayatlarının çalındığını belirterek, “Ekonomik bakımdan istismarcı erkeğe bağımlı kılacağınız bu kız çocuğunun; evlilik içinde tekrar tekrar ruhsal, fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalacağının farkında mısınız?” diye sordu.
Evlendirme adı altında istismar
“Küçüğün rızası vardı” gibi hakikatten uzak, istismarı meşrulaştıran ve üstünü örten gerekçeler kabul edilemez diyen Altın, “İstismar vakalarındaki artış; gelenek görenek ve dini araçsallaştıran yaklaşımlarla, ‘evlendirme’ adı altında çocuk istismarını meşrulaştıran söylemlerin iktidar tarafından sıklıkla tekrarlanması, kız çocuklarının ve kadınların kamusal alandan uzaklaştırılmaları ve erkeğe ekonomik olarak bağımlı kılınması, genç kadınları eğitimden ve iş gücünden dışlayan anlayış ve uygulamaların sonucu niteliğindedir” dedi.
Utanmıyor musunuz
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “Gerekirse Kız okulları açarız” açabilmeliyiz sözlerini hatırlatan Altın, “Peki çözüm kız çocukları için ayrı okul açmak mı? Kız çocuklarının eğitimi gibi bir konu üzerinden kadın düşmanı politikalarınıza söylem üretmekten, çocukların yaşamlarını kirli siyasetinize alet etmekten utanmadınız, utanmıyorsunuz!” diyerek tepki gösterdi.
İstismar adım adım meşrulaştırıldı
“AKP iktidarı boyunca istismarın meşrulaştırılması adım adım örüldü” diyen Altın, iptal edilen ya da çıkarılan yasalara değindi. “2013’te ortaöğretimde evlenmenin yolu açıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yeni evlenen üniversite öğrencilerine 10 bin TL’ye kadar ‘evlilik kredisi’ verme kararı aldı. Gençlik ve Spor Bakanlığı da pek çok mezunun ödemekte zorluk çektiği Kredi ve Yurtlar Kurumu öğrenim kredisini ve yurt ücretlerini evlenen üniversitelilerden almayacağını ilan etti” diyen Altın kadın yoksulluğunun da arttığına dikkat çekerek taleplerini sıraladı.
Talepleri sıraladı
Altın 18 yaş altı çocuklara yönelik cinsel istismarın önlenebilmesi için şu talepleri sıraladı:
“* Kadın düşmanı politikalardan derhal vazgeçilmeli, İstanbul Sözleşmesi yeniden imzaya açılmalıdır.
* Kız çocuklarını ve genç kadınları eğitimden uzaklaştırarak eve hapsetmeye çalışan anlayışlardan ve yoksulluğun kadınlaştığı bu dönemde kadını iş gücünden ve kamusal alandan uzaklaştıran uygulamalardan vazgeçilmeli, kadını ekonomik olarak erkeğe bağımlı kılan sebepler bertaraf edilmelidir.
*Çocuğun evlilik yoluyla istismarını meşrulaştıran Türk Medeni Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nda yer alan ilgili maddeler çocukların yüksek yararı gözetilerek acilen yeniden düzenlenmelidir.
*Cinsel istismar fiili ortaya çıkmadan önce koruyucu önleyici politikalar üretilmeli ve bu politikaların yaygın uygulanabilmesi için gerekli mekanizmalar acilen yaratılmalıdır.
*Çocukların doğrudan ulaşabilecekleri şikâyet/başvuru mekanizmaları yerel ve yaygın olarak yaratılmalı, bu mekanizmaları nasıl kullanabilecekleri konusunda çocuklar bilgilendirilmelidir.
*Cinsel istismar eyleminin ortaya çıkması durumunda etkin soruşturma ve cezai yaptırım süreci hızlı işletilmelidir.
*İstismara maruz bırakılan çocukların psikososyal destek sürecini de içeren sağlık tedbirleri alınmalıdır.”
ANKARA