Gerillanın barış yaptığı yerlerde, mesela El Salvador’da, Guatemala’da ve şimdi Kolombiya’da ve hatta devrim yaptığı yerlerde, mesela Nikaragua’da, barış zafer olmadığından, sadece olabildiğince karşılıklı uzlaşma olduğundan, belki politik mücadelenin silahlı biçimi ortadan kalkar ama birçok şey hiç değişmeden devam eder. Guatemala’da eski bir gerilla lideri bu durumu; ‘Barış sırasında burjuvazi birden kenara çekildi. Sanki her şey gerilla ile asker arasında olmuştu ve burjuvazi hiç işin içinde yoktu ama ne zamanki ekonomik talepler öne sürmeye başladığımızda, kenarda beklediği yerden çıkıp, şiddetli bir şekilde bunlara karşı çıkarak, barış anlaşmasının dışına çıkarttırdı’ diyordu. Mesela Nikaragua’da Sandinist devrimciler ile kontrgerilla arasındaki barış anlaşmasının temel maddelerinden biri, hükümetin kamulaştırma yapma yasağıydı. Bunun manası, mesela devrimin ana hedeflerinden biri olan toprak reformundan da tamamen vazgeçmek ve büyük toprak sahiplerinin eski mülkiyet haklarına geri dönüşüydü. -Gerçi bu durum, yani anlaşmanın kamulaştırma yasağı, dehşetli toplumsal ve ekolojik yıkıma neden olacak olan Nikaragua Kanalı için hiç geçerli değil. Neoliberal Ortega hükümeti tarafından Çinli bir milyardere verilen kanal inşası sırasında binlerce köylü ‘kamulaştırma(!)’ ile yerlerinden kovuluyor.-
Sistem kendini, nihayetinde, yani eskiden çok sık kullandığımız deyimle, son tahlilde ekonomik olarak inşa ettiğinden, var ettiğinden, onu sökmek için paçasından iplik çekmek için de ‘başka’ ekonomik ilişkiler cüretine (!) girmek zorundayız. Bu yüzden, yerel yönetimlerin başta kendi hizmet alanlarını, çalışanların doğrudan ‘Söz ve Karar’ hakkına sahip oldukları Kooperatifler-İşçi şirketleri ile gerçekleştirmeleri zorunludur. Basit bir şekilde formüle edersek, müteahhitleri belediyelerden süpürecek olan işçi kooperatifleri-şirketlerinin kurulmasıdır bu.
Bunun birden fazla etkisi vardır. Mesela, bir yerel yönetimler programında; “Geçen yıl bu belediye müteahhitlere 25 trilyonluk hizmet ihale etmiş, bunu yapan taşeron işçiler sadece asgari ücret almışlar. Bizim belediyemizde biz bunu doğrudan işçilere vereceğiz. Siz bu seçimde sadece bir belediye değil ,kendiniz ve aileniz için ‘iş ve ekmek’ de seçiyorsunuz.” demek güzel olmaz mı?
Ayrıca ‘Müteahhitsiz belediye’nin bir başka domino etkisi, aynı zamanda ihale yolsuzluklarının, kayırmaların, rüşvetlerin de belediyenin dışına süpürülmesidir. Bununla birlikte yerel yönetimin kaynaklarının, yani halkın kaynaklarının boşa harcanması, daha çok kâr için kötü, kalitesiz üretimin önüne geçilmesidir.
Müteahhitleri belediyeden kovun, göreceksiniz onlardan boşalan yerlere binlerce iş ve ekmek sığacak…