Sivas, Erzincan, Dersim ve Malatya’nın ilçelerini kapsayan bölgelerde yapılan madencilik faaliyetlerine ilişkin konuşan Divriği Yaşam ve Doğa Platformu’ndan Aydın, ‘Altyapı çalışması yapılmadan doğaya zararı araştırılmadan yapılıyor’ dedi
Sivas, Erzincan, Dersim ve Malatya’nın ilçelerini kapsayan geniş bir bölgede bir süredir madencilik faaliyeti yapılıyor. Divriği Yaşam ve Doğa Platformu’ndan Ali Aydın, devletin bu bölgede yaptığı aramaların, özelleştirmelerle beraber özel maden şirketlerine geçtiğini vurgulayarak, “Türkiye’nin yer altı kaynakları araştırılıyor diye Divriği’nin yüzde 90’ı ruhsatlandırıldı. Erzincan’da ÇED raporu beklenmeden 1 yıldır sondajla arama yapılıyor. Bakır-krom madeni aranan yerlerde de kapasite artırımı yapılıyor. Bu aramalar altyapı çalışması yapılmadan doğaya zararı araştırılmadan yapılıyor” diye konuştu.
Temiz su kaynakları tahrip edildi
Gazeteduvar’dan Burcu Özkaya Günaydın’ın haberine göre, Divriği’nin Türkiye’nin demir ihtiyacının yüzde 63’ünü karşıladığını söyleyen Aydın, Divriği Ulu Cami ve Hüseyin Gazi Türbesi yakınına da taş ocağı açılacağını belirtti. Bölgede çıkarılan krom madeninin atıklarının Çaltı Suyu’na akıtılmasından dolayı temiz su kaynaklarının tahrip edildiğini ifade eden Aydın, “Çaltı Çayı’ndaki alabalıklar öldü. Bir bütün olarak yaban hayatı yok oluyor. Yöre halkı hayvancılık, tarım arıcılıkla uğraşıyor. Madenle birlikte bunların hepsi bitiriliyor ve bölgede yaşayan insanlar madende çalışmaya zorlanıyor. Divriği’de Arapkir, Pülümür’e kadar uzanan hatta yaşam komple bitirilmek isteniyor” dedi.
Divriği’nin doğasına sahip çıkacağız
ÇED raporunda adı geçmeyen Divriği’ye bağlı Oyuktepe, Akpelit, Duruköy köylerinde madencilik faaliyetine başlamayı düşünüldüğünü söyleyen Aydın, “Maden 5 köyden başlayacak. Var olan alanlarda da kapasite artırımı yapılacak. Demir-kırma yapılacak denilip, altın arama yapılacak. Altın araması yapılacağı ÇED raporunun altına sıkıştırılmış. Eskiden ÇED raporları 5-10 sayfaydı. Şimdi 100-150 sayfa yapılıyor. Hepsi okunmasın diye yaptıkları bir yöntem bu” diye konuştu. Sosyal medyada Divriğili iş insanlarına çağrı yaptıklarını söyleyen Ali Aydın, Divriği’nin madenlere mahkûm olmadığını, başka bir Divriği’nin var olabileceğini düşündükleri için Divriği Yaşam ve Doğa Platformu’nu kurduklarını belirtti. 20 Ekim’de sosyal medyada başlattıkları kampanya ile seslerini duyurmaya çalıştıklarını aktaran Aydın, “Platform olarak köyleri tek tek dolaşıp halkı madene karşı örgütleme hedefini önümüze koyduk. Hep beraber Divriği’nin doğasına, kültürüne sahip çıkacağız” dedi.
EKOLOJİ SERVİSİ