Kanarya Mahallesi’ndeki istismara başta kadınlar olmak üzere birçok kesimin tepkisi devam ediyor. Daha önce kapılarını bile kilitlemediklerini anlatan mahalledeki kadınlar, ‘Başkaldırıp mücadele edeceğiz. Başka çaresi yok’ dedi
İstanbul’un Küçükçekmece ilçesine bağlı Kanarya Mahallesi’nde 23 Nisan günü 5 yaşındaki bir kız çocuğunun cinsel istismara maruz kalması büyük tepkileri beraberinde getirirken, mahallelerin ve kamuoyunun baskısı sonucu fail yakalandı. İlerleyen saatlerde ise gözaltına alınan faillerin sayısı 9’a yükseldi. Mahallede görüştüğümüz kadınlar, 3 gündür yaşadıklarını anlattı. Olay günü yaşananları mahallelilerden öğrenen Fatma Ece, “Söz konusu çocuk olunca ailenin yaşadığı sokağa gittim. Orada 7-8 polis vardı. Biri bakkalın kamerasına bakmaya gitti. 2 çocuktan failin eşgalini alıyorlardı. Komşular dahi gidip aileye bakmamıştı. Sadece çocuğun amcasının eşi vardı orada. Ertesi gün kadınlar olarak bir araya geldik. Eğer bunu kabul edersek o zaman biz her şeyi kabul ederiz. Gerekirse İstanbul’u yürüyerek dolaşır, ayağa kaldırırız. 3 gündür mahallede yürüyüş yapıyoruz. Bütün dünya duysun bizi” diye konuştu.
‘Ayıptır, büyütmeyin dediler’
Tepki amaçlı 10 kadınla mahallede yürüyüşe başladıklarını ifade eden Fatma Ece, “Aşağı gidene kadar 15 kadın olduk. Yürüyüş devam ettikçe kalabalıklaştık. Karakolun önüne gittik. Polis bize bakıp gülüyor. Sanki bizimle alay ediyorlardı. Bize, ‘Bizim de canımız acıyor çünkü bizim de çocuklarımız var’ diyorlardı. Madem sizin de içiniz acıyor, nasıl sadece 10 polis olay yerine geliyorsunuz. İncelemede bulunuyorsunuz. Yürüyüş sırasında önümüzden geçen insanlar dahi bizimle dalga geçiyordu. Dün yaptığımız yürüyüş sırasında o kıyamette bazı insanlar bize ‘Zaten Kanarya Mahallesi yürüyüş yapmak için bir bahane arıyor’ diyordu. Demek ki bizi küçümsüyorlar. Kimsenin bizi küçümsemesine izin vermeyeceğiz. Gerekirse daha beterini yapacağız. Burada böyle bir şey bir daha yaşanırsa kıyameti koparacağız. İnsanlar diyor ‘kız çocuğudur ayıptır, büyütmeyin.’ İnsanlar böyle bir şeye tahammül edebiliyorsa başını kumun içine gömsün ve hiç çıkarmasın. Burada bizim utanacağımız bir şey yok. Çocuklar annelerinin elini bırakmıyor artık” ifadelerini kullandı.
‘Dışarı çıkmaya korkuyoruz’
Çocuğunu kapının önüne çıkarmaya korktuğunu dile getiren Zekiya Özdemir, tüm mahallelinin psikolojisinin bozulduğunu söyledi. Çocuğunun tek başına lavaboya dahi gidemediğini dile getiren Özdemir, “Oğlum evde dahi ‘anne ben nasıl lavaboya gideceğim’ diyor. Dışarı çıkarmaya korkuyoruz artık. Oyun oynamaya çıktıklarında onlarla birlikte çıkıyoruz. Biz bu tür olayların yaşanmasını istemiyoruz. Bu kişinin bulunup cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.
Polis: Ne olmuş sanki?
Mahalledeki yürüyüşe öncülük eden 70 yaşlarındaki Fecriya Kaplan, yaşananları şöyle anlattı: “20 yıldır burada yaşıyorum. Bir şey görmedim. Ama bu gün Kanarya’da kadınların sayesinde dünya yankılandı. Ne hakları vardı bunu bize yaşattılar? Ne hakları var bu çocuklara bunları yapıyorlar. Küçücük çocukların ne günahı var? Biz evimizden çıkmaya korkuyoruz. İçeriye giriyoruz kapımızın kilidini 3-4 kez kilitliyoruz. Kapımız çaldığında 10 kez ‘kim o’ diye bağırıyoruz. Korkuyoruz artık. Biz karakolun önüne gittik yaşadıklarımızı anlatıyoruz. ‘Bunlar neden yaşanıyor’ diye sorduk. Polis, ‘Hiçbir şey yok. Ne olmuş sanki. Ne var hiçbir şey’ diye cevap verdi. Kürtlerin çocuğuna ne olursa olsun umurlarında değil. Sokak sokak gezip başıboş serseri insanları aramaları gerekiyor. Diyorlar, Kürtlerin çocukları böyle sokaklarda. Kürtler ne yapmış? Kürtler onurlu ve mücadelecidir. Namussuz olanlar bize bunları yaşatanlardır. Önceki gün yürüyüş sırasında bize gaz bombası attılar. Hala nefes alamıyorum. Tabii ki tepki göstereceğiz. Dünyayı ayağa kaldıracağız. Bizden ne istiyorlar?”
‘Başkaldırmalıyız’
Mahallede yoğunlukla Kürtler yaşadığı için uyuşturucu ve tacize göz yumulduğunu belirten Türkan Batı da, tepkisini şöyle dile getirdi: “Taciz, tecavüz yaşanıyor ‘olsun’ diyorlar. Yeter ki buralarda siyasi eylemler yapmasınlar, Kürtlerin başına ne gelirse gelsin. Kanarya’da bu yüzden bunlar yaşanıyor. Yoksa hangi vicdan, ahlak 5 yaşındaki çocuğa tecavüz eder. Bütün bunlar devletin politikaları sonucu yaşanıyor. O erkek kendi başına gelip o çocuğa bunları yaşatmadı. Gayet devletin Kürtler üzerindeki politikaları sonucu bunlar yaşanıyor. Biz 3 gündür mahalleli olarak ayaktayız. Ama polis bize hiçbir şey söylemiyor. 3 gündür sürekli yürüyüş gerçekleştiriyoruz. Her yere gittik. Kürt olduğumuz için göz yumuluyor. Sizler de görüyorsunuz, cezaevlerinde bu kadar açlık grevleri var. Anneler sokaklarda, kimse sesimizi duymuyor. Bu gün bu çocuğun başına bunlar geldi. Yarın başka bir çocuk aynısını yaşar. Artık tacize, tecavüze karşı başkaldırmalıyız.”
‘Kadınlar direnecek?
Olayla ilgili getirilen yayın yasağına da tepki gösteren Türkan Batı, “Dün bir gazeteciye tepki gösterdim. ‘Eğer yayınlamayacaksanız çekmeyin’ dedim. Benimle röportaj yapmışsın ama yayınlamadıktan sonra ben neden konuşayım ki boşuna. 2 gündür televizyonları izliyorum hiçbiri yayınlamıyor. Fox güya demokrat bir kanal. Hayır, hiçbir Türk kanalı demokrat değil. Hepsi Erdoğan’ın kontrolüne geçmiş. Yalnızca sosyal medyada sesimizi duyurabiliyoruz. Artık yeter, Kürt çocukları öldürülüyor, tecavüze uğruyor. Mahallenin psikolojisi allak bullak olmuş. Kadınlar evde oturmaktan bile korkuyor. Bu mahallede hiç böyle bir şey yaşanmadı. Önceleri kapımızı açık bırakabilirdik. Ama şimdi evde bile üzerimize kilitliyoruz. Bu sapıkları içimizden atalım artık. Devlet bizim için bir şey yapmıyor. Biz kendimize yapmazsak, kimse yapmaz. Erkekleri de geçtik. Kadınlar başkaldırıp direnecek, mücadele edecek. Ben Kürt kadını olarak ne erkek zulmünü, ne devlet zulmünü kabul etmiyorum” diye konuştu.
Bursa Kadın Platformu: Caydırıcı önlemler alınmalı
Bursa Kadın Platformu, 5 yaşındaki çocuğun istismara maruz bırakılmasını protesto etmek için Bursa merkezdeki heykelde bir araya geldi. Çocukların da olduğu açıklamada, “Yaşanan olaylar ne kadar acıysa, bu olayların faillerinin bir bölümünün neredeyse ceza almadan yeniden topluma karışması bizler için o derece sarsıcı. Artık insanların canına tak etti. Yılda ortalama 8 bin çocuk istismara uğruyor. Hepimiz biliyoruz ki bu konuda herkes sorumlu ancak iktidarın sorumluluğu çok daha fazla. Caydırıcı yasaların bir an evvel çıkmasını ve önlemlerin alınmasını istiyoruz” denildi.
Ankara Kadın Platformu: Aklamanıza izin vermeyeceğiz
Ankara Kadın Platformu, Kanarya’daki istismara dair eylem gerçekleştirdi. Eyleme çok sayıda kadının yanı sıra HDP Milletvekili Züleyha Gülüm de katıldı. “Çocuk İstismarına Ses Çıkar” pankartıyla bir araya gelen yüzlerce kadın, “Ensar rejimini yıkacağız” ve “ Ben susmayacağım sen utanacaksın” dövizleri taşıdı. Açıklamada, “9 yaşında çocuk evlenebilir diyen Diyanet, Ensarcıları koruyan devlet, çocukların evlilik yaşını tartışan hükümet ve erkek adalet olayların asıl sorumlusudur. İstismarcıları aklama derdine düşenlerin karşısında biz kadınlar varız“ denildi. Eylem, alkış ve zılgıtlarla son buldu.
Urfa Barosu: Herkes işbirliği yapmalı
Urfa Barosu Kanarya Mahallesi’nde 5 yaşındaki çocuğun cinsel istismara maruz bırakılmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “Çocukların hayatlarına kasteden zihniyeti lanetliyor; tüm devlet organlarını, meslektaşlarımızı, STK’leri ilgili kurum ve kuruluşları ve tüm aileleri bu gibi acı ve ülkemizin hukuki, ahlaki ve toplumsal düzenine kasteden olaylara karşı işbirliğine davet ediyoruz” denildi.
Safiye Alağaş/İstanbul-Jinnews