Avrupa Birliği, yeni yasa düzenlemesiyle getirilen yetkilerden rahatsız
AKP, özellikle yatırımcılar açısından büyük güvensizlik ortamı olarak görülen OHAL’i 2 yıllık ağır uygulamaların ardından 19 Temmuz’da ismen kaldırdı. İktidar, yetkilerini yasalar eliyle sürdürme taktiğine başvurarak, bir yandan da OHAL’i vizesiz Avrupa için en büyük engel olarak gören AB ile ilişkilerde yeni ve beyaz bir sayfa açma arayışına girdi. Ancak, 25 Temmuz’da Meclis’ten geçirilen yeni yasa ile kamudan dayanaksız-keyfi ihraçların, valilere kente giriş çıkışlarda arama yetkisi tanınması, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin sınırlandırılması gibi OHAL’in devamı şeklinde yorumlanan düzenlenmelere Avrupa Birliği cephesindeki ilk tepkiler olumsuz.
AB düzenlemelerden rahatsız
DW Türkçe’nin haberine göre, yeni düzenlemeyle ilgili endişelerin kaynağını tam olarak ortaya koymak için OHAL uygulamalarıyla karşılaştırmalı olarak çalışma yapan AB yetkililerinin endişelere hak verdiği, Türkiye’de temel hak ve özgürlükler üzerindeki sınırlamaların devam ettiği yönündeki düşünceleri de diplomasi kulislerine yansıdı. OHAL’in kaldırılmasının ardından “Memnuniyet duyuyoruz” açıklaması yapan AB yetkililerinin, bu açıklamayla birlikte “OHAL’den sonra gündeme gelecek her düzenlemenin de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun olması gerekiyor” mesajı verdiğini hatırlatan Ankara’daki Avrupalı diplomatlar, OHAL sonrası düzenlemeleri değerlendirmek için Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm yetkililerle temas kurduklarına vurgu yapıyor.
Avrupalı diplomatlar, Türk hükümetinin Ankara-AB hattında yeni bir diyalogun kurulmasına dönük çaba içinde olduğunu gördüklerini ancak OHAL sonrası düzenlemenin de bu çabayı zayıflatacak nitelikte olduğunu söylüyor. Aynı diplomatlar, yeni düzenlemenin özellikle vize serbestisine ilişkin Ankara-AB hattında son dönemde ilerleme gösteren diyaloğu sekteye uğratabileceğini belirtiyor.
‘AB ile diyalog ilerlemez’
Türkiye’nin eski AB Daimi Temsilcisi, emekli büyükelçi Selim Kuneralp vize serbestisi başta olmak üzere Ankara-AB hattındaki diyaloğun en yakın takipçilerinden. Kuneralp, OHAL sonrası getirilen yeni düzenlemenin AB ile diyaloğu geliştirici nitelikte olmadığına vurgu yaparken, “Düzenleme ne yazık ki Türkiye’yi güvenli ülkeler kategorisine çıkarmıyor” dedi. Kuneralp, Türkiye’den Avrupa’ya tıpkı OHAL döneminde olduğu gibi yine iltica başvurularının artacağını, Avrupa’nın da bu iltica taleplerini değerlendirirken insanlara “Türkiye güvenli ülke, ülkenizden ayrılmanıza gerek yok” diyemeyeceğini söylüyor.
Bu yüzden OHAL döneminde vize serbestisine ilişkin diyalogda sürekli kesinti yaşandığını anlatan Kuneralp, “Evet Almanya’yla, Hollanda’yla başlayan ve devam edecekmiş gibi görünen bir diyalog açılımı var ama bu açılımın somut sonuç vermesi mümkün değil görünüyor. Çünkü ortada OHAL sonrası için getirilmiş ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ters düşen bir düzenleme varsa, AB diyaloğunun ilerlemesi beklenemez” değerlendirmesi yaptı.
‘Türkiye karşıtlığı artacak’
Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Prof. Dr. Nail Alkan da AB’nin OHAL sonrası getirilen düzenlemeyi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı bulmasının kaçınılmaz olacağını söyledi. Ankara-AB hattındaki müzakere sürecinde fasıl açılamadığına, yasalarda OHAL nedeniyle temel hak ve özgürlükler konusunda bir düzenleme yapılamadığına dikkat çeken Alkan, “Değişen bir şey yok. Üstelik AB Bakanlığı da kapatıldı. AB, önümüzdeki yıl da Avrupa Parlamentosu seçimlerine odaklanacak ve Türkiye karşıtı söylemler artacak. Türkiye de ikili diyalog kanallarını açık tutmaya çalışacak” vurgusu yaptı.
ANKARA