Ian Hodder öncülüğünde kazıları 1990’lı yıllardan beri devam eden Çatalhöyük’te Hodder’ın görevi bırakması üzerine ‘millileştirme’ politikaları gerekçesiyle kazılar yabancılardan alınarak Türk akademisyenlere verildi. Çatalhöyük’te 2017 yılında Ian Hodder’ın kazıları bırakmasının ardından çalışmalara aynı ekip tarafından benzer bir misyon ile devam edileceği öngörülmüştü. Ian Hodder, kendisinden sonra burada kazılara devam edebilecek kişiyi de belirlemiş, bunun üzerine gerekli bürokratik işlemlere başlanmıştı. Ancak Çatalhöyük, daha önce pek çok Klasik Dönem ören yerinde olduğu gibi, ‘millileştirme’ politikalarının kurbanı oldu. Araştırmalar, burada çalışan ve içerisinde Türklerin de bulunduğu uluslararası ekipten alınarak, Ege Üniversitesi’nden bir akademisyene devredildi. Uzun yıllardır burada çalışan uluslararası ekibin bilgisi ve onayı dışında, Kültür ve Turizm Bakanlığı kararıyla gerçekleşen bu değişim, Çatalhöyük’te bilimin evrenselliğinin hiçe sayıldığı anlamı taşıyor. Anadolu’da son yıllarda yapılan çalışmalar, bölgenin Paleolitik Çağ’dan yakın zamana kadar uzanan çok sayıda önemli yerleşime ev sahipliği yaptığını gösteriyor. Çatalhöyük’te 1950’li yıllarda James Melllaart tarafından başlanan kazılar, 1990’lı yıllarda Ian Hodder tarafından yeniden kazılmaya başlandı. Buradaki çalışmalar arkeolojide yeni yaklaşımların uygulandığı bir proje olmasının ötesinde yerli ve yabancı birçok öğrenci ve uzmanın da yetiştiği bir kazı alanıydı.
Bilim siyasete kurban edildi
2016 yılı Eylül ayında Avusturya Arkeoloji Enstitüsü tarafından 100 yıldan uzun bir süredir yürütülen Efes Antik Kenti kazıları ani bir kararla durdurulmuştu. Dışişleri bakanlığının 31 Ağustos 2016 tarihli yazısına istinaden İzmir, Selçuk’ta arkeolojik kazıları yürüten Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’nün gerçekleştirdiği Efes Kazıları, normal çalışma döneminin bitmesine daha iki ay olmasına rağmen iptal edilmişti. Bu karar o dönemde Türkiye ve Avusturya arasında devam eden siyasi gerginlikle ilgili olduğu ise biliniyor.
EKOLOJİ SERVİSİ