Bugünlerde, yoğun uluslararası gündemden arta kalan minicik ortamlarda Selahattin Demirtaş’ın Yiğit Bener ile ortaklaşa yazdığı “Arafta Düet” isimli romanı konuşulmaya başlandı. Selahattin Demirtaş, bir dönem cumhurbaşkanlığına aday olmuş bir siyasetçi olarak ülkemizde (ve dahası dünyada) çok tanınan biri; ancak romanı birlikte yazdığı Yiğit Bener’i yeterince tanıyan çok kişi var mı, bilemiyorum. Oysa Yiğit Bener, yazar, çevirmen ve eleştirmen olarak çoktan hak edilmiş çok büyük bir üne sahiptir.
İsterseniz, Yiğit Bener’in yaşam öyküsüne birlikte daha yakından bakalım:
Yiğit Bener, 1958 yılında Brüksel‘de doğdu. Babası yazar Erhan Bener, annesi Neşecan Bener’dir. Yazar Vüs’at O. Bener‘in, yazar Bilge Bölükbaşı’nın, gazeteci ve ressam Fikret Otyam‘ın, besteci ve orkestra şefi Nedim Otyam’ın, şair Nusret Otyam’ın yeğeni olan Yiğit Bener, entelektüel bir aile ortamında büyüdü. Ailesi o altı aylıkken Türkiye’ye döndü, çocukluğunda ailesi sürekli Türkiye ve Fransa arasında gidip geldiği için ilk ve ortaöğrenimini Paris ve Ankara‘da tamamladı.
1973 yılında aile Türkiye’ye döndü ve Tevfik Fikret Lisesi’nden mezun oldu. Lise son sınıftan itibaren entelektüel merakını Maksizme yönlendirdi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi‘nde tıp öğrenimi gördü. Son sınıf öğrencisi iken Lozan Üniversitesi Acil Cerrah bölümünde staj yaptı. Staj için yurtdışında bulunduğu sırada Türkiye’de 12 Eylül 1980 darbesinin gerçekleşince hakkındaki tutuklama kararı ve davalar olması nedeniyle tıp eğitimini yarıda bıraktı ve on yıl Brüksel ve Paris‘te mülteci olarak yaşadı.
Çocuk bakıcılığı, dergi yöneticiliği, göçmen sorunları danışmanlığı, çevirmenlik gibi işlerde çalıştı. Eğitimine yarıda bırakarak yurtdışında yaşamak zorunda kaldığı bu süreç, babası Erhan Bener’in Sürgünde adlı öyküsüne (Denizaşırı Öyküler) ilham kaynağı oldu. Yiğit Bener’in ilk edebiyat uğraşısı ise babasının 1982 tarihli Böcek adlı romanını Fransızcaya çevirmek oldu.
Simultane çevirmeni
Yiğit Bener, 1990 yılında Türkiye’ye döndü, İstanbul‘a yerleşti. Konferans tercümanlığı yaptı. 1992’den itibaren Türkiye’den üst düzey devlet adamlarına yurt dışı gezilerinde ve yurt içindeki kabullerinde tercümanlık hizmeti verdi. 1991-2000 arasında Fransa Büyükelçisinin, İstanbul’daki Fransa Başkonsolosunun ve Türkiye’yi ziyaret eden Fransız devlet adamlarının resmi tercümanlığını yaptı. Türkiye Konferans Tercümanları Derneği (TKTD) ve Uluslararası Konferans Tercümanları Derneği (AIIC) adlı meslek örgütlerinde yöneticilik yaptı. Yıldız Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesi‘nde konferans tercümanlığı üzerine dersler verdi.
Edebiyat dünyasında hem yazar, hem de çevirmen olarak yer aldı. Laclavetine, Michaux, Koltès ve Mandel kitaplarını Türkçeye çevirdi. Louis Ferdinand Céline‘in Gecenin Sonuna Yolculuk adlı romanının çevirisiyle 2002 Dünya Çeviri Ödülünü aldı. Bu romanın sonunda yer alan son söz bölümü ile edebiyat dünyasında ün kazandı. Çevirisi, 2010 yılında Lale Özcan tarafından hazırlanmış bir doktora tezine konu oldu.
1991’de Çağdaş Türk Dili dergisinde ilk öyküsü Yabancı, 2001’de ise ilk romanı Eksik Taşlar yayımlandı. Üçüncü romanı Heyulanın Dönüşü ile 2012 Orhan Kemal Roman Ödülü‘nü kazandı. Otobiyografik nitelikli Maatbaacılık Oyuncağı adlı çocuk romanını 2015’te yayımladı. Öteki Düşler öykü kitabı ile 2018 Yunus Nadi Ödülünü kazandı.
Sanal edebiyat dergisi İktidarsız’ın kurucularından ve yazarlarındandır. Bu dergideki yazılarından yaptığı bir derlemeyi Kusursuz Gezinti adıyla 2014’te yayımlamıştır. Artı Gerçek adlı elektronik gazetede 2019-2021 yılları arasında yayınlanan kültür sanat konulu köşe yazılarını Gerçeğin Artısı adlı derlemede 2022’de yayımlamıştır. Pandemi döneminde Artı TV için “Yiğit Bener’le 5 Dakika Ara” başlığıyla 30 adet kısa belgesel hazırlamıştır.
Öteki Kabuslar adlı öykü kitabı, 2010 yılında Autres cauchemars adıyla, Heyulanın Dönüşü romanı ise 2015 yılında Le Revenant adıyla Célin Vuraler tarafından Fransızcaya çevrildi ve Actes sud yayınevi tarafından yayımlandı. Enis Batur‘la ortak deneme kitapları Simültane Cinnet 2017 yılında “Délires Simultanés” adıyla yazar tarafından Fransızcaya çevrildi ve MEET yayınları tarafından yayımlandı. Bazı öyküleri İtalyancaya ve Yunancaya çevrildi. Yani Yiğit Yener için “Arafta Düet” çift imzalı ilk kitap değil!