AKP iktidarı giderayak sermaye yağmasını genişleterek doğa yıkımlarına yol açacak adımları hızlandırdı. Hazırlanan tasarı ile orman katliamlarına bakanlık eliyle izin verileceği düzenlenirken, kenevir ekimi ve sözleşmeli tarıma yol veriliyor
Yusuf Gürsucu
AKP iktidarı bugüne kadar 2 milyon hektara yakın ormanı maden, enerji, inşaatlar vb. faaliyet için şirketlere peşkeş çekmeyi aralıksız sürdürüyor. Türkiye’de uzun yıllardır sermayenin her talebi hemen karşılık bulurken, doğal alanlar ve halklar adeta yok oluşa sürüklenirken, AKP iktidarı yeni bir doğa yağmasına daha imza atmaya hazırlanıyor. AKP’den bir grup milletvekili tarafından, ‘Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ hazırlandı. Hazırlanan teklif Meclis Başkanlığı’na sunulurken, teklifte “Madencilik faaliyetlerinin ve faaliyetlerle ilgili her türlü yer, yol, bina ile tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine (Kamu kurumlarına) ait ormanlarda veya özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilebilecek” deniliyor.
Ormanları koruma kalkıyor
Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu olduğunu iddiasıyla; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri dışında bedeli alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilmek isteniyor. Devlet ormanları sınırları içindeki tohum meşcereleri, gen koruma alanları, muhafaza ormanları, verimli orman alanları, orman parkları, endemik ve korunması gereken nadir ekosistemlerin bulunduğu alanlarda da, maden aranması ve işletilmesi Tarım ve Orman Bakanlığı’nın muvafakatine bırakılıyor. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı hammaddesi üretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlu tesislerinden ise bedel alınmayacağı tasarıda yer alıyor.
Ormanlar tehdit altnda
Madencilik faaliyetlerinin ve faaliyetlerle ilgili her türlü yer, yol, bina ile tesislerin amme müesseselerine (kamu işletmeleri) ait ormanlarda veya özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilebilecek olması bugüne kadar atılan yağma adımlarının en kapsamlı girişim olduğunu ortaya koyuyor. İstanbul’un akciğeri olan Kuzey Ormanları başta olmak üzere bugüne kadar yapılaşma izni verilmeyen tüm özel ormanların imara açılması amaçlanıyor.
Ormanlar ifrazla parçalanacak
Yasa teklifiyle ayrıca ormanda kesilecek ağaçları damgalama yetkisi ilk kez özel şirketlere verilmesi sağlanmak istenirken, ormandan izin verilenin yüzde 10’un üzerinde ağaç kesilmesine de parası alınarak izin verilecek. Tasarıda 3 hektardan küçük ormanlarda her türlü işin yapılmasının önü açılıyor. Mevcut yasaya göre küçük parçalar halinde dahi olsa bu ormanlar bir bütün sayıldığı için imar izni verilmiyordu ancak yeni yasa taslağına göre örneğin 20 hektar bir ormanın 7 parsele bölünmesiyle 3 hektar alanın altına düşürülen parseller yoluyla tüm orman varlığı sermaye yararına katledilebilecek.
Tarımda yeni ayak oyunları
Çiftçiyi kendi toprağında köleleştirecek olan sözleşmeli tarım yasa tasarısında düzenleniyor. Hazırlanan tasarıda, tarım sektörüyle ilgili politikaların tespit edilmesi, planlanması ve koordinasyonuyla ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılarak uygulanmasında Tarım ve Orman Bakanlığı yetkili olacak. Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen ürün veya ürün gruplarının üretimine başlanmadan önce bakanlıktan izin alınacak. Bakanlık, arz ve talep miktarı ile yeterlilik derecesini dikkate alarak hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceği ile tarım havzası veya işletme bazında asgari ve azami üretim miktarlarını belirleyecek. Belirlenen miktar ve ürün çeşidiyle ilgili olarak, ilk kez aykırı faaliyette bulunduğu tespit edilenler hükümlerine uygun şekilde faaliyet göstermeleri için yazılı uyarılacak.
Tarım desteğiyle tehdit
Yapılan uyarı tarihinden itibaren 12 ay içinde uygun faaliyette bulunmayanlar, uyarı tarihinden itibaren 5 yıl süreyle hiçbir destekleme programından yararlandırılmayacak olması bir tehdit içeriyor. Tarım sektöründe sözleşmeli üretimin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için gerekli düzenlemeler yapılacak. Bakanlık, sözleşmeli üretimin geliştirilmesi, izlenmesi ve kontrol edilmesi için sözleşmenin taraflarını ve kapsamını içeren kayıt sistemleri oluşturacak ve sözleşmeler bu kayıt sistemleri kullanılarak da düzenlenebilecek. Ayrıca tarımsal üretim sözleşmesine tabi ürünlere veya üretim varlıklarına sigorta yaptırılması zorunlu olacak.
Bakanlık planıyla uyumlu
Tarım Bakanlığı tarımı desteklemek için 4 başlıktan oluşan eylem planında yer alan sözleşmeli tarımın bu taslakla yasalaştırma adımı torba içinde sulunuluyor. Bakanlığın planına göre, çiftçiler ne ekeceğini belirledikten sonra üretime geçmeden bakanlıktan izin alarak üretim yapacağı ürünü bildirecek ve izin çıkarsa ekim yapabilecek. Bakanlık çiftçinin başvurusunu uygun bulmazsa, çiftçiye ne ekeceği bakanlık tarafından dikta edilecek. Bu yolla ürünlerin planlı bir biçimde üretilmesinin sağlanacağı iddia ediliyor. Bakanlık planında, çiftçiye üretimden önce ve sonra olmak üzere iki bölümde destek sunulacak. Ekim öncesi yapılacak destek ayni olacak ve bakanlık istediği tohumu, gübreyi üreticiye destek adı altında verecek. Üretim sonunda ise nakti verilecek olan destekten ayni olarak verilen her neyse onun parası kesilecek. Planın bir diğer başlığında ise; Çay, toprak koruma ve arazi kullanımı, su ve mera kanununda değişikliğe gidileceği yer alıyor.
Kenevir merakı
Meclis Başkanlığı’na sunulan teklifte kenevir üretimiyle ilgili düzenleme yapılmak isteniyor. Teklifte, “Lif, tohum ve sap üretimi ile ilaç etken maddesi elde etmeye yönelik çiçek ve yaprak üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliği, Tarım ve Orman Bakanlığının iznine tabi olacak. İlaç etken maddesi üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliği veya işlenmesi, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürlüğünce yapılacak ya da yaptırılacak” diye belirtilirken, devamında ise, “Gerektiğinde ülke arz ve talep durumuna göre Cumhurbaşkanınca belirlenen kota doğrultusunda TMO kontrolünde gerçek veya tüzel kişilere yaptırılabilecek” vurgusuyla öne çıkıyor.
Görüş İçişleri’nden
Tarımsal üretimlerde en temel gıda ihtiyaçlarına dahi yanıt veremeyen üretim politikaları terk edilmezken ithalat sürekli destekleniyor. Bu durum büyük bir gıda krizinin nedeni olarak öne çıkarken yapılan düzenleme ile gıda ihtiyacını temel alan üretimlerin desteklenmesi yerine tekstil üretiminde yararlanılacağı iddia edilen kenevir üretiminin tasarıda yer alması dikkat çekici. Tasarıda, “Kenevir yetiştiriciliğinde, münhasıran esrar elde edilmesini engelleyecek her türlü tedbirin alınması, kenevirin hasadı, işlenmesi, ihzarı, ihracı veya satışına ilişkin usul ve esaslar, İçişleri Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenecek” ifadeleri ise birçok soru işaretini içinde barındırıyor.