Bölgede süren yayla ve mera yasaklarından kaynaklı hayvancılığın bittiği Çukurca’nın Narlı köyünde halk toprağa sarıldı. Narıyla ünlü köyün kadınları, yol kenarlarında kurdukları tezgahlarda narın yanı sıra yetiştirdikleri sebze ve meyveyi satarak göçertilmeye direniyor.
Hakkari’nin Çukurca ilçesine Bağlı Narlı (Biyadir) köyünde süren yayla ve mera yasaklarından kaynaklı hayvancılık bitti. Geçim sıkıntısı ve işsizlik sorunu yaşayan köylülerden bir kısmı göç ederken, yaşam alanlarını terk etmeyenler ise toprağa sarıldı. Narıyla ünlü köyün kadınları, yetiştirdikleri sebze ve meyveyi yol kenarında kurdukları tezgahlarda satarak geçimlerini sağlıyor.
‘Köy yaşanmaz hale getiriliyor’
Yasaklardan sonra tek çarelerinin köyde yetişen meyve ve sebzeleri satmak olduğunu belirten Zinet Korkmaz, devletin geçimlerini sağlaması için hiçbir imkan bırakılmadığını söyledi. Nar dışında köyde yetişen üzüm, incir gibi meyve ve sebzeleri satarak köyde yaşamaya devam ettiklerini dile getiren Korkmaz, “Bu dağların arasında yapacak başka bir işimiz yok. Her tarafa asker konuşlandırmışlar. Köyün etrafındaki tarlalar dahi yasak edilmiş. Bütün bunların sebebi kimliğimizdir. Bu yolla bizleri bitirmek istiyorlar. İlçede yaşanan sıkıntıların tek nedeni yasaklardır. Yasaklar nedeniyle ne hayvancılık ne de tarım yapabiliyoruz. Ancak bahçemizde yetişen Narları yol kenarında satabiliyoruz. Çok güzel bir doğaya sahip olan köyümüz yasaklar dolayısıyla yaşanmaz hale getirilmek isteniyor. Ancak biz yine de burada yaşamaya ayakta durmaya devam edeceğiz” dedi.
‘Her yer yasak’
Köyden Emine Özcan da, açlık ile terbiye edilmeye çalışılan köylerinin geri adım atmadığını vurgulayarak, “Bu köyden başka bir yerde yaşama imkanımız yok. Bunun için yaz ve sonbahar aylarında yol kenarında köyde yetiştirdiklerimizi satarak ailelerimizi geçindiriyoruz. Ekmek mutlaka bulunur ama bizim en büyük dileğimiz artık bu kanın durması ve bölgeye kalıcı bir barışın gelmesidir. Ekonomik gidişat kötü olduğu halde bize yönelik güvenlik politikaları değişmiyor. Yine yasak yine yasak. Her yer yasak” diye konuştu.
‘Hayvan beslemek dahi imkansız’
Köyde yaşayan erkeklerin işsizlik nedeniyle kent dışına çalışmaya gittiklerini belirten Özcan, şunları dile getirdi: “Bizler bu işi gururla yapıyoruz. Askerler bu köyde bizlere başka yaşam şansı bırakmadı. Hayvan besleyemiyoruz, köyden dışarı çıkamıyoruz. Buraya getirdiğimiz malların akşama kadar satılmasını bekliyoruz. Satamadığımız malları ise yoldan geçen ihtiyaç sahiplerine veriyoruz. Köyümüzün etrafında çok verimli tarlalar var. Eskiden bu tarlalara buğday, susam, pirinç ekerdik. Bununla birlikte koyun beslerdik. Durumumuz çok iyiydi. Ancak şimdi köyün en yakınındaki tarlalar dahi yasaklı. Hayvan beslemek dahi imkansız hale geldi. Bu yüzden şimdi tek geçim kanyağı olarak sebze satışı kaldı.”
Organik ve ucuz
Yol üzeri kurulu nar tezgahından alışveriş yapan Nurettin Atsız ise, her geçtiklerinde yol kenarındaki pazardan bir şeyler aldığını belirterek, “Bu tezgahlarda satılanlar pazardan daha kaliteli ve organik. Her geçtiğimizde sebze ve meyve alıyoruz. Hem ucuz hem de sağlıklı olduğu için severek alıyoruz” diye belirtti.
Kaynak: MA / Fethi Balaman