Kapitalist endüstrinin yarattığı küresel ekolojik kriz ve sonuçlarından biri olan küresel ısınma gerçeği görünmez kılınırken, hayvanların saldığı gazı tartışmaya açıp endiüstriyel tarım yok sayılarak hayvanlar suçlanıyor
Yusuf Gürsucu
Dünya da yaşanan küresel ısınmanın yüzde 76’sından sorumlu olan enerji üretimi, kapitalist endüstrinin aşırı üretim süreçlerini devam ettirmek amacıyla devasa miktarda kullanılıp her geçen gün artarken, iklim sorununu hayvanlardan çıkan gaza bağlama çabaları da diğer yandan büyütülmeye çalışılıyor. Metan gazının küresel ısınmaya daha çok katkı sunduğu iddialarıyla birlikte hayvanlar suçlu ilan edilirken, metan salınımına neden olan doğalgaz üretimleri görünmez kılınıyor.
Hayvanlar mı suçlu!
Hayvanlara yapılan suçlama yetmediği gibi aynen karbon salınımlarını emisyon ticaretiyle çözeceğini iddia eden kapitalizm, hayvan gazlarını da fiyatlandırarak çiftçilerin cebinden biraz daha çalarken bu uygulama tüm dünyaya dayatılıyor. Hayvanlara günyüzü bile göstermeden ahırlarda ne yedirdikleri bile belli olmayan yiyeceklerle hayvanlar köleleştirilerek sürdürülen endüstriyel hayvancılık kabul edilemez bir durumken, bu gerçeğin üstü örtülüp inek ve sığırlar suçlanabiliyor.
Endüstriyel hayvancılık
Yeni Zelanda, ülkenin en büyük seragazı kaynaklarından biri olduğu iddia edilen koyun ve sığır gibi hayvanların saldığı gazlarla mücadele etmek amacıyla tarımsal emisyonlara fiyat koymaya yönelik bir plan taslağı yayımladı. Çevre Bakanlığının teklifi ile büyük bir tarım ihracatçısı olan Yeni Zelanda, çiftlik hayvanlarından kaynaklanan emisyonlar için çiftçilerin ödeme yapmasını zorunlu kılacak ilk ülke olma yolunda. Yeni Zelanda, yaklaşık 10 milyon sığır ve 26 milyon koyuna sahip ve hayvancılığın büyük bölümüm ise endüsriyel yollaa yapılıyor.
İnek gazı vergisi
İklim zirvelerinde uygulamaya konan emisyon ticaretinde tarımsal emisyonlar Yeni Zelanda’da muaf tutulmuştu. Hükümetin taslak plana göre, çiftçiler 2025’ten itibaren gaz emisyonlarını ödemek zorunda kalacaklar. Hacimlerini hesaplamak için tek bir ölçü kullanılacak olsa da, kısa ve uzun ömürlü olarak çiftliklerden çıkan gaz ayrı fiyatlandırılacak. İklim Değişikliği Bakanı James Shaw, “Atmosfere saldığımız metan miktarını azaltmamız gerektiğine hiç şüphe yok ve tarım için etkili bir emisyon fiyatlandırma sistemi, bunu nasıl başaracağımız konusunda önemli bir rol oynayacak” sözleri anlaşılmaktan uzak.
‘Yeşil ekonomi’
Nasıl bir oyun oynandığını anlamak zorundayız. Hayvanın tabiri yerindeyse kıçına sayaç takarak çiftçileri vergilendirme girişimi sıranın insanları vergilendirmeye geleceğine işaret ediyor. Fransa’da iklim vergisi adı altında uygulama girişimi ‘sarı yelekliler’ olarak adlandıran oluşumu ortayaa çıkarırken yüzbinlerce Fransız hükümeti protesto ettmesi sonucu geri çekilmişti. İklim değişiminin sonuçları bakımından algının giderek artmasından yararlanmak isteyen sermaye devletleri üretim süreçlerinde kömürden ve petrolden vazgeçecekleri vaatlariyle kuracaklarını iddia ettikleri ‘yeşil ekonomi’yi halklara vergiler yükleyerek ve bu yolla yeni bir sermaye birikim alanı oluşturma aamacı taşırken, bu sürecin maliyetini halkların sırtına yıkmak istiyor.
Doğalgaz görünmez kılınıyor
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2013 verilerine göre, dünyada 1,4 milyar büyükbaş hayvan var. Nüfusları sığır ve süt ürünlerine olan talep büyüdükçe daha da artıyor. Matn içerikli olan doğal gaz kullanımı görünmez kılınırken, öncelikle küresel ısınmayı en çok etkilediği iddia edilen metan (CH4) gazı hayvanlardan çok doğalgaz nedeniyle ortaya çıkıyor. Doğalgazı, endüstriyel tarımı ve endüstriyel hayvancılğı dillendirmeden metan emisyonlarını direkt hayvanlara bağlanıyor olması dikkat çekici.
Hayvanların payı yüzde 6,8
Metan emisyonlarının yüzde 23’ü petrol ve doğal gaz çıkarımları ve işlenmesi sürecinde ortaya çıkarken, kömür madenciliği yüzde 12’si, atık depolama alanları ve atık suların yüzde 20’si, endüstriyel tarım ve endüstriyel hayvancığın yüzde 30’u, pirinç tarlalarının ise yüzde 8’i metan emisyonunu oluştururken, geleneksel hayvancılığın payı ise sadece yüzde 6,8.