Şiir okunuyor, şiir eğer doğru noktalar yakalanırsa tartışılıyor da ayrıca. Konfor alanından çıkıp yeni sorular sorabilirsek okur bize yakınlaşmaktan korkmayacak
Ahmet Güneş
Şiir yazan da okuyan da pek görünmez bazen. Öyle ki biri diğerinin yerine de geçebiliyor. Şiir bir aynadır diye düşünürüm hep, nereden ve nasıl baktığına göre değişiyor. Bir dize yıllar sonra aklına düşer insanın, başka yere götürür. Bir zamanlar şairlere kâhin bile denilmiştir, felsefeye cevap, soru da bulmuştur.
Şiire dair ne varsa şaire ve okura göre yeni anlamlar çıkarabiliriz. Biz de bu söyleşide şairlere sorular sorduk. Bu söyleşi dizisinde şairler şiirden ve şair olmaktan, bir de başka konulardan bahsediyor. Söyleşi dizimizin bugünkü konuğu Dolunay Aker. Kendisi Altın Defne Genç Şiir Ödülü’nü de alan şair Barbarları Beklerken adlı fanzini yönetiyor. Edebiyatta marksizm ve avangard üzerine düşünüp yazıyor. Söz ve cevap yenilikçi ve üretken olan Aker’de.
Şu sıralar ne yapıyorsun? Var mı çalıştığın bir kitap?
Pandemi süreci ekonomik anlamda çöküntüye uğratsa da üretkenlik açısından benim için verimli geçti. Kafamda dolanıp duran bütün çalışmaları tek tek hayata geçirmeye başladım. Masa bu yüzden hep dolu. İkinci şiir kitabım Kol Yen Dük’ün ilk baskısı tükendi, onun yeni baskısıyla ilgileniyorum ve muhtemelen uzun zamandır piyasada olmayan ilk kitabım İzdiyar’ın da ikinci baskısı olacak. Fakat beni bu aralar asıl heyecanlandıran şu an sıcacık masada duran çalışmamız: Barbarları Beklerken Sanat Kolektifi’nin yayın ekibinden iki arkadaş, ben ve Ömer Burçin Özkişi yeni bir kitap çalışmasına giriştik. Literatürde eksikliğini hissettiğimiz iki temel başlığı birleştiriyoruz: Marksizm ve Avangard. Masayı ısıtan, bizi heyecanlandıran budur.
Yazarlara, şairlere ve yayınevlerine sık sık sorulur. Biz de geleneği bozmayalım. Şiir okunuyor mu?
Şiir okunuyor mu sorusu senin de dediğin gibi klişe bir soru. Tekrara muhtaç dergicilerin, yayıncıların, şairlerin sorusu. Şiir okunuyor, şiir eğer doğru noktalar yakalanırsa tartışılıyor da ayrıca. Konfor alanından çıkıp yeni sorular sorabilirsek okur bize yakınlaşmaktan korkmayacak. Ancak bunun böyle ilerlemediği aşikâr. Aynı yolu yürümekten sıkılmıyor şairler. Okur, yeni bir deneyim alanına açılmayacaksa neden şiir okusun ki? Sorunun muhatabı bizleriz, onlar değil.
Edebiyat söz konusu olunca görünürlük bazen eza bazen de sefa getirir. Sen bu konuda ne düşünüyorsun?
Kimse çağırmadıkça görünmeye hiç niyetim yok. Edebiyatın sefasını sürmek isteyenler şirket kurabilir! Şiirlerin hakkında gelen ve seni etkileyen bir yorum sorsam? Gülünç de olabilir, övücü de, yaralayıcı da. Sen seç. İnsanlar benim şiirlerimi okuduklarında genellikle ya kitabın içindeki öfkeye ortak oluyorlar ya da kitaptan uzaklaşıp kendi mesafeleriyle anlam bulmaya çalışıyorlar. İkisi de kâfi.
Bu söyleşiyi okuyanlara hangi şairleri önerirsin?
Güven Turan, Enis Akın, Süreyyya Evren, Hayriye Ünal okumalarını öneririm.
Son olarak ne söylemek istersin?
Güzel, kısa, öz bu sohbet için teşekkürler.
Kimdir?
1994, Antakya doğumlu. Varlık, Yasakmeyve, Natama, Kitaplık, Yeni E gibi dergilerde şiir, yazı ve söyleşileri yayınlandı. 2014-2016 yılları arasında Amanos Edebiyat dergisinin kadrosunda bulundu. 2017 Uluslararası İstanbul Şiir ve Edebiyat Festivali tarafından 30 yaş altı Türkiye’nin gelecek vadeden 29 yazarı arasında gösterildi. Hindistan’da yayımlanan Enchanting Verses edebiyat dergisinin Türkçe şiir özel sayısında yer aldı. Poesis Kitap’ta editör. Barbarları Beklerken edebiyat fanzinini yayına hazırlıyor.
Kitaplar:
İzdiyar, Yasakmeyve Komşu Yayınları (Altın Defne Genç Şiir Ödülü, 2016), Kol Yen Dük, Kaos Çocuk Parkı Yayınları, (2019)
Dada Provokasyon, Barbarları Beklerken Yayın, 2019 29, Poesis Kitap, 2020
YARIN: Sultan Gülsüm