Olağanüstü Hal’i(OHAL) kalıcılaştıran yasa Meclis’ten geçti, ancak tartışmalar devam ediyor. Konuyu değerlendiren Av. Several Ballıkaya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Anayasa ile güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerin ihlal edileceğini söyledi. Meclis’te son kabul edilen kanunda yer alan düzenlemelerin insan hak ve özgürlükleri açısından önemli hükümler içerdiğini ifade eden Ballıkaya, özgürlük, güvenlik, yaşam, seyahat ve çalışma hakkı gibi hakların düzenleme ile büyük oranda yargı denetimi dışında idari mercilerinin denetimi altına alındığına dikkat çekti. Valilere tanınan sınırsız yetkiye dikkat çeken Ballıkaya, şöyle devam etti: “Bu bir idari mercie verilen en önemli yetkilerden bir tanesi. 2015 yılında İlİdare Kurulu’na bir düzenleme eklenmiş ve valilere bu konuda karar alma yetkisi verilmişti. Bunun sonucunda da valilerin yetkilerini o kentteki tüm hayatı durduracak şekilde kullandığını gördük. Bu durum yıllar süren sokağa çıkma yasaklarına neden oldu. Şimdi bu bütün ülkeye yayılan bir düzenleme.”
‘Kavramlar muğlak’
En çok hak ihlalinin toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde yaşanabileceğini mevcut uygulamalardan hatırlatan Ballıkaya, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Düzenlemede gece ve belli bir saate kadar sınırlama hakkı veriliyor ama onun da ötesinde toplumun huzur ve sükûnetini katlanmaz derecede zorlaştırmak gibi bir kavram adı altında yürüyüşün engellenmesiyle ilgili mülki amire yetkinin arttırıldığını, valilik dışında kaymakamların da bu yetkisinin olduğunu görüyoruz. Bunu muğlak kavramlar üzerinden ‘katlanılmaz hale gelmek’ nedir bilemiyoruz. Bunun ucunun nereye varacağını kestirmek zor.” Düzenlemede yer alan gözaltı süresine dair belirlemeye ilişkinde konuşan Ballıkaya, gözaltına alınan kişilerin emniyette tutulma süreci ve koşullarının AİHM nezdinde de en çok ihlalin olduğu alanlardan bir tanesi olduğunu hatırlattı. “İşkence iddiaları zaten şu dönem had safhada” diyen Ballıkaya, bunun artmasına neden olabilecek bir hüküm getirilmiş olduğunu söyledi.
Tutukluluğu itiraz uzatıldı
Tutukluluk sürecine yapılan itiraz süresinin uzatılmasını da değerlendiren Ballıkaya, “3 günlük karara bağlama zorunluluğu kaldırıldı. 30’ar günlük süre ile yeni düzenleme getirildi. Bu önemli bir kısıtlama. Bir an önce tutukluluk hakkında karar verilmesini istemek hakkı AİHS 6. maddesinin önemli bir düzenlemesi, temel haklardan sayılıyor. Bu düzenleme de ihlal edildi. Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz günlerde tutukluluğa itiraz incelemesi sırasında ‘kişinin ve müdavini dinlenmesi gerekir’ şeklinde bir karar vermişti. Şimdi Anayasa Mahkemesi’nin bu kararına rağmen şöyle bir düzenleme yapılmış oldu. Daha geriye götürülmüş bir madde oldu.” Meslekten ihraçlarla ilgili bölümün de üzerinde durulması gerektiğini ifade eden Ballıkaya, OHAL sürecinde ihraç edilenlerin OHAL İnceleme Komisyonu’na başvurduğunu hatırlatarak, “Bu süre zarfında bu kişiler kamu görevlerine atandıktan sonra açıkta kaldıkları maaş ve hakları alacaklar ama ayrıca bir tazminat talebinde bulunamayacaklar. Önemli bir kısıtlama, çünkü çok büyük hak ihlallerine neden olacağı da açık” diye konuştu.
‘Bu düzenlemeye karşı çıkılmalı’
Avukat Ballıkaya yeni dönemde hukuk kurumlarına düşen sorumluluklara ilişkin de konuştu. Hukuk kurumlarına büyük görevler düştüğünü belirten Ballıkaya, “Başta barolar olmak üzere tüm hukuk kurumlarına bu yasanın içeriğini anlatmak konusunda çok önemli görev düşüyor.İktidar dışındakitüm muhalefet güçlerinin bu temel hakları bu derece ortadan kaldıran düzenlemeye karşı çıkması gerekir. Ortak mücadele mutlaka örgütlenmeli.
İSTANBUL