Tuşba ilçesindeki Eski Marangozlar Sitesi’nde Fikret Özkaçmaz, yaklaşık 30 yıldır ‘yayık’lara emek ve göz nuru harcıyor
Nesillerin ayakta kalmasında önemli bir yeri vardır yayıkla elde edilen ürünlerin. Deriden veya ahşaptan yapılmış “yayık”lardan süzülen ürünler lezzetinin yanısıra bereketiyle yaz-kış kuşakların aşı, işi olmuştur. Covid-19 salgını, yağ, peynir, yoğurt gibi sofraların değişmezlerinin doğal üretiminin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha insanlığa hatırlattı. Van’ın Tuşba ilçesindeki Eski Marangozlar Sitesi’nde Fikret Özkaçmaz, yaklaşık 30 yıldır “yayık”lara emek ve göz nuru harcıyor. Yayıkçılık da birçok şeyin kıvamını, aromasını, rengini, damak tadını, organik lezzetini kaçıran teknolojiye yenik düşmek üzere. MA’dan Barış Dönmez’in haberine göre kentte tereyağı, ayran ve şalgam yapımında kullanılan yayıkları imal eden bir tek Fikret Özkaçmaz kaldı. Fikret Özkaçmaz zahmetli bir el işçiliğinin sonucu ıhlamurdan, salkım söğüttten ürettiği yayıkları hem kent genelinde hem de çevre il ve ilçelere satıyor. Özkaçmaz, ilk olarak esneklik için ıslatılan ağaçları kalas haline getirerek, yaprak yaprak biçiyor. Ağaçları daha sonra meyilli hale getiriyor.
Yağ randımanı yüksek
Özkaçmaz zahmetli süreci anlatıyor: “Ağaçları bir çember etrafında sıralayarak, yuvarlak bir daire haline getiriyoruz. En son çeperle bağlayarak yayık haline getirdikten sonra demir kalıplara vura vura sıkıştırıyoruz. 15-20 gün güneşte bekletiyoruz. Kuruma gerçekleştikten sonra içine kepek atarak, yakıyoruz. Kapak hazırlıyoruz. Yüksek yaylalarda elektrik olmadığı için bu yayıklara ihtiyaç var. Elektrikli olanlar dahi bu yayıklar kadar randımanlı yağ çıkarmıyor. Yayıklar hem daha randımanlı hem de daha doğaldır. Büyük ebatta yapılan yayıklar genelde tereyağı için yaylalarda kullanılıyor. Küçük yayıklar ise süs amaçlı çay bahçelerinde ve kafeteryalarda ayran ve şalgam satmak için kullanılır.” Bırakması halinde mesleğin kaybolacağına dikkat çeken Özkaçmaz, zanaati yeni nesillere aktarmak istediğini söylüyor: “Benden sonra bu mesleği sürdürecek birilerin olmasını istiyorum.”
VAN