Enflasyon rakamlarını etkileyen gıda fiyatlarındaki artışı değerlendiren Abdullah Aysu, “Yaşanan gıda krizinin artık genel geçer bir kriz olmaktan çıktı” dedi. Prof. Dr. Ahmet Şahinöz ise, krizi seçimlerden dolayı ertelediğini söyledi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yüzde 20.35 olarak açıkladığı yıllık enflasyon oranında belirleyici olan gıda fiyatlarındaki artışı değerlendiren uzmanlar, tarımın bitme noktasına geldiğine dikkat çekti. Ocak’ta aylık yüzde 1.06, yıllık yüzde 20.35 seviyesinde gerçekleşen enflasyon rakamlarını yükselten 150 kalemin büyük bir bölümü gıdı ürünlerinden oluşuyor. Ocak ayında yüzde 6.5 artan gıda enflasyonu, yıllık yüzde 31 oranında kaydedildi. Böylece yıllık en fazla artış yüzde 30.97’yle gıda da yaşandı.
‘Geçici bir kriz değil’
Verileri Mezopotamya Ajansı’ndan Selman Güzelyüz’e değerlendiren Çiftçi-Sen Genel Başkanı Abdullah Aysu, bu durumu gıda krizi olarak tanımladı. Yaşanan gıda krizinin artık genel geçer bir kriz olmaktan çıktığını ifade eden Aysu, şöyle devam etti: “Gıda krizini oluşturan bugüne kadar yapılan siyaset ve yürütülen politikaların sonucudur. Şuan da piyasayı düzenleyecek bir kurum ve kuruluş yok. Piyasa şuanda serbest piyasa tanrılarının elinde. Yani şirketlerin elinde. Dolayısıyla hükümetin müdahalesinin olması mümkün değil. Yukarıdan ceza keserim demekle olmaz. Alternatif bir yol bulunmadığı sürece, çıkmaz sokaktan çıkan sokağa varmak mümkün değildir. Gıda krizi devam edecek” dedi.
‘Polisiye tedbirlerle baş edilecek bir konu değil’
Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Şahinöz ise, Türkiye’nin temel makroekonomik sıkıntısının enflasyon olduğunu ve enflasyonun polisiye tedbirlerle baş edilecek bir konu olmadığı vurguladı. Şahinöz, “Sıkıntı tarımda, arzda. Peki diğer alanlarda enflasyonun sıkıntısı nerede. Bir kere faizler çok yüksek. İkincisi döviz kurlarındaki artış. Dolayısıyla burada bir çıkmaz sokak var. Yani kısır döngü devam ediyor. Enflasyonla mücadele programı çökmüştür. Merkez Bankası’nın 2018 yılı hedefi yüzde 5 oranındaydı ama gelinen süreçte enflasyon yüzde 21. Bu durum Merkez Bankası’nın güvenirliğini kaybettiğini gösteriyor. Çıkıp bunu insanlara açıklaması lazım.
‘Hükümet krizi erteliyor’
Ekonomik krizin daha derine doğru gittiğine vurgu yapan Şahinöz, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’de ekonomik büyümenin temel taşı iç taleptir. Ama insanlar zorunlu iç tüketimlerini bile kredi kartları ile yapıyor. Şimdi bu kredi kartları da borç krizini tetikliyor. Yine zorunlu tüketim malları olmayan ürün talebinde artış olmadığı için de büyüme sağlanamıyor. Büyüme olmayınca işsizlik oluyor. İşsizlik en büyük makroekonomik dengesizliktir. Yani ekonomik büyüme olmayınca işsizlik artıyor. Bugünün koşullarında da ekonomiyi büyütmenin koşulu olmadığına göre, hükümet buna karşı ne yapıyor, işte sürekli olarak yerel seçimler nedeniyle krizi erteliyor. Bana göre, ekonomide esas gümbürtü önümüzdeki Nisan ayından sonra kopacak. Çünkü sorunlar ha bire borçlarla erteleniyor. Sadece kişilerin değil, firmaların da borç altında kalkabilecek durumları yok.”