Yazar Yavuz Ekinci hakkında ‘Rüyası Bölünenler’ romanı nedeniyle ‘örgüt propagandası yapmak’ iddiasıyla açılan dava mütalaanın hazırlanması için ertelendi
Yazar Yavuz Ekinci hakkında 2014 yılında yayımlanan “Rüyası Bölünenler” isimli romanında geçen ifadeler nedeniyle “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada Ekinci ve avukatları hazır bulundu.
Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada ilk olarak söz alan Ekinci, suçlamayı kabul etmediğini belirterek, “Yazmış olduğum bir roman, kurmaca bir metin sebebiyle bu şekilde suçlanmaktan dolayı da bir yazar olarak hukuk devleti adına son derece üzüntü duyuyorum” dedi.
‘Ülkemin hikayesidir’
Ekinci, savunmasına şöyle devam etti: “Rüyası Bölünenler, benim evimin ve evimdeki insanların geniş anlamıyla, köyümün, memleketimin, ülkemin hikayesidir. Rüyası Bölünenler, bitmeyen bir bekleyişin hikâyesidir. İster buna Cumartesi Anneleri, ister başka bir şey. Rüyası Bölünenler, öyle veya böyle bu coğrafyanın hikayesidir.”
‘Roman kahramanlarını hapse mi atacak?’
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yapılan bir şikayet sonrasında 7’nci Sulh Ceza Hakimliği tarafından 2014 yılında kitabının toplatıldığını ve yasaklama kararının getirildiğini hatırlatan Ekinci, “Mahkeme, Rüyası Bölünenler’e toplatma kararı çıkararak, roman kahramanlarını tutuklayıp onları hapse mi atacak? Roman bir kurgudur. Kurguladığım evrenin mahkemeye gerçek gelmesi benim edebiyatımın gücünü, mahkemenin de edebiyata yaklaşımını gösterir. Kurgulanmış bir yapıtın evrenine açılan dava soyuttur. Onu bugünün mahkemelerinde yargılayıp yasaklayıp toplatmak ise politiktir. Karakterler ve onların sözleri üzerinden sanatçıyı yargılamak ise sanata hakarettir” ifadelerini kullandı.
‘İfade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmeli’
Ekinci, kitap içerisindeki tüm olay ve şahısların kendisinin hayal ürünü olduğunun altını çizerek, “Mahkemenin 10 yıl önce yayımlanan Rüyası Bölünenler romanımı düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesini ve beraatıma karar verilmesini talep ediyorum” dedi.
‘Ceza hukukuna konu edilmesi kabul edilemez’
Ekinci’nin avukatı Can Ekinci, “Kitap 2014 yılında yayımlanmıştır ancak iddianamede suç tarihi CİMER’e yapılan ihbar tarihi (8 Şubat 2023) olarak belirlenmiştir. Hukuki olarak ihbar tarihi suç tarihi olarak kabul edilemez. Suç tarihi kitabın ilk yayımlandığı tarih olan 2014’tür. Basılı romanlar da Basın Kanunu’na tabiidir. Kitabın yayımlandığı ilk tarihten bu yana 10 sene geçtiği için Basın Kanunu uyarınca zaman aşımı söz konusudur. Bu nedenle mahkemeden ilk olarak davanın düşürülmesini talep ediyoruz” diye belirtti.
Romanın kurmaca bir metin olduğu vurgulayan avukat Ekinci, “Kurmaca metinde geçen kahramanlar hayal ürünüdür. Edebi ve kurmaca bir metinin ceza hukukuna konu edilmesi kabul edilemez. Kitap ifade ve basın özgürlüğü çerçevesinde yazılmıştır. ‘Örgüt propagandası’ suçunun unsurları oluşmamıştır” diyerek müvekkilinin beraatını talep etti.
Mütaala ve basım tarihi için ertelendi
Mahkeme, Ekinci’nin Rüyası Bölünenler kitabının hangi tarihte basılıp yayımlandığının araştırılması için emniyete yazı yazılmasına ve dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesine karar vererek, duruşmayı 9 Aralık tarihine erteledi.
Kaynak: MA