‘Yenilenebilir’ savıyla enerji üreten şirketlere verilen uçuk destekler bile yerli ve yabancı sermayenin ilgisini artık çekmiyor. Diğer yandan mevcut YEKDEM şirketlerine milyarlarca lira destek sürüyor
Yusuf Gürsucu / İstanbul
‘Yenilenebilir’ iddiasıyla inşa edilen enerji şirketlerine verilen uçuk destekler arz güvenliği gerekçesiyle yapılıken, tüm veriler bunun bir yalan olduğunu ve halkın büyük bir soygun kıskacına alındığını gösteriyor. Tüm bu desteklere karşın ‘Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’ (YEKDEM) kapsamında yapılan ihalelere ilgi giderek azalıyor. Son yapılan ihaleye hiçbir yabancı şirketin katılmamış olması dikkat çekerken, YEKDEM’e ilginin azalma gerekçesi olarak, sistemde yapılan değişiklikler ve ülke kredi risk priminin yükselmesi gösteriliyor.
Yabancılar çekildi
2021 ve 2022 yılında yapılan ihalelerde yabancı yatırımcının ortaklık veya direk yatırımı bulunmuyor. Geçen yıl 24-27 Mayıs’ta yapılan YEKA GES-3 ihalesinde 74 adet GES’i 30 şirket kazanırken, bu şirketler arasında yabancı yatırımcı yer almadı. 28-29 Haziran’da yapılan YEKA GES-4’ün 1 ve 2’nci kısım ihalelerine de yabancı yatırımcı katılmadı. Diğer yandan ‘yerli’ sermayenin de Türkiye’nin kredi riskinin tavan yapması nedeniyle kredi bulamamaları ve ürettikleri enerjiyi piyasalaştıramamaları ilgiyi ortadan kaldırmakta.
Üretim için 5 yıl bekleyenler
Dünya’ya konuşan Yenilenebilir Enerjiyatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök, “Şartnamedeki eskalasyonla (parça-parça) satış rakamları projenin finansmanını ve yapılabilirliğini sağlayan bir noktaya gelmedikçe bu santraller devreye giremeyecek. Dolar bazlı yapılan ihalelerin bile 5 seneden önce sisteme bağlanamadığı (üretim yapamadığı) düşünülecek olursa, eskalasyona tabi TL satış fiyatlarına sahip olan projelerin zamanında devreye girmesi daha zor” sözleri enerji yatırımlarında bir doyum noktasının yaşandığına işaret etmekte.
Santraller havuzu!
Potansiyel santral havuzunun boşaldığını söyleyen Özkök, “Yeni lisans alanlar var ama lisans iptalleri, yani piyasadan çıkışlar da var. Piyasadaki oyuncu sayısı da azalıyor. Rakamların bize söylediklerini doğru yorumlamak gerek. Sadece yatırımcıyı değil piyasa oyuncusunu da kaçırıyoruz” dedi. Türkiye’de yerli yabancı sermayenin koşar adım atladığı YEKDEM’e olan ilgi hem yerli hem de yabancı sermaye nezdinde düşerken, ihalelerin TL cinsinden yapılması ve Türkiye’nin kredi risk priminin tavan yapmış olması ilginin azalmasında önemli bir etken. Bir diğer etken ise 100 bin MW’ı aşan bir enerji üretim kapasitesine sahip olan Türkiye’de enerjinin piyasalaşma oranının kurulu güce göre yüzde 30-35 seviyelerinde kalması neden olurken, bu durum YEKDEM ile sağlanan desteklerin şirketleri tatmin etmemesi.
Yerlisi yabancısı kaçıyor!
TEİAŞ verilerine göre Türkiye’nin bu yılın Mayıs ayında toplam kurulu kapasitesinin 100 bin 666 MW olduğunu ifade eden Özkök, “2022’ye toplam 99.819 MW ile girmiştik. Yüzde 0,85’lik bir artış var. Yürürlükteki önlisans adedi yatırımcı davranışını bize gösterir. EPDK raporlarına baktığımızda ocak ayında 1, şubat ayında 3, mart ayında ise 2 başvuru olmuş” sözleri ilginin düzeyini gösterirken, yürürlükteki ön lisans adedi yıl başından bu yana 231’den ancak 227’ye kadar gerilemiş durumda. Ön lisans potansiyeli için yapılan ihalelere tabancı ilgisi ortadan kalkarken, yerli sermaye de bu sürece katılmaktan imtina etmeye başladı.
YEK Destekleme Mekanizması
Enerji şirketlerine destekler her türden üretim biçimi için geçerliyken ‘temiz enerji’ iddiasının arkasına sığınılarak sermaye kesimleri için destek genişletilmektedir. 5346 sayılı ‘Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanılmasına İlişkin Kanun’ (YEK Kanunu) çerçevesinde rüzgâr, güneş, jeotermal, biyokütle, dalga, akıntı, gel-git ile kanal veya nehir veya rezervuar alanı on beş kilometrekarenin altında olan hidroelektrik santralleri (HES) YEKDEM’den 10 yıl süre ile faydalanmaktadır.
Milyarlar ödeniyor
YEKDEM kapsamında enerji alınan şirketlere dolar bazlı garantiler verilmesi nedeniyle ortalama fiyatı Nisan’da yüzde 45,5 arttı. Nisan ayında ortalama YEKDEM fiyatı megavat saat başına 1.337,46 TL olurken, YEKDEM ek maliyeti eksi 243,14 TL/MWh oldu. 2022 yılının Nisan ayında YEKDEM üretimi bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 12 artarken, YEKDEM ödeme tutarı yaklaşık yüzde 52 arttı. Nisan ayında YEKDEM kapsamında toplam 9 milyon 353 bin 925 MWh elektrik üretildi ve toplam 12 milyar 510 milyon 524 bin lira YEKDEM ödemesi yapıldı.
Her şey şirket çıkarı için
Elektriğe uygulanan dolar bazında alım garantisi ile düzenlenen destek mekanizmaları sonucunda yüksek faturalarla karşılaşmaktayız. Hükümetin döviz kurlarında yaşanan aşırı yükselmeler garanti verilen şirketleri ilgilendirmezken, döviz cinsinden TL’ye dönülmüş olması ise yeni yatırımları ortadan kaldırdı. Dağıtım şirketine ‘dağıtım bedeli’ ve ‘kayıp kaçak bedelleri’nin faturalara eklenmesini sağlayan iktidar büyük bir halk soygununu yarattı.
Temiz yalanı!
Kapitalizmin organize ettiği ‘temiz’ enerji denilen ve içlerinde öne çıkan rüzgar ve güneş enerjileri kapitalizmin elinde asla temiz olamaz. Kapitalizm enerji arzını kendi ellerinde tutmaktan asla vazgeçmez. Bu nedenle, lokal çözümler yerine devasa büyüklükte santraller inşa eder. Petrol gibi, gelecekte su gibi, enerjiyi de nakil hatları ile dolaştırır. Bir meta olarak pazara sunar ve sermaye birikim sürecine bağlar. JES’ler ve atık yakma tesislerini de ‘yenilenebilir’ enerji kaynağı olarak gösterilmesi bile tek başına bu büyük yalanı açığa çıkarmaya yetiyor.